Connect with us

EYT

Meral Akşener Meclis’te EYT planını açıklıyor!

Yayınlanma tarihi:

İYİ Parti lideri Meral Akşener TBMM Grup Toplantısı’nda EYT planını açıklıyor.

Akşener, “Sayın Erdoğan’ın bizzat kaleme aldığı 20 yıllık trajedinin sonuna geliyor. 20 yıl önce hak, hürriyet ve adalet yoluna çıkıyoruz diyenler istibdat yoluna acente oldular. 2002 Kasımında milletimizi Avrupa’ya götüreceğiz diye yola çıkanlar 20 yılın sonunda Avrupa’ya gidecekken, gider ayak Ortadoğu’yu memleketimize getirdiler” dedi.

İYİ PARTİ’NİN SIĞINMACI ÇALIŞMASI

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün topraklarımız AK Parti sayesinde bir göç koridoruna, bir kaçak hendeğine dönüşmüş durumda. AK Parti’nin göç politikalarının ortaya çıkardığı ekonomik, insani, güvenlik ve dış politika sorunlarının çözümü için 2019 yılı Haziran ayında İYİ Parti Genel Başkanı olarak Sayın Erdoğan’a seslenmiştim. Demiştim ki; bu göç meselesi Türkiye’yi kötü bir yöne götürüyor. Demografi değişecek, ekonomi kötüye gidiyor. İYİ Parti Genel Başkanı olarak beni devlet adına görevlendir, ben Suriye’ye gideyim Beşar Esad ile görüşeyim, ülkemizde Suriye’den gelen göçmenleri gönderelim. Bu planı kendisine iletmiştim. Karşılık her türlü hakaret ve çirkinlik.

2019 yılı Aralık ayında Sayın Ümit Özdağ’ın önerisi, Sayın Aytun Çıray’ın başkanlığında Ankara’da bir çalıştay düzenledik. Bu çok boyutlu sorunu çözümlemeye yönelik tedbirler önerdik. Bilim insanları ve devlet insanları vardı. Yol haritasını İYİ Parti Genel Başkanı olarak milletimizle paylaştım. Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığımızın ürettiği raporun üzerinden yeniden çalışma birimi oluşturuldu.”

İYİ Parti lideri Akşener, “Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalması halinde, bu doğum hızıyla 2053 yılında Türkiye nüfusunun 35 milyonu Suriye kökenli insanlardan oluşacak. Demografi diye söylemlerimizin arkasında böyle bir sonuç var” ifadelerini kullandı.

“UYARMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ”

“Yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan geri durmayacağız” diyen Akşener, “Sorumlulukla hareket ettik. İktidar son günlerde, sorunu görmezden gelmeye, zikzaklar çizmeye devam etti. Tutarsız ve lakayt açıklamalarla insanlarımızı tedirgin etmekten çekinmedi. Bir yandan muhalefetin gündemini çalma arayışına girerek, beton ve briket üzerinden günü kurtarmaya gayret etti. 6-6,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya olduğumuz söz konusu. Türkiye’de kalışlarını caydıracak tedbirleri almayı gereklilik görüyoruz. AB başta olmak üzere sığınmacılara yönelik projelerin, artık sığınmacıların geri dönüşüne odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Şam’da kim iktidarda olursa olsun Suriye ile ilişkilerin yapıcı zemine oturması gerekiyor. AB ve ABD’nin gerekli sorumluluğu alması için aktif bir dış politika zorunluluktur. Sayın Erdoğan artık bir yılda bazı adımları somut olarak atma mecburiyetindedir” diye konuştu.

Akşener, “Bugün artık geçici koruma statüsünü ve göç hareketini belirleyen Göç ve Koruma Kanunu’nda değişiklik yapmanın vaktidir. Milletimizin acil çözüm beklediği böyle bir meseleyi çözüme bağlayabilmek görevimizdir. Bu partiler üstü bir meseledir. Özel bir oturumda meseleye bakışımızı ve çözüm önerilerimizi ortaya koyalım” dedi.

KONUT FİYATLARI

Konut krizine değinen İYİ Parti lideri Akşener, “Devlet krizinin mimarı bay kriz, sandığı getireceği yerde krizleri derinleştirmeye, hatalarında ısrar etmeye devam ediyor. Bay kriz ben ekonomistim diye gezdikçe, faiz sebep dedikçe kriz ortamı daha da derinleşiyor. Bugün gelinen noktada enflasyon oranı yüzde 70 oldu. Türkiye hızla fakirleşirken barınma kriziyle karşı karşıyayız. Kamu bankalarının kaynakları yanlış dağıtması sonucunda konut sahipliği oranı düşüyor” dedi.

