Deney laboratuvarı değil hobi merkezi

CERN’de görevli bilim adamlarının her gün müzik, dans gibi aktivitelere katıldığını anlatan Bilge Demirköz “Sanki bir deney laboratuvarı değil, sanat akademisi” diyor

EBRU BARAN İSTANBUL

Dünyanın bilinmezliklerine cevaplar bulmaya hazırlanan CERN deneyinde, ünlü fizikçiler bir yandan evrenin ksırlarına cevap ararken, bir yandan da müzik, resim, dans gibi sanatlar ve kayak, bisiklet gibi sporlarla uğraşıyorlar. Fizikçilerin dışarıdan çizilen soğuk imajlarının aksine çok renkli kişilikler olduğunu söyleyen CERN’de görevli Türk fizikçi Bilge Demirköz’ün anlattıkları, CERN’in dünyanın geleceğini belirleyen bir deney laboratuarı değil de, bir sanat akademisi olduğu hissini veriyor.

ALP MANZARASINDA ÖĞLE YEMEĞİ

CERN’deki fizikçilerin en sosyal vakitlerinin ise kafetaryadaki Alp manzaralı öğle yemekleri olduğunu söyleyen Demirköz, “Vaktinin çoğunu yeraltında fizikçilerin güneşli bir günde bahçedeki masaları kapma yarışı görülmeye değer” diyor.

KUŞLARIN LOKMASINI DÜŞÜNEMEDİK!

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaşanan teknik aksaklıkların giderilmesiyle, deneye 14 ay sonra tekrar start verildi. Demirköz, “Bir aksaklık olmaması için gardımızı aldık” diyor. En az 10 yıl sürecek deneyin sonucunda karanlık maddelerin gizeminin aydınlanacağını umut ettiğini belirten Demirköz şöyle devam ediyor: “Deney için her türlü önlemi aldık. Ama bir kuşun ekmeğini laboratuvarın üzerine düşürerek aksaklığa neden olacağını hesaplayamadık. 20 Kasım’da, CERN’deki 27 km’lik Büyük Hadron Çarpıştırıcısı tünelinin içinde parçacıklar yeniden dönmeye başladı ve üç gün geçmeden düşük enerjideki ilk çarpışmalar gerçekleşti. Ama amaçlanan yüksek enerjide çarpışmaların başlamasına daha bir buçuk yıl var.”

Bizi takip edin: