TEKNOLOJİ
2024’ün teknoloji trendleri neler olacak?
2023 yılı teknoloji dünyası açısından oldukça sarsıcı ve dengeleri değiştiren bir yıl oldu. Peki, 2024 yılında hangi teknolojiler ön plana çıkacak?
Yapay Zekâ İvme Kazanacak
Üretken Yapay Zekâ Modellerinin Bir Sonraki aşaması 2023 yılında, yapay zekâ (AI) modelleri, çeşitli sektörlerde kullanılan temel bir teknoloji olarak kendini kanıtlamıştır. Bu modeller, özellikle üretken alanlarda önemli bir rol oynamaktadır. 2024 ile beraber, daha gelişmiş yeni nesil yapay zekâ modellerinin ortaya çıkışı bekleniyor. Bu gelişmelerin, yapay zekânın uygulama alanlarını genişletmesi ve daha karmaşık görevlerde kullanılmasını sağlaması beklenmektedir.
Sanal Gerçeklik Ve Karma Gerçeklik Teknolojisinin 2024 Rolü
2024 yılında, Apple’ın Vision Pro adlı sanal gerçeklik teknolojisinin piyasaya sürülmesi planlanıyor. Bu ürün, Apple için yeni bir alanın kapılarını açacak ve karma gerçeklik (augmented reality – AR ve virtual reality – VR) teknolojilerinde önemli bir adım olabilir. Vision Pro, mobil ve sanal gerçeklik teknolojilerini bir araya getirerek kullanıcı deneyimini zenginleştirecek ve bu alandaki yeniliklere öncülük edebilecek bir potansiyele sahip.
Siber Güvenlik 2024’te de Adından Söz Ettirecek
Siber güvenlik, sürekli gelişen bir alandır ve yapay zekâ teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte yeni zorluklar doğurmuştur. Uzmanlar, özellikle devlet destekli kötü niyetli aktörlerin siber güvenlik alanında ciddi tehditler oluşturduğunu belirtmektedirler. Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC), artan fidye yazılımı tehditleri ve yapay zekânın siber güvenlik üzerindeki potansiyel etkileri konusunda uyarıda bulunmuştur. Bu durum, siber güvenlik stratejilerinin sürekli olarak güncellenmesini gerektirmektedir. Ayrıca 2024 yılındaki seçimler, teknoloji ve siber güvenlik açısından önemli bir dönüm noktası olacak. Sosyal medya platformları, seçmen davranışlarını etkileme potansiyeline sahip yanlış bilgilendirme ve deepfake(derin sahtekârlık) teknolojileri ile mücadele etmek zorunda kalacak. Bu durum, demokrasilerin temelini oluşturan seçim süreçlerinin bütünlüğünü korumak için yeni stratejilerin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
