Connect with us

SAĞLIK

‘Kötü günde’ de yanında olduğu eşine, böbreğiyle ‘can’ verdi

Yayınlanma tarihi:

ANTALYAda kronik böbrek yetmezliği hastası diş hekimi Zeynep Şengün (42), 17 yıllık eşi Alperen Şengünün (43) bağışladığı böbrekle yaşama tutundu. Eşine can olan Alperen Şengün, “Hiç düşünmeden böbreğimi verdim. Evlilik iyi günde, kötü günde beraber olmak demek” dedi.Diş hekimi Zeynep Şengün, yazılımcı eşi Alperen Şengün ile 2007de hayatını birleştirdi. İki çocuk annesi diyabet hastası Zeynep Şengün, 2023 Temmuzda enterit (ince bağırsağın iltihaplanması) rahatsızlığı geçirdi. Sağlık durumu kötüleşen Zeynep Şengüne, 15 Ağustosta Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde akut böbrek yetmezliği teşhisi koyuldu. Şengünün 6-7 aylık tedavisinden sonuç alınamayınca hastalığı kronik böbrek yetmezliğine dönüştü. Diyaliz tedavisi ya da organ nakli olması önerilen Zeynep Şengüne, eşi Alperen Şengün bağışçı olacağını söyledi. Doku uyumunun olumlu çıkmasıyla Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve ekibi, eşinden alınan böbreği Zeynep Şengüne nakletti.İKİNCİ YAŞAMINDA, İKİ BAYRAM14 Mart Tıp Bayramında eşinin bağışladığı böbrekle yaşama tutunan Zeynep Şengün, yaşadığı süreci anlattı. Diyabet hastası olmasına rağmen diyabetinin kontrol altında olduğunu belirten Şengün, “Geçen sene 15 Temmuzdan sonra çok ağır enterit vakası geçirdim. İshal vakası yaşadım. O dönemde bebeğim de rahatsızlandı. Onunla ilgileneceğim derken kendimi boşladım. Böbreklerim çok susuz kaldığı için böbrek yetmezliği başladı. Akut böbrek yetmezliği teşhisiyle 1 hafta kadar hastanede yattım. Fakat değerlerim düzelmedi. Daha sonra hocalarımız beni konseyin kontrol listesine dahil etti. 6-7 ay kontrol devam edildi. Kontrollerimde her ay düzenli kan tahlillerimi yaptılar ama böbreğim geri dönmedi, maalesef kroniğe çevirdi. Daha sonra doktorlarımız Ya diyaliz ya da organ nakli dedi. Hiç diyaliz almamıştım. Eşim sağ olsun, böbrek naklini uygun gördü ve bana donör oldu. 14 Martta nakil oldum. Bir hekim olarak bayramımdı, ikinci bayramım oldu” diye konuştu.TEK BÖBREĞİN PROBLEM OLMAYACAĞI ANLATILDI17 yıllık hayat arkadaşının donör olmasıyla yaşadığı hisleri anlatan Zeynep Şengün, “İnsan ister istemez endişeleniyor. Tabii ki doktor da olsam, benim branşım olmayan bir alan. Onun sağlığı açısından endişe duydum ilk başta. Ben zaten sağlığımı yitirmiş, potansiyel bir diyaliz hastasıydım. Eşim organı verirse onun sağlığında bir problem olur mu diye düşündüm. Çünkü 2 çocuğumuz var. Onların başında sağlıklı bir ebeveyn olması gerekiyor. Doktorlarımız tek böbreğin iki böbrekten farkı olmayacağını, eşimin herhangi bir problem yaşamayacağını anlattığında, çocuklarımız adına sağlığıma kavuşmam gerektiği için böbrek nakline karar verdik” dedi.AŞK, SEVGİYE DÖNÜŞÜYOREvlenirken, Hastalıkta ve sağlıkta evet dediklerini hatırlatan Zeynep Şengün, “Evlilikler tabii ki aşkla başlıyor. Bir müddet sonra yaşanmışlıklarla sevgiye dönüşüyor. Eşinizi, anne, baba, kardeş ve eş gibi, her şekilde seviyorsunuz. Bizim çok şükür oturmuş bir evliliğimiz var. Ona da organ gerekli olsa ben de hiç düşünmezdim. Sevgi her zaman her şeyin önünde geliyor” diye konuştu.Kendisi gibi böbrek yetmezliği şikayeti olanlara tavsiyelerde bulunan Şengün, “Böbrek yetmezliği çok sinsi ilerleyen bir rahatsızlıkmış. Böbreğinize dair en ufak bir şüphe, kronik rahatsızlığınız varsa, sık aralıklarla nefroloji doktorunuza başvurun. Rutin kontrollerinizi yaptırın. İlerledikten sonra geri dönüşü olmayan bir hastalık. Bol su için, beslenmenize dikkat edin. Sağlıklı bir yaşam, düzenli kontrollerle her şeyin çaresi var” dedi.ORGAN BAĞIŞI, ANNE OLMAK KADAR KUTSALOrgan bağışı çağrısında bulunan Zeynep Şengün, “Canlı vericiniz varsa doktorlarınız bunu uygun bir hastaya nakledene kadar uğraşıyor. Çapraz nakil operasyonları olabiliyor. Size uyan bir böbrekle, vericinizin böbreğiyle çaprazlıyor doktorlarımız. Bir diğer seçenek de kadavradan organ nakli. Beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan organ nakli yapılabiliyor. Bunun için ancak vericinin ya da ailesinin onayı gerekiyor. Bizim bedenlerimiz öldükten sonra çürüyor. Çürüyecek bir organın hayat vermesi çok muhteşem. Bence bu çocuk doğurmak, anne olmak kadar kutsal bir şey. Birisine can veriyorsunuz, sağlık veriyorsunuz. Zaten daha önceden organ bağışında bulunmuştum. Kemik iliği bağışı dahil, tüm bağışlara herkesi yönlendiriyorum. Lütfen herkes organ bağışı konusunda duyarlı olsun. Ben 42 yaşındayım belki hayatımın ortasındayım ama çok genç insanlar, çocuklar, hatta henüz kilosu tutmayıp ameliyat olamayan insanlar var” diye konuştu.ORGAN BAĞIŞIYLA SEVDİĞİNİZ İNSANA DOKUNUYORSUNUZAlperen Şengün, eşinin rahatsızlığının böbrek yetmezliğine doğru gittiğini anladıklarında bağışçı olmaya karar verdiğini anlatarak, “Böbrek nakli olur, bir şekilde bunun çözümünü üretiriz dedim. İnsanlar bazen ameliyatlardan çekinebiliyor. Bıçak altına yatmaktan korkabiliyor. Eşim diş hekimi olmasına rağmen ben implant tedavisi yaptırmaktan korkan biriydim. Ameliyat olduktan sonra en ufak ağrı, sızı hiçbir şey hissetmedim. Organ bağışıyla sevdiğiniz insana dokunuyorsunuz, bu çok önemli. Mutlaka organ bağışında bulunmaktan korkmayın, çekinmeyin. Eşime hiç düşünmeden böbreğimi verdim. Evlilik iyi günde ve kötü günde beraber olmak demek. O yüzden eşime böbreğimi verirken hiç düşünmedim” ifadelerini kullandı.

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla