EKONOMİ
Kredi çekmek imkansızlaşıyor! Kredi çekecekler için kritik uyarı geldi
Merkez Bankası, kredi ve kredi kartı faiz oranlarında yapılan değişikliklerle beraber ekonomiye yönelik seçici ve sıkılaştırıcı tedbirler almaya devam ediyor. Son alınan kararlar doğrultusunda, kredi kartlarında aylık faiz oranı %2,89’a yükseltilirken, gecikme faizi oranı ise %2,13 olarak belirlendi. Ayrıca, kredi kartı nakit kullanımı ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık faiz oranı da %2,89’a çıkarıldı. Ancak, ihtiyaç kredilerinde mevcut durum korunarak faiz oranı %3 seviyesinde tutuldu.
Bu faiz artışlarının, kredi ve kredi kartı kullanan bireyler üzerinde olumsuz etkileri olabileceği öngörülüyor. Ekonomist Hayri Kozanoğlu, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet TV’ye yaptığı değerlendirmede, bu kararların kredi çekenleri olumsuz yönde etkileyebileceği uyarısında bulundu. Özellikle kredi kartı kullanıcılarının, daha yüksek faiz oranları nedeniyle ödemelerini zamanında yapma konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.
Faiz oranlarındaki artış, kredi çekme eğilimini düşürebilir ve tüketici harcamalarını sınırlayabilir. Ayrıca, kredi kartı borcu olanların, yüksek faiz oranları nedeniyle daha fazla ödeme yapma zorunluluğuyla karşı karşıya kalabileceği ve borçlarını kapatma süreçlerinin zorlaşabileceği öngörülmektedir.
Merkez Bankası’nın aldığı bu tedbirler, enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomide istikrarın sağlanması amacıyla atılmış adımlardır. Ancak bu kararların, bireylerin mali durumunu doğrudan etkileyeceği göz önünde bulundurularak, tasarruf ve borç yönetimi konusunda daha dikkatli olunması önemlidir.
Kredi ve kredi kartı kullanıcıları, artan faiz oranlarına uyum sağlamak için gelir-gider dengelerini gözden geçirmeli ve ödeme planlarını bu değişikliklere göre ayarlamalıdır. Uzmanların uyarıları doğrultusunda mali planlamalarını daha sağlam temellere oturtarak, olası mali sıkıntıların önüne geçmeleri tavsiye edilmektedir.
Hayri Kozanoğlu, şunları söyledi:
“28 Mayıs seçimlerine kadar dolar kurunu 20’nin altında tutarak gelinebildi. Herkes dövizin artacağını biliyordu. Geçtiğimiz hafta ÖTV, KDV artırımının ardından enflasyonun çok yükseleceği ve buna bağlı olarak döviz kurunun yukarı hareketleneceği beklentisiyle yine dövizde bir sıçrama oldu. O sırada da Merkez Bankası’nın 1.4 milyar dolar civarında bir döviz sattığı anlaşılıyor. O bakımdan yukarı doğru bir eğilim var. Önümüzdeki günlerde enflasyon ve faizler arasındaki makas da açılacak.
Erdoğan konuşmasında da belirtti. Emeklilerin maaş zamları enflasyonun çok gerisinde kaldı. Özel sektör çalışanlarının, beyaz yakalıların gelirlerinin enflasyona paralel artmadığını göreceğiz. İnsanların gelirlerinde reel anlamda düşüş var. Dolaylı vergiler ile insanların aynı mallara daha pahalıya ulaşmasını getirecek.
Kredi kartıyla ihtiyaç kredisi, tüketici kredisi çekerek alımlarını yapanlar için de maliyetler arttı. Bu yol da kapanacak veya bu yolu seçenler çok maliyetli bir şekilde kullanabilecekler. Krediyi çekip beyaz eşya, mobilya vs. alamazsanız ekonomide talep düşecek, ekonomik büyüme yavaşlayacak.
Sadece işsiz kalanlar değil, genel olarak işsizlik arttığı zaman emeğiyle geçinenlerin pazarlık gücü düşer. Özellikle özel sektörde çalışanların pazarlık güçleri düşecek. Bu kanallardan yurttaşlarımız olumsuz etkilenecek.”
