Spor
Sevgi Uzun: WNBA’de oynayabilecek çok oyuncumuz var
‘HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRMEK AÇISINDAN ÇOK DUYGULANMIŞTIM’
Sevgi, Nevriye Yılmazın açtığı yolda WNBA’ye transfer olma sürecini söyle anlattı:
“Tabii ki Nevriye ablanın zamanında bunu yapmış olması hepimiz için bir örnek. İlk kadın olarak her şeyden önce bir ışık. Onun arkasından benim gençlere böyle bir şey sunuyor olabilmem, onların imkansız olmadığını düşünmelerini sağlamak, kendilerine bir hayal koyabilme seviyesine ulaştırmak benim için en büyük motivasyon zaten. O yüzden duyduğumda da önce kendi hayallerimi gerçekleştirmek açısından çok duygulanmıştım ve çok mutlu olmuştum. Zaten uzun da bir süreçti. Sürekli görüşmelerin olduğu bir süreçti.”
WNBADE OYNAYABİLECEK ÇOK FAZLA OYUNCU OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
Milli basketbolcu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Genç ve tecrübeli oyuncular arasında WNBAde oynayabilecek çok fazla oyuncu olduğunu düşünüyorum. Onlara örnek olabilmek, yapabileceklerini gösterebilmek benim için en güzel şey” ifadelerini kullandı.
‘AVRUPA BASKETBOLU İLE ABD BASKETBOLU ARASINDA FARK VAR’
WNBA ile Avrupa’da oynanan basketbol arasında önemli farklar bulunduğunun altını çizen 26 yaşındaki oyun kurucu, “Yoğun bir tempo var orada; buradan daha yoğun bir tempo. Sezonum biter bitmez, 4 gün sonra yola çıkıp Dallas’a gitmek durumunda kaldım. Benim için çok eğlenceli geçti. Çok şey öğrendim. Gerçekten orada olmaktan çok keyif aldım. Ama dediğim gibi çok farklı bir basketbol oynanıyor. Avrupa basketbolu ile ABD basketbolu arasında fark var. İkisinin de birbirinden güzel yanları var. Birbirinden keyifli yanları var. Çok yoğun, çok fazla maç oynanan ama güzel bir süreçti. Benim için güzel geçti” şeklinde konuştu.
Sevgi Uzun, “Burada muhtemelen yorulup yarın nasıl idman yapacağım dediğim noktada orada maç oynuyorsunuz ve mental olarak kendinizi o kadar hazırlıyorsunuz ki, buna alışıyorsunuz. Sürekli maç oynuyorsunuz, yolculuklar daha uzun. Çok fazla uçak yolculuğu yapıyorsunuz, hepsi 3 saat, 4 saat. Ama çıkıp o maçı oynayacak enerjiyi buluyorsunuz mental olarak. En büyük fark buydu benim için.”
