Connect with us

EKONOMİ

“Almanya-Finlandiya gibi modeller yeni mağduriyetler doğurur”

Yayınlanma tarihi:

EYTFED Başkanı Gönül Boran Özüpak, EYT ve yaşanan son gelişmelerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özüpak, Almanya-Finlandiya gibi modellerin yeni mağduriyetlere yol açacağını söyledi.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Federasyonu Başkanı Gönül Boran Özüpak, diken.com.tr’ye açıklamalarda bulundu.

Bu mağduriyetin nasıl başladığını, emeklilikte yaşa takılanların kimler olduğunu kısaca anımsatır mısınız?

Emeklilikte yaşa takılanları 8 Eylül 1999 öncesinde çalışma hayatına başlayan, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sistemine giriş yapan ve 4447 sayılı kanunla 2 ila 17 yıla kadar yaş haddine tabii olanlar olarak tanımlayabiliriz. Biz iş sözleşmelerimizi imzaladığımıza kadınlar 20, erkekler 25 yıl sigortalılık şartı ve 5 bin prim günüyle emekli olabiliyordu. Ancak 8 Eylül 1999’da maç oynanırken, oyunun 89’uncu dakikasında kural değişti. Bu yasayla dendi ki, “Maçı uzatıyorum, iki ila 17 yıl ekliyorum.” Geriye dönük olarak ve maalesef emekçinin aleyhine işleyen bir düzenleme oldu. İlk sözleşmedeki koşullara bir de yaş sınırı eklendi. 1996’da başlayan erkek arkadaşlarımız 17 yıl daha geç emekli olacak. Biliyorsunuz daha sonra yapılan düzenlemeyle 2008 sonrası sigortalı olanlar için emeklilik yaşı 65’e kadar yükseldi.

KAÇ KİŞİ ETKİLENDİ?

8 Eylül 1999’da 11 milyon sigortalı vardı. 6 milyon 200 bin kişi emekli oldu. 4 milyon 800 bin kişi kaldı.

Bugün düzenleme yapılsa kaç kişi emekli olur?

Hizmet süresi ve primi doldurmuş olan yani sadece yaş bekleyen 750 bin ila 1 milyon kişi var.

‘BİZİMLE İRTİBATA GEÇİLMEDİ’

EYT düzenlemesi yapılacağına dair haberler var. Sizin somut bir bilginiz var mı, devlet kanadından bu konuda bilgilendiren birileri oldu mu?

Bizimle irtibata geçilmedi. Somut bir bilgimiz yok.

Daha önce devlet kanadından birileriyle görüşme şansınız oldu mu?

2019’da, şu anki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Aile ve Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı’ydı. “Cumhurbaşkanımızın talimatı var sizin adınıza dosya hazırlayıp ileteceğiz” dedi ve bizimle görüştü. 1,5 saat dinledi bizi. Şimdiye kadar yetkili olarak görüştüğümüz tek kişi o. Derdimizi anlattık biliyor. Ama görüyoruz ki konuşulan formüller mağduriyetleri giderecek formüller değil. Bizim için tek formül bu mağduriyetin sebebi olan 4447 sayılı kanunun geriye işletilmesine ilişkin maddesinin iptali yani oyun başladığında geçerli olan koşullara dönülmesi.

Finlandiya formülündeki gibi şart koşulan yaş gelene kadar düşük maaş almaya yani kademeli emeklilik formüllerine sıcak bakmıyorsunuz o zaman…

Elbette bakmıyoruz. Biz 1999 öncesindeki haklara dönülmesini istiyoruz. Düşük maaş almak kabul edilebilir bir şey değil. Maaş bağlama oranları da çok düştü. Daha neyini keseceksiniz ki? Türkiye şartlarına uymayacak modellerden bahsediliyor. Avrupa örneklerini öyle güzel gösteriyorlar, yansıtıyorlar ama oradaki emekliler dünyayı geziyor. Biz Türkiye’de memleketimize gidemez hale geldik. Eşim emekli oldu martta. Asgari ücretten emekli olan o ve diğer arkadaşlarım 1600 lirayla emekli oldular. Şimdi 1732 lira alıyor. Ekim ayı itibarıyla da işten çıkarıldı. Almanya, Finlandiya modelleri gibi koşullu EYT yasaları yeni mağduriyetler yaratır. Kuşa çevrilmiş maaşlar kuşun yavrusuna çevrilmiş olur.

‘HÜKÜMETİN TOZLU RAFLARINDAN İNDİK’

Erdoğan bu kadar karşı çıkarken bugün düzenlemenin gündeme gelmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Seçim yatırımı olarak görüyorum. Muhalefet destek veriyordu, şimdi hükümetin tozlu raflarından da inmiş olduk.

Bugün yaşa takılanların emekli olmasının önünü açacak yasal düzenleme yapılsa devlete ayda maliyeti ne olur?

Ayda 2 milyar 10 milyon lira maliyeti olur. Sosyal yardım niteliğindeki ödemeler ve emekli maaşı olarak toplam 32 milyar lira ödeme yapılıyor ayda, bu rakam 34 milyar liraya çıkacak.

Yaşa takılanlar hak aradığında hep maliyet hesabı yapılıyor; çılgın projeleri olan bir ülkede bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu da kabul etmiyoruz. Hep maliyet üzerinden yüklendiler. Yaş artınca çalışmaya devam edebilenler daha fazla prim ödüyorlar. Bu konuşulmuyor. Biz de kaybımızı ortaya koyuyoruz. Yaş tasarrufu olmasa kimimiz sistemden çekilecekti ki sistemden çekilecek ortam da yaratılmıyor. Çok sayıda işsiz genci olan bir ülkede bir grup yaş şartı olduğu için bekliyor. Sayın cumhurbaşkanımız 2019’da seçim kaybetse de sıcak bakmadığını söyledikten sonra benden de bahsetti. “Bu hanımefendi 38 yaşında emekli olmak istiyor” dedi ki 48 yaşında emekli olacağım Ocak 2022’de. İki yılda ne değişti? Seçimin ayak sesleri bunlar. “Biz bu sorunu çözeceğiz” diyecekler sonra da “Çözdük” diyecekler.

Yaş beklemek zorunda olup iş aramalarına rağmen bulamayanlara dair bir ver var mı elinizde?

Öyle bir veri yok. Bakanlıktan EYT’yle ilgili kesinlikle veri alamadık. Vekiller bile alamadı. Bizdeki sayılar, yayınlardan ve o zaman çalışma hayatında kaç kişi vardı ona göre yapılan hesaplardan.

Devlete çağrınız var mı? İşin içinde olmak, görüşmek için çabalıyor musunuz?

Çalışma bakanlığının özel kalemini her gün randevu talebiyle bizzat ben arıyorum. Formülleri ve çalışmanın varlığını ağızlarından duymak istiyoruz. Masada olmak istiyoruz.

Demin aylık bağlama oranlarının düştüğüne değindiniz bu konuyu açar mısınız?

Aylık bağlama oranları yüzde 70’ti 2000 öncesinde. 2000-2008 arasında yüzde 45’e, 2008 sonrasında yüzde 28’e düştü. Asgari ücretliler emekli olduğunda bağlanan paralar da diğerleri de çok düşük. 1500-2 bin lira aralığındaki emekli maaşlarını sosyal yardım ve sadaka niteliğinde buluyorum. Aylık bağlanma oranılarını insan onuruna yakışır hale getirmeliler. Sadece özel özel sektörün değil kamunun da sorunu.

‘Geçinecek maaş versinler, çift dikiş yapmayalım’

Yani emekli olunca da sorun bitmiyor, yaş engeli kaldırılsa bile son yıllarda aylık bağlama oranındaki sert düşüş nedeniyle emekli maaşları da ‘tek dikiş’le ev geçindirmeyi mümkün kılmıyor değil mi?

Aylık bağlama oranları eski seviyelere getirilerek maaş bağlanmadığı sürece sistem mezara kadar çalışmaya zorluyor insanları. Geçinecek maaş versinler çift dikiş yapmayalım. Ama karı-koca 1700-1800’er lira alan bir çift nasıl geçinir bugünün Türkiyesi’nde soruyorum size? Devlet kurumlarına, İşkur’a bakın 35-40 yaşını aşmamış, özel sektöre bakın onlar da 35-40 yaşını aşmamış eleman arıyor. Devlet de emekli etmiyor. “Başının çaresine bak biz seni görmüyoruz” diyor işten çıkarılıp emekli olamayana. Devlete göre genç, işe alana göre yaşlı bu insanlar. Sistemde kalmak istemiyoruz. Çıkalım ki genç nüfusa yer açılsın.

Dernekleşme sürecinizden de bahsedebilir misiniz?

İstanbul’da sosyal medyadan örgütlenen gruptuk. Tanıştık görüştük. Bunun bir adı olması lazım diye düşündük. Sivil toplum kuruluşu çatısı altında toplanmanın doğru olduğunu düşündük. 2015’te dernek kurduk. 43 kentte temsilcimiz, 23 ilde dernek var. Amaç 81 ilde olmaktı. Pandemi etkiledi. Haziran 2020’de federasyon olduk.

Basında gündemde tutmak, stand kurarak farkındalığı artırmak, üye kaydetmek dışında ne gibi projelerle mücadeleye devam etmeyi planlıyorsunuz?

Gelecek Partisi’yle bir toplantı yaptık. Başkanları Ahmet Davutoğlu’yla görüştük. Bizim için yaptıkları akademik çalışma için teşekkür ettik. Diğer partiler görüp daha iyisini yapcaklar. CHP ve İYİ Parti’yle ayrı ayrı çözüm önerilerinin sunulacağı açıklamalar yapacağız. Miting yapmak istiyoruz ama pandemi nedeniyle planmala aşamasındayız. Tabii EYT federasyonu diye geçiyoruz ama staj mağduriyeti ve bağlanan aylıklardaki bu düşüşle ilgili de mücadele ediyoruz.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla