Ev Sahipleri ve Kiracılar Arasında Toplu Ödemeler Başladı, İşte Tüm Detaylar

Ev sahipleri ve kiracılar arasındaki dinamikler, son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte büyük bir önem kazanmış durumda. Toplu ödemelerin başlamasıyla birlikte, ev sahibi-kiracı ilişkilerindeki detaylara dair merak ve heyecan artıyor. Bu konuda uzman bir isim, kira sözleşmeleri, zamlar ve tahliyelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte, avukat Cansen Erdoğan’ın yapmış olduğu açıklamalar ve ev sahipleri ile kiracılar arasındaki güncel düzenlemeler…

Kira Bedellerindeki Artışlar ve Sınırlamalar

Avukat Cansen Erdoğan’ın belirttiğine göre, kira zamları senede bir kere ve sözleşme dönemlerinde yapılmaktadır. Kira bedellerindeki artış yüzde 25 ile sınırlandırılmış durumda, bu da ev sahiplerinin kiracılara daha fazla zam talebinde bulunamayacağı anlamına geliyor. Ancak, bu ara zamların yapılmaması nedeniyle tahliye işlemleri de gerçekleştirilemiyor.

Tahliye İşlemleri ve Depozito

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir süre sonunda taşınmazı boşaltmayı kabul ettiği yazılı bir taahhütname olarak karşımıza çıkıyor. Erdoğan, bu taahhütnamenin, ev sahibine kiracının taşınmazı belirtilen tarihte boşaltma yükümlülüğü getirdiğini ifade etti. Depozito ise, kira sözleşmesinden kaynaklı zararları teminat altına almak amacıyla kiracı tarafından alınıyor. Türk Borçlar Kanunu’na göre konut ve işyeri kira sözleşmelerinde depozito miktarı üç aylık kira bedelini geçemiyor.

Kiracı ve Ev Sahibi Hakları

Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara göre, kiraya veren kişi, hukuksal bir sebep olmadan kiralanan mülkten çıkarma işlemi yapamıyor. Kiralama süreci 10 yıl uzama süresini tamamladıktan sonra sebep göstermeden feshedilebiliyor. Tahliye taahhütnamesi ile kiracı, belirli bir süre tamamlandıktan sonra kiracıyı çıkarma hakkına sahip oluyor.

2011 Kanunu ve Hukuki İlişkiler

2011 yılında çıkarılan kanuna göre, kiracı ve ev sahibi arasındaki hukuki ilişkiler detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Kiracının evden çıkarılması için belirli sebeplerin kanunda yer alması gerekiyor. Bu sebepler arasında ev sahibinin kendi oturma ihtiyacı da bulunuyor. 10 yılını dolduran kiracılar, gerekçe göstermeksizin konuttan çıkarılabiliyor.

Kira Sözleşmesi Uyuşmazlıkları ve Hukuki Süreçler

5 seneyi aşan kira sözleşmelerinde ev sahipleri, kira bedeli tespiti için mahkemeye başvurabiliyor. Ancak, bu sürecin noterle gönderilen ihtarnameye itiraz süresinde itiraz etme hakkı olduğu unutulmamalıdır. Kira bedelinin ödenme şekli konusunda ise, elden ödeme hukuken tavsiye edilen bir yöntem değildir. Ödeme elden yapıldığında, kanıtlamanın zor olabileceği ve ihtilaflara neden olabileceği belirtilmiştir.

Kefalet ve Ödeme Güçlüğü

Kira sözleşmelerinde ev sahipleri kefalet isteme hakkına sahiptir. Ancak, kefalet türü belirtilmediği takdirde adi kefalet söz konusu olmaktadır. Yüksek kira bedeli ödemekte zorlanan kiracılar, ödeme güçlüğüne rağmen taşınmazı boşaltmayarak ev sahiplerini zor durumda bırakabilmektedir. Bu nedenle, mülkiyet ve barınma hakkı anayasal bir hak olup, Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde kiracı ve ev sahibi hakları koruma altına alınmıştır.

Bizi takip edin: