Connect with us

EKONOMİ

EYT sorununa Kanal İstanbul örneği

Yayınlanma tarihi:

TBMM’de devam eden bütçe görüşmelerinde söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Kanal İstanbul projesini eleştirerek “Kanala para harcamak yerine EYT’lilerin beklentileri karşılanabilirdi” dedi.

TBMM’de devam eden bütçe görüşmelerinde söz alan İYİ Parti İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Kanal İstanbul projesini eleştirerek “Kanala para harcamak yerine EYT’lilerin beklentileri karşılanabilirdi” dedi.

Nuhoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Kanal İstanbul’a karşı çıkan Genel Başkanımız için “O paraları sizden söke söke alırlar.” sözü üzerine Genel Başkanımız Sayın Akşener 30 Haziran 2021 günü İYİ Parti Grup Toplantısı’nda uluslararası hukukta geçen “tiksindirici borç” kavramını hatırlatmıştır. Bu işe girecek olan herkese duyurarak halkın onayı olmadığını ve halkın menfaatine kullanılmayacağı için ve de inadına yapılacağı için borcun bizzat Cumhurbaşkanının kendisinden istenebileceğini ilan etmiştir.

Değerli milletvekilleri, şu soruların cevaplarını öğrenmek Türk milletinin hakkıdır kanaatindeyim. ÇED raporunda 365 adet 200 metreküplük kamyonlarla kazı yapılacağı ve kazının dört yılda bitirileceği belirtilmiştir. Bu kamyonlar inşaatlarda kullanılmayan, maden ocaklarında kullanılan kamyonlar olduğu için senede sadece 50 adet sipariş üzerine üretilmektedir. Bırakın diğer iş makinalarını sadece kamyonların teslim alınması siparişten itibaren yedi seneden fazla sürecek. Sipariş yapılmış mıdır? Kamyonlar gelmeden kazıya nasıl başlanacak? İşe başlayabilmesi için bir firma olması gerekmiyor mu? Firmayı belirlemek için ihale ne zaman yapılacak? İhaleyi yapabilmek için ihale dosyası ve içindeki proje ve şartnameler hazır mıdır? Fizibilite raporu hâlâ ortada yok, şayet hazırsa niçin gizlenmektedir? Uyduruk temel atma törenleriyle algı yaratmak devlet ciddiyetiyle bağdaşır mı? Sazlıdere Barajı Köprüsü Kuzey Marmara Otoyolu’nun, Demir Yolu Köprüsü ise Halkalı-Ispartakule hattının bir parçası değil midir? “Yapıldığında, Marmara Denizi geriye dönüşü olmayacak şekilde ölecektir.” diyen bilim adamları haklı çıkarsa ne olacaktır? Boğazı korumak için yapılıyorsa eğer boğaz geçişlerinin düzgün bir ivmeyle azaldığı niçin dikkate alınmıyor? Petrol ve doğal gazın taşınması için yeni alternatif yollar devreye girerken ve gemi boyutlarının çok artması ortadayken gemi sayıları niçin artacak? “Kanaldan para kazanılacak.” diyorlar; gemilerin kanaldan geçmesi için nasıl zorlama yapılacaktır? Kanalla birlikte Trakya’nın suları, bitki örtüsü, ekolojik yapısı ve havası değişecektir. Sonuçları telafi edecek hangi kazanımlar olacaktır? Kazının çok uzun yıllar süreceğini hesaplarla ortaya koyanların hesapları yanlış mıdır? Kazının başlayabilmesi için sıyırma kazısından çıkacak malzeme organik maddeleri ihtiva ettiği için karada depolanması gerekmeyecek mi? Depolama alanı neresidir, ÇED raporunda niye yoktur? Küçükçekmece Gölü’nden taramayla çıkacak malzemenin depolanması nerede yapılacaktır? Bu da ÇED raporunda yoktur. Sonuç olarak, Kanal acil bir ihtiyaç mıdır?

Değerli milletvekilleri, kanala para harcamak yerine bakın, daha öncelikli, faydalı ve hayırlı ne kadar çok iş yapılabilir? İşsizliği, yoksulluğu ve enflasyonu ortadan kaldıracak, üretime dönük tesislerle ekonomik hamleler yapılabilir.

Halkımızın en büyük korkularından biri olan deprem sorununu kökünden çözmek için kentsel dönüşüm bütün ülkede gerçekleştirilebilir, başta Marmara Denizi olmak üzere denizlerimizi tehdit eden müsilaj sorunu membran ilaveli ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri kurarak kalıcı olarak çözülebilir, Türk tarımı için acil çözüm bekleyen sulama projeleri tamamlanabilir, çiftçilerimizin ürünlerine maliyetinin üzerine fiyatlarla alım garantisi verilebilir, AR-GE teşvikleri arttırılarak yüksek teknolojide dışa bağımlılık azaltılabilir, orman yangınlarına karşı uçak dâhil gereken bütün hazırlıklar tamamlanabilir, KOBİ’lerin kullandığı elektrik ve doğal gaz bedellerine destek sağlanabilir, 3600 ek göstergeyi bekleyen herkesin beklentisi yerine getirilebilir, EYT’lilerin beklentileri karşılanabilir, bebeklere bez ve mama desteği sağlanabilir, engelli vatandaşlarımıza yapılan ödemeler 2 katına çıkarılabilir, SMA hastası bebekler tedavi edilebilir, ithal ilaç bekleyen bütün hastaların ilaçları temin edilebilir, ihtiyacı olan bütün öğrencilere burs verilebilir ve ödeme miktarı aylık 1.000 liraya çıkarılabilir, yurt sorununu kökünden çözmek mümkün olur, atanamayan öğretmenlerin 50 bini acil olmak üzere hepsinin ataması sağlanabilir, şehit yakınları ve gazilerimizin maaşları iyileştirilebilir, ihtiyacı olanlara konut desteği sağlanabilir, yoksulluk sınırı altında yaşayan ailelere kış için ısınma yardımı yapılabilir, esnafımıza pandemi nedeniyle yeterli miktarda ekonomik destek sağlanabilir, asgari ücret en az net 4 bin liraya çıkarılabilir. Bütün emeklilere seyyanen, aylık 1.500 lira artış yapılabilir. Bayramlarda yapılan ödeme üçer bin liraya çıkarılabilir. Sağlıkçılarımıza, mühendislerimize, veterinerlerimize ve iş bekleyen bütün gençlerimize yeni kadrolar açılarak iş imkânları sağlanabilir.

Değerli milletvekilleri, inatlaşmak üzerine de biraz durmak istiyorum: İnatlaşmak, normal hayatta bile çok yanlış bir davranış olarak kabul edilirken devlet yönetiminde hiç yeri olmaması gerekir. Bu sebeple Kanal İstanbul üzerinden inatlaşmak olmaz dolayısıyla “İnadına yapacağız.” sözü tekrarlanmamalıdır.

Gelişmekte olan ülkelerden birisi olarak altyapı ve ulaşıma yapılacak bütün yatırımlar önemlidir. Daha önemlisi başta kara yolları olmak üzere bütün yatırımlar gerçek ihtiyaçları karşılamak için yerinde, kaliteli, makul bedellerle ve her yönüyle kamu yararı gözetilerek yapılmalıdır.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla