Marmara Depremi’nin 24. Yıl Dönümünde Korkunç uyarı: ‘7 Büyüklüğünde Bir Deprem Yaşama İhtimali Var’

Marmara Depremi’nin 24. yıl dönümünde Kandilli Rasathanesi’nden endişe verici bir açıklama geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara Denizi içinde henüz kırılmamış 130 kilometrelik bir fay hattının bulunduğunu belirterek, “Türkiye’nin herhangi bir yerinde 7 büyüklüğünde bir deprem yaşama ihtimalimiz var” dedi.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde merkezli, yaklaşık 18 bin kişinin hayatını kaybettiği 7,4 büyüklüğündeki depremin 24. yılı anısına Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından basın toplantısı düzenlendi. Türkiye’nin deprem riskine dikkat çekmek ve alınması gereken tedbirleri hatırlatmak amacıyla gerçekleştirilen toplantıya, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Müdür Yardımcıları Dr. Didem Cambaz ve Dr. Selda Altuncu Poyraz katıldı.

Prof. Dr. Özener, toplantının açılış konuşmasında, geçmişten günümüze deprem izleme teknolojisinin gelişimine dikkat çekti. 1999 yılında sadece 30 kayıt istasyonu ile Türkiye’nin gözlendiğini, ancak bugün 268 sismik istasyonun tüm Türkiye’yi izlediğini belirtti. Özener, “Türkiye her gün 3’ün üzerinde deprem yaşamaktadır; neredeyse her hafta 4’ün üzerinde, 1,5 ayda bir 5’in üzerinde, ortalama 1,5 yılda bir 6’nın üzerinde deprem yaşanmaktadır” dedi.

Marmara Bölgesi’nde özellikle Marmara Denizi’nin yoğun sismik aktivitesine vurgu yapan Özener, 2000 yılından bu yana Marmara Bölgesi’nde yaşanan 46 binin üzerinde depreme dikkat çekti. Özener, “Türkiye’nin herhangi bir yerinde 7 büyüklüğünde bir deprem yaşama ihtimalimiz var. Marmara Denizi içinde henüz kırılmamış 130 kilometrelik bir alan mevcut. Doğu Anadolu’da da benzer şekilde sismik boşluklar mevcut” şeklinde konuştu.

Depremin yanı sıra tsunamilerin de ciddi bir tehdit olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Doğan Kalafat, özellikle İstanbul ve Marmara Denizi’nde önemli bir deprem riski olduğunu belirtti. Tsunamilerin denizin sığ bölgelerinde meydana gelebileceğini ve bu nedenle gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Toplantının son konuşmacısı olan Dr. Didem Cambaz ise Kandilli Rasathanesi’nin tsunami konusundaki çalışmalarından bahsetti. 2012 yılından bu yana UNESCO çatısı altında tsunami uyarı mesajları yayınladıklarını belirten Cambaz, deprem sonrası oluşabilecek tsunamilerin denizde olduğu kadar kıyı bölgelerinde de etkili olabileceğine dikkat çekti.

Son olarak, Dr. Selda Altuncu Poyraz, 1999 depreminin ardından Türkiye’nin deprem konusunda ne kadar yol aldığını ve gelecekte yapılması gerekenlerini eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Özellikle altyapı ve binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Toplantı, deprem riskine karşı farkındalık yaratma ve toplumun bu konuda bilinçlenmesini sağlama amacıyla düzenlendi. Uzmanlar, deprem ve tsunamilere karşı hazırlıklı olmanın önemine vurgu yaparken, yetkililerden ve halktan alınması gereken tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesini öneriyor.

Bizi takip edin: