Sağlık

‘Tüberküloz tanı testlerinin aktif kullanılmasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz’

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Merkezi (KUISCID) tarafından Türkiye’deki enfeksiyon hastalıklarındaki durumunu ortaya koymak, alandaki sorunlara yerel olarak üretilmiş bilgiler ışığında çözüm üretilmesini sağlamak üzere Kasım 2023’te başlatılan Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu çalışmasının ilk sonuçları ortaya çıktı. Türkiye’nin enfeksiyon haritasını ortaya koyan ilk veriler web adresinde kamuoyunun bilgisine sunuldu. Raporda antibiyotik direnci, hızlı ve doğru tanı yöntemlerinin eksikliği, gereksiz antibiyotik kullanımı ve bağışıklama oranlarının düşüklüğü ile HIV enfeksiyonunun geç tanısı ve tedaviye erişim konusundaki zorluklara işaret edildi. Aynı zamanda yerel çözümler geliştirilmesi ve ulusal kılavuzların oluşturulması ihtiyacına dikkat çekildi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘KENDİ VERİMİZİ ELDE ETMELİYİZ’

Konuya ilişkin tanıtım toplantısında konuşan KUISCID Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül, enfeksiyon hastalıklarında bilgi, teknoloji ve inovasyonu harmanlayarak bir yol haritası oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, “Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu’nu sağlam bir şekilde devam etmesi, bu şekilde süreklilik kazanması son derece kritik. Biz kendi verimizi elde etmeli ve buradan sonuçlar çıkarmalıyız. Diğer yandan Koç Üniversitesi İş Bankası merkezimiz kuruldu. Korunma, tanı testi ve tedavi yaklaşımları üzerine bir takım yenilikçi çalışmalar da yaptık” dedi.

‘ŞU ANDA INFLUENZA B SON DERECE HAKİM’

Covid-19 salgınına değinen Prof. Dr. Ergönül, “Solunum yolları enfeksiyonları içerisinde devam ediyor. İkinci grubumuzun çalışması genel olarak solunum yolları enfeksiyonları üzerineydi. Burada RSV, influenza önemini sürdürüyor. Şu anda Influenza B hakim. Covid-19 şu anda ölüm riski açısından birinci sırada değil. Bizim hem kendi verilerimiz hem dünyadaki verilerle Influenza çok daha önemli ve hızlı öldürücü olabiliyor. Bu da aşıyla ilişkili. Aşı oranları özellikle Covid- 19 sonrası ciddi ölçüde azaldı. Aşıya karşı bir isteksizlik, bir karşıtlık ve endişe söz konusu. Covid -19 sonrası aşı endişesinin arttığını görüyoruz. Bu Türkiye için bir problemdir. Genel olarak bu yönde Halkı bilgilendirici çalışma yapılmıyor. Sosyal medyaya kaldığı zaman çok yanıltıcı olabiliyor. Sosyal medyada toplumu yanlış yönlendirebiliyor. Bunun sonucunu biz net olarak görüyoruz. Şu anda Türkiye’de Influenzadan ölümler artmış durumda. Hasta sayısı da çok, ölümler de çok. Yani şu aşamada Covid-19 bu virüslerden bir tanesi olarak yerini aldı. Virüslerin yanı sıra bakteriler de var. Bu bakterilerin dirençlerini de çalışma grubumuz ele aldı, inceledi, devam ettiriyor. Fakat buradaki direnç gelişme oranı diğerleri kadar çok yüksek sayılmayabilir. Bizim için çok büyük bir risk oluşturmuyor” diye konuştu.

‘DÜNYADA TÜBERKÜLOZ TANI TESTLERİ ÇOK GELİŞMİŞ’

Prof. Dr. Ergönül, “Tüberküloz rakamları dünyada 100 binde sayı olarak belirleniyor. Yani 100 bin kişide kaç kişi tüberküloz oluyor? En son 2022 rakamları var. Burada hafif bir artış görüyoruz. Yüzde 11.5 artış var. Halbuki 10.6ya kadar düşmüştü. Bir birim daha, yüzde 1lik bir artış söz konusu. Akla ilk gelen “Tüberküloz göçmenler nedeniyle mi oldu? Göçmenler mi getirdi?” oluyor. Göçmenlerin oranı yüzde 15. Aslında toplam nüfusu içerisinde düşünürsek yine de çok. Çünkü göçmen nüfusu Türkiyenin yüzde 10undan az olduğunu varsayacak olursak buradaki tüberkülozun da yüzde 15 gibi bir fark olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak bakıldığı zaman az değil. Ama tüberkülozla ilgili raporumuzda yer alan, en önemli sorunlarından bir tanesi tanı testleri. Tanı testlerinde problem var. Türkiyede tanı koymakta problem var. Dünyada bu tanı testleri çok gelişmiş. Tıpkı solunum yollarında da olduğu gibi. Tanı testlerinin aktif hızlı kullanılmasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Tüberkülozun testinin uygulanmasına bir girişim yok. Ama solunum yolları virüslerinde pahalı testler var. Herkese yapmak pek mümkün olmuyor. Özellikle ekonomik belirsizlikte bu durum daha da artmış gibi gözüküyor” ifadelerini kullandı.

Üriner sistem enfeksiyonlarından bahseden Prof. Dr. Ergönül, “Camphylobacter hiç dikkat çekmez. Ama özellikle moleküler testleri yaptığımız zaman saplayabildiğimiz bir etken olarak öne çıkıyor. Örneğin bu çalışmanın çok önemli sonuçlarından birisi.” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘TÜRKİYE ANTİBİYOTİK TÜKETİMİNDE DÜNYADA BİRİNCİ SIRADA’

Antibiyotik grubuna değinen Prof. Dr. Ergönül, “Bütün listelerde antibiyotik tüketiminde dünyada Türkiye birinci sırada. Maalesef bu çok açık. Sağlık Bakanlığının bildiği, sunduğu rakamlar bu. Uluslararası kaynaklardan elde edilmiş rakamlar. Bizim ürettiğimiz bir şey değil, dışarıdan alınmış bir kaynak. Hatta yine görecek olursak, 2050 yılında dünyada antibiyotik direncinden en çok Türkiyeden ölüm olacak. Yani en fazla ölümler Türkiyeden olacak. Bu herkesin çok ilgilenmesi gereken bir sonuç. Klasik bir klişe oldu. 2030da antibiyotik direnci çok büyük olacak. 2050de daha büyük olacak deniyor. Evet olacak ama bunlara bağlı ölümler en fazla Türkiyede olacak. Bunu uluslararası ajanslar geçiyor . Bunun çalışmaları bile var. Washingtonda olan bir merkez mesela Türkiye hakkında çok rahatlıkla bu raporu koyuyor. Biz kendi raporumuzu kendimiz koymalıyız. Yani Washingtondaki bir merkezin veya başka bir yerdeki merkez demiş ki, Türkiye için, 1’inci sıra kalp hastalıkları, 2 kanserler, 3 diyabet, 4 kronik solunum hastalıkları 5’inci sıra ise antibiyotik direnci diyor. Bu 2019 için. Ama bu dinamik bir konu. Antibiyotik direnci gördüğünüz gibi yıllar içerisinde geliştiğinden, 2030a geldiğinde çok daha artmış olacak. Dolayısıyla beşinci sıradan üste çıkacak.” dedi.

TÜRKİYE ENFEKSİYON HASTALIKLARI RAPORU HAKKINDA

Türkiye genelinde 100 uzman bilim insanının katkılarıyla hazırlanan raporda solunum yolu enfeksiyonları, gastrointestinal hastalıklar, tüberküloz, HIV enfeksiyonu, üriner enfeksiyonlar, kene ile bulaşan hastalıklar, sağlık bakımı ve bağışıklama alanındaki araştırmaların sonuçlarına yer verildi. Antibiyotik direnci hızlı ve doğru tanı yöntemlerinin eksikliği, gereksiz antibiyotik kullanımı ve bağışıklama oranlarının düşüklüğü gibi sorunlara dikkat çekilen raporun çıktıları şöyle:

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Solunum yolu enfeksiyonları: Virüs bakteri ayrımının yapılamaması, antibiyotik direncinin artması ve tanıda gecikme en önemli sorunlar

Gastrointestinal hastalıklar: İshalle seyreden bu hastalıklarda ulusal veri bir araya getirilerek büyük resim oluşturuldu

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Tüberküloz: Teşhis için tanısal süreçlerin iyileştirilmesi gerekiyor

HIV enfeksiyonu: En zayıf halka tanı hizmetleri

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Üriner enfeksiyonlar: Bir milyon kültür sonucu değerlendirilerek rehber hazırlığı başladı

Sağlık bakımıyla ilişkili enfeksiyonlar: Daha etkin izlem için yüksek kaliteli eğitimlere ihtiyaç duyuluyor

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Kenelerle bulaşan hastalıklar: KKKA dünyada en çok Türkiye’de görülüyor

Bağışıklama: Düşük bağışıklama oranının artışı için aşılamanın öneminin anlatılması gerekiyor

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version