Connect with us

DÜNYA

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türkiye dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke

Yayınlanma tarihi:

Türkiye’nin insani yardımlar konusunda, özellikle göçmenlerle ilgili alanda dünyada en büyük fedakarlığa katlanan ülkelerin başında geldiğini belirten Kurtulmuş, “Bu anlamda göç konusunda fevkalade büyük bir tecrübeye sahip olduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu. Kurtulmuş, Türkiye’nin tarihsel anlamda göç konusunda büyük bir tecrübeye sahip olduğunu ifade ederek şu ifadeleri kullandı:

“Osmanlı Cihan Devleti yıkıldıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun öncesi ve sonrasında Osmanlı Devletinin farklı bölgelerinden gelen çok sayıda Osmanlı vatandaşı Türkiye Cumhuriyetine gelmiş ve Anadolu topraklarında kendilerine yeni bir anayurt elde etmişlerdir. Ayrıca yine tarih boyunca saldırılardan kaçanlara topraklarımızı açmış ve onlara ev sahipliği yapmışızdır. Örneğin 500 küsur yıl önce İspanyada engizisyon mahkemelerinden kaçan Yahudilerin ve farklı etnik, dini kökenlere sahip insanların gelip sığındığı yer Türkiye olmuştur, Osmanlı toprakları olmuştur. Yine İkinci Dünya Savaşında Almanya’da Nazilerin katliamlarından kaçan Yahudilerin sığındığı yer Türkiye olmuştur. Örnek olarak şunu söyleyebilirim. 1938 yılında Türkiye, Nazilerin katliamından kaçan, Avrupadaki Yahudi bilim adamlarına kapılarını açmış İstanbul ve Ankara üniversitesinin çok sayıda fakültesi Alman kökenli Yahudi bilim adamlarının sayesinde önemli bilimsel araştırmaların merkezi olmuştur. Bugün de bu tarihi misyonumuzu sürdürüyoruz ve dünyanın dört bir tarafından gelen çaresiz insanlara ev sahipliğini gerçekleştiriyoruz”

Kurtulmuş, göçün küresel bir problem haline gelmesi ile ilgili olarak “Halbuki göç, bir sebep değil çok sayıda sebebin ortaya çıkardığı vahim, insanlığı tehdit altında bırakan bir sonuçtur. Dolayısıyla göçün bu farklı nedenlerini bulmak, göçü ortaya çıkaran ve göçü küresel bir tehdit haline getiren nedenlerle mücadele etmek, onları ortadan kaldırmak uluslararası camianın vazifesidir” dedi. Kurtulmuş, savaşlar, yoksulluklar ve yoksunluklar, işgaller, iç çatışmalar, iklim değişikliği ve özellikle iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklık, çölleşme, kıtlık ve susuzluğun getirdiği yeni göç dalgaları, dünyanın birçok bölgesinde devam eden istikrarsızlıklar ortadan kaldırmadan göçmen meselesini çözebilmemizin mümkün olmadığının altını çizdi.

“SURİYELİLERİN HAYATTA KALMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GÖÇ ETMELERİ GEREKİYORDU”

Kurtulmuş, Türkiye’nin göçmen politikasına ilişkin, “Göçmen meselesinin çözülmesi için bu sonuçların ortadan kaldırılmasını sağlamamız lazım. Çok açık söylemek istiyorum. Kontrol edilemeyen göç meselesi askeri tedbirlerle, güvenlik tedbirleriyle önlenemez. Eğer öyle olmuş olsaydı, örneğin Meksikadayız, Meksikadan bir tane insanın Amerika Birleşik Devletlerine göç etmek için yola çıkmaması gerekirdi. Eğer askeri tedbirlerle düzensiz göç önlenebilir olsaydı Akdenizde, Orta Akdenizde ve Doğu Akdenizde her gün onlarca göçmen gemisi soğuk denizin diplerinde kaybolup gitmezdi. Sadece şimdiye kadar Akdenizde ölen göçmenlerin sayısı 29 bini aşmıştır.

Afganistandan binlerce, on binlerce insanın göç etmesinden bahsediyoruz da Afganistanın önce Ruslar, ardından Amerikalılar tarafından on yıllar boyunca işgalinin nasıl Afgan halkını çaresizlik içerisinde bıraktığı üzerinde hiç konuşmuyoruz. Eğer Afgan halkı o çaresizliğin içerisinde olmasaydı Allah aşkına bir tanesi hayatını tehlikeye atarak başka ülkelere göç etmek ister miydi? Şimdi Türkiyenin tecrübesinden bahsedelim. Yaklaşık 3 milyonu aşkın Suriyeliden bahsediyoruz. Köylerinin yakıldığı, bombalarla şehirlerinin yok edildiği, ölümle burun burnunda kalan bu Suriyelilerin hayatta kalmaktan başka tek bir çaresi Türkiyeye göç etmeleriydi” ifadelerini kullandı.

Göçün bugün bütün yükünün az gelişmiş ve gelişmiş ülkelerin üzerinde olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Dünyada nasıl siyasal sistem ve ekonomik sistem için yeni bir sisteme ihtiyacımız var diyorsak göç konusunda da yeni kurumlara, yeni yaklaşımlara ihtiyacımız vardır” dedi.

“ULUSLARARASI BİR FON KURULMALI”

Göç konusunda da önerisini dile getiren Kurtulmuş, “Göçün sonuçlarının ortadan kaldırılması için uluslararası bir fonun kurulması ve buraya da ülkelerin kendi zenginlik seviyelerine göre gayrisafi milli hasılalarının belli bir oranında destek olmaları insani bir vecibedir. Bunu sağlayabilmek ve böylece göç konusunda yeni yaklaşımları ortaya koymak durumundayız.” diye konuştu.

10. Parlamento Başkanları Toplantısı kapsamındaki oturumların ardından Meksika

Temsilciler Meclisi Başkanı Marcela Guerra Castillo, MIKTA’nın dönem başkanlığını Güney Kore Ulusal Meclis Başkanı Kim Jin-pyo devretti. Toplantı, aile fotoğrafının çekilmesiyle sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

—————————

-TBMM Başkanı Kurtulmuş’un konuşması

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla