Politika
Özgür Özel: Erken seçimi istiyoruz
CHP Genel Başkanı Özel, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Özel, TBMMde görüş ayrılığı yaşadıkları konulara değindi. Özel, “Kadının soyadı meselesi. Büyük bir hak mücadelesi. Grubumuz orada, kadın örgütlerini ve kadınları dinledi. Büyük bir mücadele verdi, o düzenleme de geri çekildi, uygun hale geldi. Gündemi ele almak için ya da yoksulluk, sıkıntı, işsizlik çekilirken başka şeyleri tartıştırmak için İsrail Türkiyeye saldıracak. Hadi bakalım, akşam televizyonlarda eli çubuklu çok uzman kişiler Türkiyenin F16ları, İsrailin F35leri tartışmaları sırasında savunma sanayi fonu. 70 milyar lira bu milletten bu yok zamanda para toplayıp, güvenlikçi politikaları yaşam pahalılığının önünde konuşulsun isteyen akla karşı bu grup televizyonlarda, basın toplantılarında, Mecliste, kürsüde önemli bir itirazı ortaya koydu. Kapalı grup toplantısında yalanı ifşa ettik, korkuyu ifşa ettik ve o tasarı da geri çekildi” dedi.
Özel, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlunun istifa etmesi gerektiğini söyleyerek, “O istifa edilecek, o hesap verilecek. O güne kadar da kimse bunların yüzüne bakmayacak. Şu kadar ar, onur, namus varsa bakansın ya, soruşturma sürüyor. 47 sanık var. Bir tanesi devlet memuru değil. Bir tane kamu görevlisi yok. Niye? Kimi koysa, o üstüne işaret edecek. 2nci, 3üncü ifadede beyefendi kabak gibi ortada kalacak” diye konuştu.
MUSTAFA KEMAL OLMASAYDI; EZAN OKUNMUYORDU
Özel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekinin laiklikle ilgili açıklamalarına ilişkin de “Bu dönemki kabine gerçekten evlere şenlik diyeceğiz; ama şenlik demek ağlanacak halimize gülmek olur. Bir Milli Eğitim Bakanı var. İsminin başında milli kelimesi olan bir bakanlığı yönetiyor. Çıkmış canını kurtarmak için siyaseten, Anayasanın ilk 4 maddesi laiklik ilkesi, o 4 maddeyle korunan laiklik ilkesine Batmanda elinde mikrofon, dümdüz saldırıyor. Hafta sonu yalanlarla, iftiralarla, tarihi eğip, bükerek laiklik ilkesi üzerinden Cumhuriyete, kurucu kadrolara, bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürke saldırmıştır. Neymiş; o dönem camiler kapatılmış, camiler ahıra çevrilmiş. AK Partinin 22 yıllık kutuplaşma siyasetinde uydurduğu, kullandığı ne kadar yalan varsa hepsini birden bir cümlede kullanıp, Bir gerginlik çıkarayım. Bir kavga çıkarayım. Arkam boşaldı. Bizimkiler de beni eleştiriyor. Arkamı toplatayım. CHPyle karşı durunca bana sahip çıksınlar diye aklınca uyanıklık yapıyor, şeytanlık yapıyor. Yanıtların hepsi verildi, verilmeyecek yanıt yok. Bir tek şeyi bilsin; eğer o anayasayı yapanlar, bu ülkeyi kuranlar başta Gazi Mustafa Kemal olmasaydı; o camilerde şimdi ezan okunmuyordu. Bakanlığı döneminde eğitimde fırsat eşitliği yerlerde sürünen, öğrencileri okulda aç bırakan, milli eğitimi vakıf, dernekler adı altında tarikatlara yönettiren, onlara peşkeş çeken bir bakanla karşı karşıyayız. Yusuf Tekin; sen öğrencilerin yüzde 31i kahvaltı yapmadan okula giden bir Milli Eğitim Bakanısın. CHP, ne ahır yaptı camiyi ne camiyi kapattı. Cami kapatmadık; ama cami kapatmanın bir günahı varsa bu senin yaptığın, bu çocukları aç bırakmanın, hasta etmenin bin günahı, milyon günahı var” dedi.
ESENYURTU YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Özel, Esenyurtta dün Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısını yaptıklarını hatırlatarak, “Esenyurtu ilk günden beri bir dakika yalnız bırakmadık. Bundan sonra da Esenyurtu yalnız bırakmayacağız. Esenyurtta nöbete devam edeceğiz. Bundan sonra her 2 günden birinde Türkiyenin herhangi bir şehrinden bir ilimiz bütün seçilmişleriyle, il başkanı, il yönetimi, ilçe başkanları, ilçe yöneticileri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ile birlikte Esenyurtta günlük nöbeti bir ilimiz tutacak, Esenyurt halkıyla o şehrin dayanışmasını Esenyurtta sonuna kadar hissettirecektir. Şimdi Esenyurta tüm sanatçılarımızı, tüm yazarlarımızı, gazetecilerimizi, insanlarımızı bekliyoruz. Önümüzdeki pazar günü 81 il başkanımız Esenyurtta olacak. İl başkanları toplantımızı yapacağız” diye konuştu.
TEĞMENLERE SAHİP ÇIKACAĞIZ
Kara Harp Okulundaki yemin töreni ile ilgili soruşturmaya değinen Özel, “Bu çocukları ihraç etmek, kolay mı yetişti, kolay mı yetiştirildi. Bu teğmenlere sahip çıkacağız. Yok attılar; geçmişte de sahip çıktık, bundan sonra da sonuna kadar sahip çıkarız. Seneye, 2 seneye, 3 seneye iktidar olunca, böyle haksızlıkla atılan kim varsa onu geri alırız; ama bu arada geçen süre, meslekte onlara çok şey kaybettirir, devrelerinin çok gerisine düşerler. Yoksa şunu söyleyeyim; Recep Tayyip Erdoğan, atma, yapma, kul hakkına girme. Ama girersen, günü geldiğinde şu yemin törenini göreceksin. O kararı verenler, o karara sessiz kalanlarla atılan teğmenlere hep beraber kılıç töreni yaptıracağız. Sonra o karara sessiz kalanların hepsine emekliye yollayacağız” dedi.
EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRETE YÜKSELTİLMELİ
Özel, asgari ücretle ilgili de konuşarak, “Çıkıp her yerde Asgari ücret artarsa enflasyon da artar diyorlar. Bu dünyanın en büyük yalanı. Bu büyük bir kandırmaca, haksızlık. Artan ücretin enflasyona etkisi yüzde 8,4. Ortalama onda bir. Onda 9 başka etkiler var. Sen üstüne düşeni yapmayacaksın, bu işin sorumlusu yüzde 8,4lük artış diyeceksin, millete bu yüzden zam az vereceğiz diyeceksin. Sen temmuz ayında sıfır verdin. Ne oldu enflasyon? Demek ki asgari ücret durunca enflasyon durmuyor. Bu yalana teslim olmayacağız. Sen devletin belirlediği her şeye zammı yap, asgari ücretliye gelince sana zam yaparsam enflasyon olur. Böyle bir şey yok. CHP olarak asgari ücret 30 bin lira olmalı diyoruz. Bu asgari ücret artışından esnaf, küçük esnaf ve KOBİler mutlaka korunmalı. Mevcut asgari ücret desteğinin kapsamı genişletilmeli. Emekliye, asgari ücretliye, esnafa, memura, çiftçiye, öğrenciye bütçe istiyoruz. Emeklilerin geçim hakkıdır. Emekliye bir asgari ücret şarttır, en düşük emekli maaşı asgari ücrete yükseltilmelidir. Asgari ücret talebimiz 30 bin lira, bunun altında biz yokuz” diye konuştu.
YAPAMIYORSAN İŞTE ORADA SANDIK
Özel, ekonomiye ilişkin eleştirilerini sürdürerek, “Tayyip Bey vaktiyle gidiyordu, meydanlara çıkıyordu, bugünkünün çok gerisinde bir krizi araçsallaştırıp vatandaşa diyordu ki bunlar, pazara gelebilirler mi? Bunlar, tarladaki çiftçinin yüzüne bakabilirler mi? Esnafın derdini dinleyebilir, fabrikalara gidebilirler mi? Gidemezler. O halde erken seçim şart. Şimdi soruyorum; Tayyip Bey bir pazara gidebilir mi? Pazara gidebiliyor mu? Gidip de esnafın hatırını sorabiliyor mu? İşçi ile konuşabiliyor mu? Tayyip Bey, bu milletin arasına karışıp geçiniyor musunuz diye sorabiliyor mu? Madem soramıyorsa, onun dediği gibi sokağa gidemiyorsa, sandığa gidecek, erken seçime gidecek. Tayyip Bey; ya tarlada, fabrikada, pazarda vatandaşa git hatırını sor, helallik iste. Yapamıyorsan işte orada sandık, sandığı bekliyoruz, erken seçimi istiyoruz” dedi.