Connect with us

EKONOMİ

EYT’lilerden af dilemeniz lazım!

Yayınlanma tarihi:

TBMM’de devam eden görüşmelerde söz alan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, EYT’lileri gündeme getirdi. İktidara seslenen Cesur, “Söz verip tutmadığınız, senelerdir hayatlarını ızdıraba çevirdiğiniz EYT’liler için “Beni affet.” demeniz lazım, af dilemeniz lazım EYT’lilerden.” dedi.

TBMM’de devam eden görüşmelerde söz alan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, EYT’lileri gündeme getirdi. İktidara seslenen Cesur, “Söz verip tutmadığınız, senelerdir hayatlarını ızdıraba çevirdiğiniz EYT’liler için “Beni affet.” demeniz lazım, af dilemeniz lazım EYT’lilerden.” dedi.

“Bir de EYT’li kardeşlerimiz var.

Günleri tam, primleri tam ama hakkını alamıyor EYT’liler.

Onlara diyorlar ki: “Emeklilik için gençsin, çalışmak için yaşlısın.”

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizeleri geliyor akla, diyor ki  Ahmet Hamdi Tanpınar: “Beni affet/Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.”

Şimdi, o, Ahmet Hamdi Tanpınar “Beni affet.” diyor ama sizin de söz verip tutmadığınız, EYT’lilere karşı söz verip tutmadığınız, senelerdir hayatlarını ızdıraba çevirdiğiniz EYT’liler için “Beni affet.” demeniz lazım, af dilemeniz lazım EYT’lilerden.

Ve yüz binlerce vatandaşımız mahkûm. Neye mahkûm? Gelirsizliğe mahkûm. Şimdi, emeklilik yaşı 65’e ötelendi. Gençlerimiz bakıyorlar, emekli olan dedelerine, ninelerine bakıyorlar, yaşam koşullarına bakıyorlar ve diyorlar ki: “Ne yapalım biz?” Mevcut emekli maaşıyla geçinemeyen annelerine, babalarına bakıyorlar, diyorlar ki: “Ne yapalım biz?” Çalışmaya başlıyorlar bordrolarında maaşlarından 500, 500; 1.000, 1.000 kesilene, brüt-net farkına bakıyorlar, diyorlar ki: “Ne yapalım biz?” Ve soruyorlar: “Bu kesintileri biz niye ödeyelim.”

Sormuyorlar mı zannediyorsunuz? Şimdi, öyle olunca da gençlerimiz, kendilerinin neyi beklediği bilerek ve görerek   -hâliyle çok da aklı başında, akıllı hepsi- diyorlar ki: “Ben bu parayı bugün alayım. 65’e kadar kim çalışıp da en sonunda bize bekleyen bu sona gelsin. Bugün alayım.” İşte, “Bugün alayım.” dediği yerde o kayıt dışılığın, mevcut sizin sisteminizin getirdiği kayıt dışılığın içine bir anda kendini dâhil olmuş buluyor gencimiz.

Ve tabii ki işveren de -bu işten mevcut ekonomik durum nedeniyle sıkıntıda olduğu için- bunun içerisine dâhil oluyor ve o da bundan istifade etmeye başlıyor; işte, buyurunuz kayıt dışılık. Kayıt içi çalışma, çalışmayla alakalı güvenceler için önemli ama bunun en önemli kısmı emeklilik değerli arkadaşlar.

Emekliyi cazip hâle getirmezsen, emeklinin aylığını sefalet seviyesine sokarsan, bugünün çalışanını da sosyal sigorta sistemine girmeye ikna etmekte başarılı olamazsın; olamadınız bu yüzden. Sosyal sigorta sistemimiz 100 milyar lira açık veriyor her sene, her sene bu açığı veriyor.

Ve emekli başına düşen çalışan sayısı 2. Şimdi, bu ne demek biliyor musunuz? Yani her 2 çalışan primiyle 1 emeklinin hatta 1’den daha fazlasının aylığını karşılamaya çalışıyor. Ama Avrupa’da bu nasıl biliyor musunuz? 4 çalışana 1 emekli. Yani siz böyle bir sosyal sigorta sistemini sürdüremezsiniz; sürdüremiyorsunuz demek bu.”

Bizi takip edin:

Google Play'den alın Google News Twitter
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla