Ankara Üniversitesi’nde Filistin’e destek yürüyüşü

Rektörlük önünde toplanan öğrenciler ve akademisyenler, üniversite yerleşkesinde bulunan Güneş Meydanına yürüdü. Çeşitli dövizler taşıyan öğrenciler, Nehirden denize özgür Filistin, Katil İsrail Filistinden defol sloganları attı. Yürüyüşün ardından meydanda saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi 5inci sınıf öğrencisi Filistinli Khaled Sakhen, grup adına konuşma yaptı. Sakhen, Filistin için gerçekleştirilen her eylemin, Gazzede yaşanan insanlık dramı için bir umut olduğunu söyledi. Sakhen, “7 Ekim 2023 tarihinde başlayan saldırılar bugün inanılmaz bir hal almaya başladı. O günden bu yana Filistin halkı açlık, susuzluk, salgın hastalıklar, kayıplar, bombalar, türlü acılar, işkenceler ve en önemlisi ölüm korkusuyla yaşam savaşı veriyor. Bugün burada yaşanan vahşeti bir kez daha konuşmak, orada bir milletin varlığının sona erdiğine dikkat çekmek ve insanların yaşam hakkının elinden alınmaması için tüm dünyayı bu zulme sessiz kalmamaya davet etmek için toplandık. Hep bir ağızdan Filistin halkına özgürlük ve bağımsızlık istiyoruz. Bütün bunların gerçekleşmesi için sizin desteğiniz çok önemli. Bugün burada bu destek için toplanmış olmanızdan bir Filistinli olarak çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

BİZ MAZLUMUN, MAĞDURUN YANINDAYIZ

Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar da “Bugün 7 Ekimden sonra, oradaki zulmün, vahşetin boyutu öyle bir noktaya geldi ki, Amerika da, Tayland da, Japonya da, İngiltere de, Almanya da, Fransa da buna ses çıkarıyor. Sadece İslam dünyası ve sadece kalbinde onlara yakınlık olan kitleler değil, kalbinde azıcık insanlık kırıntısı olan herkes ses çıkarıyor. Bugün Amerikada özellikle bilim dünyasının zirvesi olarak görünen ülkede yaşananlar gerçekten yüreğimizi burkuyor. Son bir ay içerisinde Columbia Üniversitesinde, Yalede, New Yorkta hakikaten dünyanın, bilimin beşiği olarak kendisini gören üniversitelerde profesörlerin kelepçelendiği, kadın erkek demeden Filistindeki vahşete ses çıkarttığı için, onların benzeri bir vahşete, ne akademik özgürlüğe ne insanlığa sığmayacak şekilde zulme uğradığını görüyoruz ve onları şiddetle lanetliyoruz. Ankara Üniversitesi, 1930lu yıllarda Nazi zulmünden kaçan birçoğu da Yahudi olan bilim insanlarına kucak açmıştır. Onları bağrına basmıştır. Biz böyle bir milletin evlatlarıyız. Ama bugün Gazzedeki vahşete haklı bir şekilde ses çıkarttığı için bilim insanlarının bilim yapma hakkı elinden alınıyor. Biz Türkiye olarak daima mazlumun, mağdurun yanındayız. Bunu sadece dinimizin bir mensubu olduğu için değil, insanlığımızın gereği olarak da yapıyoruz. Çünkü biz böyle asil bir ecdadın evlatlarıyız. Bugün İsrailin Gazzeye yönelik vahşetini konuşuyoruz. İnanıyorum ki çok kısa bir zaman sonra hür ve bağımsız Filistinin üniversiteleriyle, Ankara Üniversitesinin akademik işbirliklerini konuşacağız” diye konuştu.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.