Akşener sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstanbul’da 4 kişilik bir ailenin oturduğu evin kirası asgari ücretin 1.3 katına çıkmış durumda. Konut kampanyası barınma krizini daha da derinleştirdi. Bay kriz bu müjdeyi verdikten sonra konut fiyatları yüzde 10 arttı. Konut fiyatlarındaki artış kamu bankalarının yüzde 50’nin altında kredi vermesiyle inmez. Müjde diye ambalajlanmak istenen bu kampanya kamu kaynaklarının inşaat sektörüne aktarılmasından başka bir şey değildir. Çakma müjdelerinizle milletimizi oyalamaktan vazgeçin. Akılcı adımları atın, insanları mağdur etmeyin. Konut satışını teşvik edecek devlet desteği yerine, konut üretimini ucuzlatacak sanayi teşviki verin. Büyükşehirlerde yabancılara gayrimenkul satışına kısıtlama getirin.”

“ŞÜKÜR” POLEMİĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “şükür” tavsiyesini eleştiren Akşener, “Bu millet şükretmeyi bilmiyormuş. Bay kriz ve avenesi ak kaşık, suçlu yine milletimizmiş. Millete hakaret ettiği repertuvarına şimdi de şükürsüzlüğü ekledi. Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; şimdi de şükre mi sığınıyorsun? Allah ile kul arasına girmeye mi çalışıyorsun? Bizim milletimiz şükretmesini bilir. Saray hayatı seni bozduğu için unutmuşsun. Bayat tavsiyelerini kendine sakla” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’yi sert bir şekilde eleştiren Akşener, “Şaklabanlıktan sorumlu saray bakanı anlamsız esprilerine devam ediyor. Bu arkadaş sanayicilere kendince verdiği müjdesi açıklanmayınca ‘akşam uyuşukluğu’ demişti. Daha sonra enflasyon korumalı tahvil vereceğiz açıklaması yaptı. Madem enflasyon düşüyordu, bu nereden çıktı? Emekliyi, memuru enflasyona ezdiririz, onlardan topladığımız vergiyi zengine veririz, dedikleri bu” dedi.

“EYT’LİLER SİZDEN HESAP SORACAK”

“O sandık gelene kadar soracağız, yandaşını zenginini koruduğun kadar vatandaşını niye korumuyorsun diye soracağız. Çiftçiyi, emekliyi, memuru neden korumuyorsun diye soracağız. EYT’liler sizden hesap soracak” ifadesini kullandı.

ANTALYA ZİYARETİ

“Ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor” diyen Akşener, “Her yerde tek bir konu var, hayat pahalılığı. Siftahsız dükkanları ziyaret ettim. Mutsuz gençlerle, umutsuz annelerle, hayatta kalmaya çalışan emeklilerle konuştum” dedi.

Vatandaşın sıkıntılarını aktaran Akşener, “Bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Sizin sesinizi duymak istemiyorlar. Sizin dertlerinizi anlamak istemiyorlar. Çözmek istemiyorlar çözmek için kendi rahatlarını bozmak zorundalar. Artık rahatlarını bozmamak için milletten de memleketten de vazgeçmiş durumdalar” diye konuştu.

EYT’LİLER 23 YILDIR HAKLARINI ARIYORLAR

EYT’liler 23 yıldır haklarını arıyorlar. Torun sevecekleri yaşta ağır şartlarda çalışıp emekli olamıyorlar.

Levent Atacan aramızda.

Levent Atacan’ın konuşmaları şu şekilde;

52 yaşındayım. 7 aydan beri işsizim. Bende 23 yıldan beri mağdur edilmiş bir EYT’liyim. 8 Eylül 1999’da hukuksuz bir şekilde haklarımız elimizden alındı. Çözüm üretilmiyor. Ekonomik sorunlardan dolayı eşinden ayrılmış çocuğuna bakan biriyim. İstanbul gibi bir yerde asgari ücretle geçinmeye çalışıyorum. 1027 lira olan işsizlik maaşı ile hayatımı geçindirmeye çalışıyorum. Biz yorulduk. Sebep olanlara hakkımızı helal etmiyoruz. 52 yaşında olup her kapı yüzüme kapandığı için çalışamıyorum. Benim gibi hatta benden daha kötü olan arkadaşlarım var. Evlerine ekmek götüremeyen insanlar var. Anayasal hakkımız olan emeklilik hakkımız için yola çıktık. Asgari ücret bile 4 bin 250 lirayken emekli maaşı bunun yarısı bile değildi. Çalışırken yıprandık. Yaşamımız her şeyimiz yarım kaldı. Bari emeklilikte doğru düzgün yaşayalım. Eğer adalet varsa çıksın bu yasa!

Meral Akşener konuşmasına şu şekilde devam ederek, “Bu kürsü meclisin kürsüsüdür. EYT’liler erken emeklilik değil gasp edilen haklarını istiyorlar. Biz İYİ Parti olarak EYT Çözüm Planını çıkardık” dedi.

EYT ÇÖZÜM PLANI

İşte tam da bu nedenle, biz, İyi Parti olarak; EYT Çözüm Planı’mızı oluşturduk. Milletimiz, memleketimiz ve tüm EYT’li kardeşlerimiz için, hayırlı uğurlu olsun.

Yapmış olduğumuz analizler; ülkemizde yaklaşık 4,7 milyon insanımızın, EYT’li olduğunu gösteriyor. Bunun içerisinde yer alan, 3 milyon vatandaşımız ise; bugün itibariyle, hem prim günlerini doldurmuş, hem de, yaş kriterini tamamlamış gözüküyor.

Biz soruna, 4 temel ilke çerçevesinden bakıyoruz. Birinci ilkemiz; Hakkaniyetin tesisi. Yani, EYT’liler grubu içerisinde, yeni bir adaletsizliğe neden olunmaması. Bunun için, 4,7 milyon insanımızın, tamamının yararlandığı, adil bir düzenleme öneriyoruz.

İkinci ilkemiz; EYT düzenlemesine bakış açımızda gizli. Biz, EYT sorununu çözmeye, bir sosyal yardım olarak değil, oluşan bir hak kaybının, giderilmesi olarak bakıyoruz.

Üçüncü ilkemiz; Nesiller arası adaleti sağlamaktan geçiyor. Yani bu düzenlemeyi; kamu maliyesinin ve sosyal güvenlik dengesinin, sürdürülebilirliği üzerine kuruyoruz.

Dördüncü ve son ilkemiz ise; basitlik ve anlaşılabilirlik. Bu çerçevede, yapacağımız EYT düzenlemesinde; öngörülen koşullardan yararlanmak için, herhangi bir başvuru süre sınırı koymuyoruz.

Böylelikle, İyi Parti iktidarında; prim gün sayısını doldurmak kaydıyla; EYT’li olan, 4,7 milyon insanımızın tamamı, süreç içerisinde, geçiş dönemi emeklilik imkânından yararlanacak.

Bu düzenleme, bütüncül bir perspektifte; mali etkileri analiz edilen bir düzenleme olacak. Dönem içerisinde, gerekli mali kaynaklar sağlanarak; Geçiş dönemi emekliliği düzenlemesinin, finansmanında kullanılacak. Bu sayede, sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği, zedelenmeyecek.

Üstelik, EYT çözüm planımızın yıllık maliyeti; geçmediğimiz köprüler, kullanmadığımız yollar, gitmediğimiz hastaneler, binmediğimiz uçaklar için, yandaşlara ödenen, hazine garantilerinin, yıllık yükünden, daha az olacak.

Bugüne kadar iktidar; EYT’lilerle ilgili olarak, ne doğru bir analiz ortaya koydu, ne de kamuoyunu tatmin edecek bir hesabını paylaştı. Onların, yüzeysel olarak ortaya koyduğu, mali yük hesabı,  olası bir düzenlemede, ortaya çıkacak mali yükü, doğru bir şekilde yansıtmıyor.

Kendi danışmanına, 10 maaş bağlayan Bay Kriz; EYT’li kardeşime, “çift dikiş” diyerek karşı çıkıyor.

Yandaşlarının vergi borcunu, 1 gecede silen Bay Kriz; EYT’li kardeşimin hakkını vermeyi, maliyet olarak görüyor. Saraydaki israfın finansmanına gelince, asla bitmeyen para; iş EYT’li kardeşime gelince, ne hikmetse yok oluyor.

Biz, hesabını kitabını yaptık. Geçiş dönemi olarak tanımladığımız bu düzenlemeyi, Merkezi Yönetim Bütçesi’nden finanse edeceğiz. EYT Çözüm Planı’mızın ortaya çıkaracağı maliyet, oluşturacağımız ilave kaynaklarla yönetilebilir olacak. Böylece sosyal güvenlik dengesi üzerinde, yıkıcı bir etki doğurmamasına da hassasiyet göstereceğiz.

Üstelik; geçiş dönemi emekliliği haklarından, istifade eden vatandaşlarımızın, bu haktan yararlanmaları, iş gücü piyasasında kalmalarına, engel teşkil etmeyecek. Bu düzenlemeyle, EYT’li vatandaşlarımız, geçiş dönemi içerisinde, sabit bir gelir akışına kavuşacak. Ayrıca devletin sağlık imkânlarından, tıpkı diğer emekliler gibi, hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın yararlanacak.

Bu sayede, İYİ Parti iktidarında; EYT sorununu, tarihin tozlu raflarına kaldıracağız! AK Parti iktidarının 20 yılda çözemediğini, iş başına gelir gelmez, biz çözeceğiz! EYT’li kardeşlerimizi, yıllardır hasretle bekledikleri haklarına kavuşturacağız!

EYT Çözüm Planımız; milletimize, memleketimize ve tüm EYT mağdurlarımıza hayırlı, uğurlu olsun. Bu vesileyle; Meclis Grup Başkanvekilimiz, Erhan Usta kardeşime, ekibine, ve EYT Çözüm Planı’mızı oluşturmamızda katkı sağlayan, tüm EYT’li kardeşlerimize, buradan teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar.

İYİ Parti; kine değil, umuda, öfkeye değil, azime, hamasete değil, akla sarılanların partisidir!

İYİ Parti; kutuplaşmayı, ayrışmayı, kavgayı körükleyenlerin değil; ortak akılda, saygıda ve makulde buluşanların partisidir!

İYİ Parti; Bir elin beş parmağı, ayrı yerlere çekiştirilirken, o beş parmaktan, sımsıkı bir yumruk yapmaya çalışanların partisidir!

İYİ Parti; suni gündemlere takılmayan, dedikodulara aldırmayan, “Önce millet, önce memleket” diyenlerin partisidir!

Varsın onlar; kendileri çalıp, kendileri söyledikleri, saray salonlarında, suni gündemlerle, kendilerini kandırmaya devam etsinler. Biz; derinleşen ekonomik krizi konuşmaya, devam edeceğiz!

Varsın onlar; kendi beceriksizliklerini, milletimize fatura etmeye çalışsınlar. Biz; emeklilerimize, 2500 lirayı reva gören, adaletsizliği konuşmaya devam edeceğiz!”

Varsın onlar; Abuk sabuk tavsiyelerle, kendilerini gülünç duruma düşürsünler; Biz; gençlerimizin hapsoldukları, camdan duvarları, yıkmak için mücadele etmeye, devam edeceğiz!

Varsın onlar; hadsizce hayatlarımızı dizayn etmeye kalksınlar. Biz; kadınları, hor ve aşağı gören bu kirli zihniyetle; mücadele etmeye devam edeceğiz!

Varsın onlar; yalanla, korkuyla, baskıyla bizi yenebileceklerini sansınlar; Biz; alevlendirdiğimiz umutları, her daim canlı tutmaya, milletimizin teveccühüne layık olmak için, dimdik durmaya, hakkın, hakikatin yolunda, her gün daha da büyümeye devam edeceğiz!

Ne yaparlarsa yapsınlar. Bizi durdurmayacaklar! Bizi yıldıramayacakları! Bizi yolumuzdan döndüremeyecekler! Hedef ufukta göründü. İYİ Parti iktidarı, hiç olmadığı kadar yakın. İyilerin şafağına, emin olun çok az kaldı!

O kutlu gün gelene kadar; yılmayacağız, yorulmayacağız, yıkılmayacağız. Bırakın onlar, saraylarında yan gelip yatsınlar. Biz, durmadan, dinlenmeden, ilk günkü azmimizle çalışmaya devam edeceğiz. Ve Allah’ın izni, milletimizin takdiriyle, emin olun başaracağız!”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Advertisement
Yorum yapmak için tıkla