TÜRKİYE
SAVAŞTAN TÜRKİYE’YE KAÇIŞ: “CANIMIZI KURTARDIĞIMIZA SEVİNEMEDİK”
AİLESİ ile 13 yıldır Ukrayna’da yaşayan Mehmet Belli, savaşın 4’üncü gününde Kiev’deki evinden ayrılarak karayoluyla Türkiye’ye doğru yola çıktı. Eşi ve bebeğiyle 5 buçuk gün süren zorlu yolculuğun ardından İstanbul’a gelen Belli, “Üzerime bir tişört, bir pantolon alarak geldim, kaçtım. Geldiğimize, canımızı kurtardığımıza sevinemedik. Ukrayna halkına yardım etmemiz gerekiyor. Orada bir işgal söz konusu, çocuklar aç. Seslerini duyuralım” dedi.
Tekstil işiyle uğraşan 31 yaşındaki Mehmet Belli, 13 yıl önce Ukrayna’nın başkenti Kiev’e taşındı. Burada 25 yaşındaki Jemala ile evlenen Belli’nin geçtiğimiz yıl bebeği dünyaya geldi. Eşi, 1 yaşındaki bebeği Kadir Aras ve kedisiyle mutlu bir hayat süren Mehmet Belli, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından 4 gün sonra evini ve eşyalarını bırakarak Türkiye’ye hareket etti. Kendi otomobiliyle önce Romanya’ya geçen Belli ailesi, 5 buçuk gün süren yolculuğun ardından İstanbul’a ulaştı.
Kısa bir süre de olsa yaşadıklarının etkisinden hala çıkamadığını belirten Belli, yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı’na anlattı. Yoğun bombardıman altında, yaklaşık 4 gün boyunca çaresiz bir şekilde sığınaklarda kaldıklarını belirten Belli, “Benim oğlumun doğum günü 22 Şubat’tı ve aile fertlerimin hemen hemen hepsi ordaydı. Çok zor ve kötü zamanlar geçirdik. İnsanlar panik havasındaydı ve yağmalar başlamıştı. Her 2 saatte bir siren sesi çalıyordu. Bir siren sesi çalarsa hazır olun, iki ve üçüncü siren sesinde sığınaklara inin çünkü ağır bombardıman demekti. Ajanslara düşen binanın uçakla vurulma anında bizim evimiz oraya 3 kilometre uzaklıktaydı. İnanılmaz bir ses, gürültü vardı ve ben hayatım boyunca öyle bir ses duymadım. Bombalar düşüyordu, karşı evimize ateşler edildi. Kiev tamamen kuşatma altında. Umut her zaman vardır, inşallah umut ettiğimiz gibi yakın zamanda ateşkes olur” diye konuştu.
“BU ORTAMI ANCAK FİLMLERDE GÖRÜRDÜK”
Kargaşadan kimsenin ne yapacağını bilmediğini ifade eden Belli, “Böyle bir savaş ortamı biz daha önce filmlerde görürdük ve ilk defa tanıklık ettik. Bizim için çok zordu. Bunu hangi duygularla anlatabileceğimi bilmiyorum. Cumartesi günü yola çıkmaya karar verdik. Kiev’de her 1,5 kilometrede bir askerler tarafından kontrole maruz kaldık. Yola çıktık ve yaklaşık 5 buçuk gün sonra Romanya üzerinden İstanbul’a geldik. 28 saat sırada bekledik ve biz iyi olandık. 88-92 saat bekleyen arkadaşlarımız var. 28 saat sadece Ukrayna’dan çıkmak için bekledik” şeklinde konuştu.
“KENDİNİZİ İFADE EDENE KADAR VURULABİLİRSİNİZ”
Ukrayna’da sivil halkın silahlanmasının da kontrolsüz güç oluşturduğunu vurgulayan Belli, “Ukraynaca konuşuyorlar, Rusça konuşuyorlar ve kendinizi ifade edene kadar vurulabiliyorsunuz. Sivil araçlara ateş edilebiliyor. İnsanlar birbirini anlamıyor. Biz çok korktuk, ailem, çocuklarım, annem var. Mantığımızla düşünemiyoruz. Hala kafamız orda. Bütün komşularımızı orada bıraktık” dedi.
“ÇOCUKLARA MAMA VE BEZ BULMAKTA SIKINTI VAR”
Orada kalan arkadaşlarıyla hala görüştüklerini söyleyen Belli, “Çocuklara mama, bez, yemek bulmakta bir sürü sıkıntı var. Onlar için şu an burada uğraşıyoruz ama insanlar orda duygusal anlamda, moral anlamında zor durumdalar. Biz burada iş adamlarıyla irtibattayız. Şahıs olarak toplayamıyoruz. Ukrayna halkına yardım etmemiz gerekiyor. Orada bir işgal söz konusu, çocuklar aç. Seslerini duyuralım” ifadelerini kullandı.
“CANIMIZI KURTARDIĞIMIZA SEVİNEMEDİK”
Sivillere hassasiyet gösterilmediğine ve yağmalamaların olduğuna dikkat çeken Belli, “İnsanları zor durumda bırakma, evlerini alıkoyma var. Bulunduğunuz yerde birisi geliyor ve ‘bunu yapmayacaksınız, buradan çıkacaksınız’ diyor. 13 yıldır orada yaşıyorum, üzerime bir tişört bir pantolonla geldim, kaçtım. Duygusal boşluğumuz daha fazla arttı. Biz Türküz, burada doğup burada büyüdük ama hayatımızın belli bir kısmını da orada yaşadık. Yaşadığımız yerden bu şekilde çıkartılıp, buraya gelmeye açıkçası sevinemedik bile. Geldiğimize, canımızı kurtardığımıza sevinemedik. Ailemle geldim, onların başına bir şey gelmediği için seviniyorum. Hala oradayım gibi. Bedenen buradayım ama ruhen hala oradayım” dedi.
