Connect with us

BİLİM

Türkiye İklim Değişikliği Performans İndeksi’nde Dokuz Sıra Geriledi

Yayınlanma tarihi:

Türkiye, İklim Değişikliği Performans Endeksi’nde (CCPI) dokuz sıra gerileyerek 56. sıraya düştü ve çok düşük performans gösteren bir ülke olarak değerlendirildi. Bu durum, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadelede yeterince etkili politikalar uygulamadığını ve bu alanda ciddi adımlar atması gerektiğini gösteriyor.

Aşağıdaki interaktif grafikte ülkelerin emisyon oranları ile küresel emisyon oranları grafikte gösteriliyor. Grafikte küresel ortalama siyah renkle çizilirken mavi renk ise ülkelerin emisyon oranlarını gösteriyor. Sol üstteki ülke sekmesinden Türkiye ve diğer ülkelerin performansı incelenebiliyor. Türkiye grafiğe göre karbon emisyonunda ilk kez küresel ortalamanın üstüne çıktı ve küresel ortalamanın yükselmesine sebep olan ülkelerden biri haline geldi.

Yenilenebilir Enerjide Orta, Diğer Alanlarda Düşük Performans

Türkiye, yenilenebilir enerji kategorisinde orta, sera gazı emisyonları ve enerji kullanımında düşük, iklim politikalarında ise çok düşük derecelendirme aldı. Ülkenin 2038 yılına kadar sera gazı emisyonlarını artırma planı bulunuyor ve net sıfır emisyon hedefi 2053 yılı olarak belirlenmiş durumda. Ancak, CCPI ülke uzmanları, mevcut politikanın işlerlik kazanmış senaryo (BAU) ile hesaplandığını ve net sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflemediğini vurguluyor. Türkiye’nin Nisan 2023’te güncellediği Ulusal Belirlenmiş Katkılar (NDC), uzmanlara göre ülkenin net sıfır vizyonu ve Paris Anlaşması’nın 1,5 °C hedefi ile uyumlu değil.

Fosil Yakıtlardan Çıkış Politikası Yok

Türkiye enerji ihtiyacını büyük oranda fosil yakıtlardan karşılamaya devam ediyor. Herhangi bir fosil yakıt çıkış politikası bulunmuyor ve farklı bölgelerde gaz ve petrol arama faaliyetleri sürdürülüyor. Ayrıca, fosil yakıtlara sübvansiyon sağlama politikası devam ediyor. Uzmanlar, fosil yakıt arama ve çıkarma faaliyetlerine derhal son verilmesi, eski kömür santrallerinin kapatılması, kömür bölgeleri için adil geçiş planlarının geliştirilmesi çağrısında bulunuyor.

Yenilenebilir Enerjide Yavaş İlerleme

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, yenilenebilir enerjinin payı hafifçe artmış olsa da, 1,5°C ile uyumlu olması için üç katına çıkarılması gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Ocak 2023’te yayımlanan Ulusal Enerji Planı, özellikle güneş enerjisi olmak üzere yüksek düzeyde yenilenebilir kapasite öngörüyor. Ancak, uzmanlar planın fosil yakıtların elektrik üretimindeki payının kademeli olarak azaltılmasını öngörmesine rağmen, genişletilmiş nükleer gücü içermesini eleştiriyor. Mevcut yasal düzenlemeler, merkezi olmayan yenilenebilir enerji üretimini desteklemiyor, bu da çoğu projenin merkezi ve büyük ölçekli olmasına yol açıyor. Rüzgar enerjisi hedefleri iddialı değil ve plan kömürden çıkışı içermiyor. Uzmanlar, kamu hizmeti altyapısının çatılarına, otomobil park alanlarına ve açık pazar yerlerine güneş paneli kurulumunun zorunlu hale getirilmesini öneriyor. Enerji kooperatiflerinin kurulması ve sürdürülmesinin daha kolay hale getirilmesi için düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguluyorlar.

Enerji Verimliliği ve Orman Politikalarında Eksiklikler

Enerji verimliliği konusunda uzmanlar karmaşık bir tablo çiziyor. 2017-2023 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı, 2023 yılına kadar birincil enerji tüketimini %14 azaltmayı hedefliyor, ancak elektrik dağıtım ağının verimsizliği nedeniyle bu hedefin kaçırıldığı görülüyor. Ülkenin ilk elektrikli aracının üretimine 2023 yılında başlanması gibi raylı altyapıda büyük yatırımlar yapılması umut verici. Ancak enerji politikalarında enerji verimliliğine daha yüksek bir öncelik verilmesi gerektiği belirtiliyor.

Türkiye’nin tarım ve ormancılık sektörleri, koruyucu mevzuat eksikliği nedeniyle zorluklarla karşı karşıya. Uzmanlar, mevcut ormancılık politikasının ormanları korunması gereken doğal varlıklar yerine üretim alanları olarak değerlendirdiğini, bu durumun korunan alanlar dahil olmak üzere ciddi orman kaybına yol açtığını belirtiyor. Bu durum, karbon yutaklarını tehdit ediyor. Uzmanlar, korunan kara ve deniz alanlarının oranının en azından 2030 yılına kadar %30’a çıkarılmasını öneriyor.

Politika Önerileri

Uzmanlar, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın iddialı bir mutlak azaltma hedefi ile revize edilmesini, kömürden çıkış politikasının benimsenmesini ve tüm sektörlerin karbonsuzlaştırılması için politika araçlarının tanıtılmasını istiyor. Ayrıca, şu anda taslak halinde olan iklim değişikliği yasa tasarısında daha şeffaf ve katılımcı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Bu kapsamlı analiz, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede önemli adımlar atması gerektiğini ve yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve çevre koruma alanlarında ciddi politika değişikliklerine ihtiyaç duyulduğunu gösterdi. Uygulanacak etkili politikalarla Türkiye’nin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir aktör olabileceği vurgulanıyor.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla