EKONOMİ
Hakan Ateş: Enflasyonun yüksek seyretmesi faizin yüksek kalmaya devam edeceğini gösteriyor
Hakan Ateş: Enflasyonun yüksek seyretmesi faizin yüksek kalmaya devam edeceğini gösteriyor
Yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı ekonomik politikalar, bankalar üzerindeki etkilerini göstermeye başlıyor. Sıkı para politikasının uygulanmasıyla krediye ulaşmada yaşanan zorlukların, bankacılık sektörünü olumsuz etkileyebileceği endişesi taşınıyor. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, bankacılık sektöründe büyümenin yavaşladığı bir yılı geride bıraktıklarını belirterek, “Enflasyonun yüksek seyretmesi faizin yüksek kalmaya devam edeceğini gösteriyor” ifadesini kullandı.
Ekonomi politikalarında rasyonel sisteme geçişin bankacılık sektörüne etkileri merak konusu. Hakan Ateş, küresel ekonominin 2023’ü, son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyonla mücadele ederek geçirdiğini ve bunun arkasında Kovid-19 salgını, arz şokları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi etkenlerin bulunduğunu belirtti. Ateş, yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaları değerlendirerek, “Seçimlerin tamamlanması ve siyasi belirsizliğin geçmesi, risklerin azalmasına yardımcı oldu. Yeni ekonomi yönetiminin makroekonomik istikrara yönelik attığı adımların olumlu sonuçlarının görülmesi, risklerin daha da azalmasına katkı sağlayacaktır. 2023 yılının ikinci yarısında göreve başlayan yeni ekonomi yönetiminin attığı parasal ve miktarsal sıkılaşma adımlarının sektör üzerindeki etkileri, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla hissedilmeye başlandı. Bankacılık sektörü, dinamik yapısı sayesinde ekonomide Ortodoks politikalara geri dönüşe kolaylıkla uyum sağladı” şeklinde konuştu.
2023’e ilişkin verilere göre, bankacılık sektöründe büyümenin yavaşladığını aktaran Ateş, ilk 11 ayda toplam kredilerdeki kur etkisinden arındırılmış yıllık artışın yüzde 32 seviyesinde olduğunu ve enflasyonun oldukça altında kaldığını ifade etti. Hakan Ateş, mevduat tarafında da rekabetin devam ettiğini belirterek, ilk 11 ayda kur etkisinden arındırılmış mevduat hacminin yüzde 41 arttığını ve Kredi Kartları ve Mevduat Hesapları (KKM) dönüşüm hedefleri ile TL mevduatı teşvik edici uygulamaların etkisiyle mevduatta artışın devam ettiğini vurguladı. “Özellikle KKM dönüşümünde TL mevduatın yükselen faizleri önemli bir etken. Enflasyonun yüksek seyretmesi ve buna bağlı olarak politika faizinin yüksek kalacak olması, mevduat faizlerinin önümüzdeki dönemde yüksek kalacağını gösteriyor” dedi.
Türkiye ekonomisinin, 2023’ün ilk yarısında, şubat ayında meydana gelen deprem felaketinin olumsuz etkilerine rağmen genişleyici politikaların desteğiyle yıllık yüzde 3,9 büyüdüğünü belirten Hakan Ateş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yılın tamamını seçim sonrası uygulamaya konulan politikaların etkisiyle yavaşlayarak da olsa yüzde 4’ün üzerinde bitirmemiz muhtemel. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin Ortodoks politikalara yöneldiğini ve eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) makroekonomik istikrarı sağlayacak hedefler için bir yol haritası ortaya koyduğunu gördük. Üçüncü çeyrekte açıklanan büyüme rakamları ve son çeyrekteki öncü göstergeler, uzun süredir yüksek artışlar kaydeden özel tüketim harcamalarının yavaşladığını, büyüme kompozisyonunda yatırım katkısının arttığını, dolayısıyla OVP ile hedeflenen yönde olunduğuna dair sinyaller veriyor. Yavaşlayan ekonomik aktivite ve ihracat pazarlarımızda beklenen zayıf büyüme sebebiyle 2024 yılında büyüme hızının düşmeye devam edeceğini bekleyebiliriz.”
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, kredi hacmindeki azalma ve devam eden makroihtiyati tedbirlerin sektörün karlılığını etkileyeceğini vurgulayarak, “Faizlerdeki normalleşmeye paralel kredi faizlerinin mevduat faizlerinin üzerine gelmesini olumlu karşılıyoruz. 2022 yılında bankacılık sektörünün sermaye karlılığı yüzde 40’ın üzerinde gerçekleşmişti, 2023’ün eylül ayı itibarıyla yüzde 38. Dolayısıyla bu yıl da faiz dışı gelirlerin de desteğiyle sektörün önceki yıla benzer bir performans sergilemesini bekliyoruz. 2024 yılında makroihtiyati önlemler devam ettikçe büyümenin sınırlı olmasını öngörüyoruz. Tüketici tarafında ise kredi kartı ve ihtiyaç kredisi tarafında artış bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Enflasyonla mücadelede faiz artışlarının en önemli araç olarak kullanıldığını belirten Ateş, “ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini toplamda 525 baz puan artırarak yüzde 5,25-5,50 bandına getirdi. Avrupa Merkez Bankası da (ECB) toplamda 450 baz puan faiz artışına giderek yüzde 4’e çıkardı. Sıkı para politikalarının etkisi ile son dönemde enflasyon oranlarında yavaşlamaya da şahit oluyoruz. Dolayısıyla merkez bankalarının parasal sıkılaşma döngüsünün sonuna geldiğini tahmin ediyoruz” diye konuştu.
Enflasyondaki belirgin yavaşlamaya rağmen küresel ekonomik aktivitenin gerektiği kadar gerilememesi ve enflasyonun halihazırda yüzde 2 hedefinden uzakta olmasının, politika faizlerinin bir süre daha yüksek seviyelerini koruyacağına işaret ettiğini aktaran Ateş, bu beklentilerin küresel risk iştahını olumsuz etkilediğini ve finansal koşullar üzerinde ilave sıkılaştırıcı etki yaratarak büyüme beklentilerini aşağı çektiğini söyledi.
