NACİ GÖRÜR UYARDI! Türkiye’de Deprem Beklenen Bölgeler! 7.2, 7.4

Türkiye’de deprem riski taşıyan iller konusunda dikkat çeken açıklamalar geldi. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı canlı yayın programında deprem beklenen illeri detaylı bir şekilde sıralayarak vatandaşları bilinçlendirdi.

Prof. Dr. Naci Görür’den Deprem Beklenen İllere İlişkin Açıklamalar

TV100 ekranlarında Candaş Tolga Işık’ın programına katılan yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’nin deprem riski taşıyan illerini değerlendirdi. Görür, Avrasya ve Anadolu levhası arasındaki sınır boyunca, Karlıova ile Yunanistan’a kadar olan 1650 kilometrelik bölgenin en tehlikeli deprem sınırı olduğunu vurguladı.

İstanbul ve İzmir Öne Çıkıyor

Özellikle İstanbul’un deprem riski taşıyan kentlerin başında geldiğini ifade eden Görür, Adalar fayı ve Kumburgaz fayının İstanbul’u etkileyebileceğini belirtti. İstanbul’da beklenen depremin, bilimsel gerçeklik temelinde olduğunu vurgulayan Görür, 7,2 ve 7,4 büyüklüğünde bir deprem olabileceği uyarısında bulundu.

İzmir’in de büyük bir fay hattına sahip olduğunu dile getiren Görür, İzmir Körfezi’nde meydana gelebilecek büyük bir depremin ciddi risk oluşturduğunu söyledi. Bu bölgelerdeki zayıf zeminin etkisiyle depremlerin daha fazla hasar verebileceğine dikkat çekti.

Deprem Riski Taşıyan Diğer İller

Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye genelindeki deprem riski taşıyan diğer illeri de sıraladı. Kahramanmaraş, Yedisu (Erzincan-Karlıova arası), Bingöl-Göynük arasının 7,2 ve 7,4 büyüklüğünde bir deprem beklenen bölgeler olduğunu belirtti.

Bilim İnsanları Arasındaki Tartışma ve Medya

Candaş Tolga Işık, deprem konusundaki tartışmaların medya önünde yapılmasının, Türkiye’nin en büyük ulusal güvenlik tehdidi olan depremle baş etmekte zorlanmasına neden olabileceğini dile getirdi. Bilim insanları arasındaki görüş ayrılıklarının medyada tartışılmasının yanlış olduğunu ifade etti.

Umutlu Mesaj: Zararı Azaltabiliriz

Naci Görür, depremi durduramayacakları ancak zararını azaltabileceklerini ifade ederek, bilim insanları olarak deprem dirençli yerleşim alanlarının oluşturulması için enerjilerini harcamak istediklerini belirtti. Halkın bilinçlenmesi ve yerel yönetimlerin desteğiyle bu hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu vurguladı.

Bu programın, depremin bizi yıkamayacağını, ancak zararını azaltabileceğimizi anlatmak için bir fırsat olduğunu ifade etti.

Bizi takip edin: