EKONOMİ
Asgari Ücret Pazarlığına Katılan İşçilerin Çığlığı: Sofradan Aç Kalkmamak İçin…
Türkiye’de her yıl belirlenen asgari ücret için gerçekleştirilen müzakerelerde, Asgari Ücret Tespit Komitesi dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ikinci toplantısını gerçekleştirdi.
Türkiye’de her yıl belirlenen asgari ücret için gerçekleştirilen müzakerelerde, Asgari Ücret Tespit Komitesi dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Ancak toplantıda ne bir rakam ne de bir teklif gündeme geldi. Bu yılın öne çıkan özelliği ise, TÜRK-İŞ kesiminden kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçisinin de aralarında bulunduğu dört farklı iş kolu temsilcisinin ilk kez pazarlık masasında yer alması oldu.
Toplantı sonrasında asgari ücretle ilgili herhangi bir rakam açıklanmazken, bu belirsizlik karşısında komisyona katılan işçilerden tepkiler yükseldi. Adana Şehir Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Hatice Akgedik ve karayollarında 9 yıldır taşeron olarak emek veren Durmuş Öztürk, yaşadıkları ekonomik sıkıntıları ve beklentilerini dile getirdi.
Öztürk, ev kirası ve bir aylık ekmek parasıyla geçim sağlamaya çalıştığını belirterek, “Bizim çocuklarımız da var. İster istemez bizim çocuklarımız da meyve yemek istiyor. Bizim çocuklarımız da peynir yemek istiyor. Bunları yiyemiyor. Gelişimleri zayıf oluyor. Biz neden yaşam şartlarına uygun yaşam şartı içinde yaşamıyoruz? Türkiye’de 8 milyon asgari ücretlinin temsilcisiyiz. Biz şunu diyoruz, 8 milyon asgari ücretli var ve bunların ailesi ile beraber 33 milyon asgari ücretle geçinen milletiz. Herkes diyor ki; ‘aldığımız yetmiyor’ veya ‘kiramız yetmiyor’, ‘birini alsak biri eksik kalıyor’…” şeklinde konuştu.
Asgari ücretle geçinen bir aile olarak yaşadıkları zorlukları anlatan Öztürk, çocuğunun taleplerini karşılayamamanın utancını ve çaresizliğini dile getirdi. “Biz sayın yetkililere şunu söylüyoruz; ilk önceliğimiz 8 milyon, ailesi ile beraber 13 milyon asgari ücretle çalışan işçilerimiz için yaşam standartlarına uygun ve sofralarından aç kalkmamaları için, çocukları da dahil olmak üzere güzel bir ücret istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Karayollarında çalışan işçilerin temsilcisi olarak söz alan Öztürk, “Sayın yetkililere de söylüyorum; lütfen çocuğumuzun geleceği için kadromuzu istiyoruz. Çocuğumuzun geleceği için… Yarın işten çıkarılma korkusunun olmaması için… Biz bugün varız yarın yokuz olmasın diye… Çocuğumuzun geleceği için kadromuzu talep ediyoruz karayolları yol bakım işçileri olarak.” dedi.
Asgari ücret tespit komisyonunda kadın işçileri temsil eden Hatice Akgedik ise kadın işçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye’de kadın olmak çok zor. Bir kadın olarak kendi ayaklarının üzerinde durmak, tek başına mücadele etmek maalesef çok zor. Bütün kadınların sesi olarak ben buraya geldim. Kadınlar çok zor durumda, asgari ücretlilerimiz zor durumda. Bunu işverenlerimize de çok söyledim. ‘Kendinizi bizim yerimize koyun’ dedim. Kendilerini vicdanlarına bıraktım.”
Akgedik, asgari ücretle geçinen insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını, gençlerin iş bulamadığı için yurt dışına gitmeye çalıştığını, ev kira fiyatlarının yükselmesiyle insanların çaresiz kaldığını belirterek, “Kadın işçilerin çalışma koşulları çok zor. Çok zor ayakta duruyorlar. Bazıları bekar oluyor, çocukları ile hayat mücadelesi o kadar zor ki… Ev kiraları almış başını gitmiş, insanlar ne yapacağını bilemiyor. Yani çok zor durumda kadın işçilerimiz. İnsanlar zor durumda, biz bunu gereken yerlere de söyledik artık herkes elini vicdanına koysun.” şeklinde konuştu.
