Güvenlik
‘Öldüren diş çekiminde’ sanıkların 9’ar yıla kadar hapsi isteniyor
Olay, 2023 Kasım ayında meydana geldi. Elena (34) ve Aydın Sönmez (35) çifti, tek çocukları Deniz Sönmezi diş ağrısı şikayetiyle Osmangazi ilçesi Hürriyet Mahallesindeki özel bir diş kliniğine götürdü. Muayene sonrası dişlerinde çürük olduğu tespit edilen Deniz için 10 Kasıma randevu verildi. Sedasyon altında yapılan operasyonla 1 dişi çekilip, 1i kanal tedavisi olmak üzere 4 dişine dolgu yapılan Deniz Sönmez, narkozun etkisinin azalmasıyla rahatsızlandı. Ağzında yoğun kanama olan Sönmezin ateşi yükseldi ve titremeye başladı. Sönmez, şikayetlerinin anesteziye bağlı olduğu söylenerek, kanaması olduğu halde ilaç yazılıp taburcu edildi. Eve geldikten yaklaşık 20 dakika sonra fenalaşan Deniz Sönmez, ailesi tarafından götürüldüğü Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Deniz Sönmez, 13 Kasımda oksijen azlığına bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
KLİNİK 1 AY KAPATILDI
Sönmezin cenazesi, otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsi işlemlerinin ardından Deniz Sönmez, Keles ilçesinde toprağa verildi. Ailenin şikayeti sonrası Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin soruşturma, İl Sağlık Müdürlüğü de inceleme başlattı. İl Sağlık Müdürlüğü kararıyla diş kliniğini, 1 ay süreyle mühürlendi. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, kararın Sağlık Bakanlığının bilgisi doğrultusunda, soruşturma ve incelemenin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için alındığı belirtildi.
YOĞUN ÖDEM VE KANAMA TESPİT EDİLDİ
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sürerken, Deniz Sönmezin Bursa Adli Tıp Kurumundaki otopsisinin ardından ön rapor çıktı. Raporda, yapılan otopsi ve tetkikler sonucu elde edilen bilgilere yer verildi. Çocuğun saçlı deri altında yoğun ödem, yine baş kısmı ile göğüs, kalp boşlukları ve akciğerinde kanama tespit edildiği belirtildi. Raporun sonuç bölümünde; Deniz Sönmezin, Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesindeki tıbbi bilgilerini içeren tüm adli tahkikat dosyası ile otopsi görüntülerini içeren belgelerin, Adli Tıp Kurumu 8inci Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderileceği kaydedildi. Raporda, 8inci Adli Tıp İhtisas Kurulundan gelecek mütalaanın bir örneğinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi istendi.
2 DİŞ HEKİMİ VE 1 ANESTEZİ UZMANI HATALI BULUNDU
Deniz Sönmezin ölümü sonrası hazırlanan adli tıp raporları, İstanbul 8inci Adli Tıp İhtisas Kurulunda değerlendirildi. Soruşturmayı yürüten Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen 51 sayfalık raporda; çocuğa yönetmeliğe aykırı sedasyon anestezisi altında işlem yapıldığı belirtildi. Deniz Sönmezin olay tarihinden 14 ay önce yine sedasyon altında benzer diş tedavisi uygulandığına dikkat çekilen raporda, süt dişinin çekilip, 4 dişine ise dolgu yapım endikasyonunun benzer olumsuz şartlarda gerçekleştirildiği belirtildi. Raporda, sorumlulukları bulunan Anestezi Uzmanı Dr. L.O., Diş Hekimi A.S. ve Mesul Müdür Diş Hekimi K.G.Y.nin, Deniz Sönmezin ölümünde 4/8er oranında tıbbi uygulama hatası yaptıkları başkan dahil 12 kişiden oluşan heyetin oy birliği ile mütalaa edildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Soruşturma kapsamında, ifadeleri alınan Diş Sağlığı Polikliniği Mesul Müdürü K.G.Y., “Deniz Sönmez isimli çocuğa ne gibi tedavi uygulandığımı bilmiyorum. Sadece Diş Hekimi A.nın anlattığı kadarıyla 4 dolgu ve 1 süt dişi çekimi yapıldığını, sedasyon işleminin de Anestezi Uzmanı L.O. ve yanında tekniker olarak bulunan G.K. tarafından yapıldığını öğrendim. Polikliniğimizde çalıştığım 7 yıllık süre zarfında, sedasyon uygulamasının birkaç kez yapıldığını duydum. Ancak kim tarafından ve ne zaman yapıldığını bilmiyorum. Sedasyon işleminin polikliniğimizde sürekli olarak yapılan bir uygulama olmadığını, bu uygulamanın nadiren ve yalnızca operasyon sağlanmayan, diş tedavisini kabul etmeyen yaşı küçük çocuklara yapıldığını önceden biliyorum. Bu işleme genellikle tedaviyi uygulayacak olan diş hekimi ve ailesi arasında karar verilir. Olayla ilgili, diş hekimi A.S.nin bana söyledikleri doğrultusunda bilgim oldu” dedi.
Toplam 17 sayfadan oluşan iddianamede savunması alınan Diş Hekimi A.S. ise “Deniz Sönmez isimli hastaya yaptığım tedavi çok hafif bir dental işlemdir. Çocuğu hayati tehlikeye sokacak nitelikte bir işlem kesinlikle değildir. Hastanın yoğun bakıma alındığı bilgisini öğrendikten sonra Anestezi Uzmanı L.O. ile görüştüğümde bana, tedaviden önce bekleme odasında çocuğa kalçadan sakinleştirici iğne yaptığını, odaya aldıktan sonra da el üzerinden açılan damar yoluyla hafif sedasyon yapıldığını söylemişti. Diş Hekimiyim, sedasyon uygulaması uzmanlık alanımın tamamen dışındadır. İşlemler esnasında lokal anestezi işlemi dışında herhangi bir sedasyon işlemi kesinlikle yapmadım. Suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
’14 AY ÖNCE DE SEDASYON UYGULADIĞIMIZDAN KAN TAHLİLİ YA DA TEST İSTEMEDİM’
Anestezi Uzmanı L.O. da “Hastada, sedasyona bağlı gelişen herhangi olumsuz bir durum meydana gelmedi. Tedavi öncesi Denizin genel sağlık durumunun iyi olması, 14 ay kadar önce de aynı sedasyon işlemini uyguladığımızdan, çocuğun sağlık durumda herhangi bir olumsuz durum olmaması nedeniyle, kan tahlili ya da test istemedim. Sedasyon uygulaması ile ilgili olarak, tıbbi gereklilikleri doğru uyguladığımı düşünüyorum. Böyle bir olay meydana geldiği için üzgünüm” ifadelerini kullandı. Soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan Anestezi Teknikeri G.K. ise “Yapılan tedavi sırasında Deniz Sönmez isimli hastada sedasyona bağlı gelişen herhangi bir olumsuz durum meydana gelmedi. Sedasyon uygulamasında benim herhangi bir sorumluluğum yoktur. Ben, Anestezi Uzmanı L.O.’nun talimatları doğrultusunda işlemleri yapıyorum” dedi.
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDE YARGILANACAKLAR
Soruşturmanın tamamlanmasıyla, Diş Hekimi A.S., Anestezi Uzmanı Dr. L.O., Anestezi Teknikeri G.K. ile Diş Sağlığı Polikliniği Mesul Müdürü K.G.Y. hakkında, ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ ve Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet suçlarından 3 yıldan 9’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Olay günü diş sağlığı polikliniğinde çalışan 8 kişi hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen tutuksuz sanıkların yargılanmasına ileriki günlerde Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
