Connect with us

BİLİM

Beyindeki Depresyon İzlerini Sürmek: İlk Bilinen Beyin Sinyali Keşfedildi

Yayınlanma tarihi:

4 Şubat 2019 tarihinde, o zamanlar 28 yaşında olan Tyler Hajjar, ameliyathane odasına götürülmeden önce annesini sarıldı ve “Sadece beyin ameliyatı” dedi. Johns Creek, Georgia’da yaşayan Hajjar, hayatının son on yılını ciddi şekilde etkileyen ve zaman zaman hayatını tehdit eden depresyonunu hafifletme umuduyla beynini bir cihazla donatmak için Atlanta’daki Emory Üniversitesi’ne gitmişti. Uzun süreli hastalığıyla ilgili olarak, “Bazı zamanlar yapabileceğim en iyi şey gerçekten yatakta uzanmaktı” diyor ve ekliyor: “Ama dürüst olmak gerekirse, bu, aklımdan geçen her şeyden daha iyi oldu—ki bu geri dönüşü olmayan bir şey olurdu.”

Hajjar, ameliyatın kendisini korkutmadığını, sadece işe yaramayacağından korktuğunu belirtiyor. Kendi hesaplamalarına göre 20’den fazla ilaç, ona kalıcı bir şekilde yardımcı olmamıştı; elektrokonvülsif terapi, transkraniyal manyetik stimülasyon (TMS) veya ketamin infüzyonları da yardımcı olmamıştı.

Ancak umut verici nedenler vardı. İlk denemelerinden bu yana 2000’lerin başından bu yana, uzman ekiplerin elinde bulunan derin beyin uyarımı (DBS), tedavi direnci gösteren depresyonu olan onlarca kişide kalıcı rahatlama sağlamıştır. Teknik, depresyon için hala deneysel bir aşamada bulunsa da—iki büyük rastgele kontrollü klinik denemede başarı eşiği aşılamamıştır—implante edilen elektrotlar kullanarak beyini elektrik darbeleriyle uyararak beyini etkili bir şekilde yeniden başlatmayı içerir.

Hajjar’ın ameliyatı, klinik fayda umuduyla değil, aynı zamanda beyinden bir sağlık sinyali ortaya çıkarmaya da yardımcı olmak amacıyla tasarlandı. Hajjar ve diğer dokuz kişi, sadece beyne elektrik sağlamakla kalmayıp aynı zamanda nöral aktiviteyi algılayan bir cihaz aldılar. Bu aktiviteyi analiz ederek ve klinik değerlendirmelerle ilişkilendirerek, kişinin kalıcı bir şekilde daha iyi olduğunu bildiren bir biyobelirteç elde edildi.

20 Eylül’de Nature dergisinde yayımlanan sonuçlar, beyindeki depresyonun varlığını veya yokluğunu gösteren ilk bilinen sinyali temsil eden bir nöral kodu ortaya koyuyor. Çalışmanın ortak başyazarlarından biri olan Mount Sinai Tıp Fakültesi’nde nörolog olan Helen Mayberg, “Bu benim için, 30 yılı aşkın bir süredir depresyonu inceledikten sonra, ‘Depresyon nedir ve beynin nasıl onarılabileceğini nasıl düşünmeliyiz?’ temel sorunun cevabına en yakın ipucu gibi görünüyor” diyor.

Yeni biyobelirteç, teknolojinin etkililiğini artırabilir, çünkü doktorlara bir kişinin semptomlarının uyarlamasını gerektirip gerektirmediğini ve gerektirmediğini bildirir ve daha fazla test edilirse depresyonun nüksünü bile öngörebilir. Bu rehberlikle, daha fazla doktor, onaylanmış bir tedaviden fayda sağlayan kişilere bakabilir hale gelebilir. Çünkü ABD’de tedavi direnci gösteren depresyonu olan yaklaşık üç milyon insan vardır. Michael Okun, bu çalışmada yer almayan Florida Üniversitesi’nde bir nörolog ve DBS Think Tank’ın kurucularından biri olan, “Bu, yatağın yanında bulunan klinisyenler ve tedaviyi daha ölçeklenebilir, daha etkili hale getirme konusunda çok faydalı olabilir ve açıkçası doktorun zarar vermemesine yardımcı olabilir” diyor.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla