EKONOMİ
Gazeteci Yusuf Kayışoğlu EYT’yi yazdı! “Emeklilik artık ek ücret”
“Emekli olmak için gün sayanlar aslında başlarına ne geleceğini iyi biliyor.” enBursa.com Yazarı Yusuf Kayışoğlu, emeklilerin geçim sıkıntısını anlattığı yazısında emeklilik hakları için mücadele eden EYT’lilerin de başlarına gelecekleri gördükleri için aylık bağlama oranlarının düzeltilmesi talebini de içeren bir mücadele yürüttüklerinin altını çizdi.
“Emekli olmak için gün sayanlar aslında başlarına ne geleceğini iyi biliyor.” enBursa.com Yazarı Yusuf Kayışoğlu, emeklilerin geçim sıkıntısını anlattığı yazısında emeklilik hakları için mücadele eden EYT’lilerin de başlarına gelecekleri gördükleri için aylık bağlama oranlarının düzeltilmesi talebini de içeren bir mücadele yürüttüklerinin altını çizdi.
“Emekli olmak için gün sayanlar aslında başlarına ne geleceğini iyi biliyor. Emeklilikte yaşa takılanlar, bilinen adıyla EYT’liler, hem kazanılmış haklarının ellerinden alınmış olması hem de belli bir yaştan sonra iş bulmanın verdiği zorluklar nedeniyle taleplerini yüksek sesle dile getirmeye çalışıyorlar. Şu ana kadar karşılık bulamadılar. Emeklilik, geçim konusunda insanları tatmin edici noktada değil. Eğer, asgari ücretten çalışıp da emekli olmuşsanız alacağınız aylık 2 bin 500 lira.”
“Emekli olmak için gün sayanlar aslında başlarına ne geleceğini iyi biliyor.
Bir an önce emekli olmak istemelerinin altında yatan neden Finlandiyalı, İsveçli, İsviçreli, Almanyalı emekli gibi dünyayı gezip tozmak hayalinden kaynaklanmıyor.
Böyle bir şeyin olmayacağını biliyorlar.
“Arife tarif gerekmez” derler.
Emeklinin hali ortada zaten…
Bu ülkede yaşıyorlar.
Emeklilerin ne halde olduğunu görüyorlar.
Birçok emekli, çocuklarının katkısı olmasa sokakta el açar durumda olacak.
Emeklilikte yaşa takılanlar, bilinen adıyla EYT’liler, hem kazanılmış haklarının ellerinden alınmış olması hem de belli bir yaştan sonra iş bulmanın verdiği zorluklar nedeniyle taleplerini yüksek sesle dile getirmeye çalışıyorlar.
Şu ana kadar karşılık bulamadılar.
Emeklilik, geçim konusunda insanları tatmin edici noktada değil.
Eğer, asgari ücretten çalışıp da emekli olmuşsanız alacağınız aylık 2 bin 500 lira.
Kıdem tazminatı da asgari ücrete göre hesaplandığı için oradan gelecek parayla da bugün ne ev alabilir bir emekli de ne de ikinci el bir araba…
Birçok insan emekliliğe ek ücret olarak bakıyor zaten.
Çünkü, emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyor.
EYT’lilerin önemli bir bölümü de bu durumda…
Çalışırken kazandıkları ailelerini geçindirmeye yetmiyor.
Emeklilik yaşları uzamamış olsaydı daha genç yaşta emekli olacakları için çalışmaya devam edebilecekler, ek gelire kavuşacaklar.
Türkiye’de emeklilik dert sahibi olmak gibi bir şey.
Asgari ücretin tahminlerin üstünde belirlenmesiyle emekli cephesinde yeşeren umutlar ise TÜİK’in tartışmalı verileriyle hüsrana dönüştü.
Özellikle de memur emeklisi olmayanlarda…
Memur emeklileri, memur sendikalarının devlette yaptığı görüşmeler paralelinde alacakları zamlar enflasyon verileriyle desteklendiği için işçi ve diğer kesim emeklilerinden daha iyi bir zam oranına sahip oldular.
İşçi emeklileri ve diğer kesimler ise adeta ikinci evlat muamelesi gördü.
Mademki memur emeklilerine sendikalarla yapılan toplu iş sözleşmelerine göre zam yapılıyor, enflasyon farkı yansıtılıyor…
İşçi emeklilerine de Türk-İş’in yaptığı toplu iş sözleşmelerinde alınan zam oranları üzerinden enflasyon farkıyla zam yapılsın.
Böylece emekliler arasındaki derin uçurumların da önüne bir parça geçilmiş olunur.
Gıdada enflasyonun yüzde 80’leri bulduğu bir dönemde TÜİK’in ortaya koyduğu çalışan ve emekli cephesinde kabul görmeyen verilerle yapılmış zamların memur emeklisine de, işçi emeklisine de, diğer kesimlere de fayda getirmediği açık.
Eşit, adil bir ortam yaratmada neden bu kadar beceriksiziz?
Aynı işi yapan insanlar kadın erkek diye ayrı ücrete tabi tutuluyor.
Aynı işi yapan kadrolu, sözleşmeli diye ayrı ücrete tabi oluyor.
İkilik ruhumuza işlemiş.
Neden bundan kurtulamıyoruz?”
Bizi takip edin:
