Güvenlik
MSB: ‘Ateşkes’ gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmamalı
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, son 1 haftada yapılan faaliyetlere ilişkin Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) İmalat-ı Harbiye Müzesinde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Tuğamiral Aktürk, konuşmasına, MKEnin 75inci kuruluş yıl dönümü ve 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak başladı. Aktürk, terörle mücadele operasyonlarına ilişkin, “Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; ülkemiz ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik terör tehdidini tamamen ortadan kaldırmak için kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla sürdürdüğü operasyonlar sonucu Irak ve Suriyenin kuzeyi dahil son bir haftada 26, 1 Ocaktan bugüne kadar 195i Irakın, 283ü Suriyenin kuzeyinde olmak üzere 478 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ülkemizin beka ve güvenliği için bölgedeki operasyon ve arama-tarama faaliyetlerine devam edecek, terörle mücadelesini tek bir terörist kalmayıncaya kadar azim ve kararlılıkla sürdürecektir” dedi.
1357 KİŞİ HUDUDU GEÇEMEDEN ENGELLENDİ
Hudutlarda, son 1 haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 8i terör örgütü mensubu olmak üzere 99 kişinin yakalandığını aktaran Aktürk, “Kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin engellenmesi ve terörle mücadele etkinliğinin artırılması kapsamında en üst seviyede güvenliğin tesis edildiği hudutlarımızda; son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 1357 şahıs hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece 1 Ocaktan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 909, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 12 bin 534 olmuştur” diye konuştu.
SURİYEYE GÖREVLENDİRİLEN ASKERİ ATAŞEMİZ GÖREVE BAŞLADI
Türk Silahlı Kuvvetlerinin; ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında dost ve müttefik ülkelerdeki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürmekte olduğunu belirten Aktürk, “Savunma ve güvenlik kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarımızın devam ettiği Suriyeye görevlendirilen Askeri Ataşemiz 2 Martta göreve başlamıştır. İsrailin, Gazzeye insani yardımların girişini engellemesi, kabul edilemez bir uluslararası hukuk ihlalidir. İnsani yardımların Gazzeye kesintisiz ulaştırılması ve İsrailin Batı Şeriada süregelen saldırılarını sonlandırması bölgede ateşkesin devamı için elzemdir. Orta Doğuda kalıcı istikrar ve barış, Filistinlilerin uğradığı adaletsizliğin son bulacağı iki devletli çözüm ile mümkündür” dedi.
SÜRECİN SABOTE EDİLMESİNE MÜSAADE EDİLMEYECEK
Aktürkün sunumu sonrası bakanlık kaynakları, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, terör örgütü elebaşının silah bırakma ve örgütün lağvedilme çağrısına ilişkin, “Örgütün; terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Yapılan çağrıda olduğu gibi PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların; terör faaliyetlerine son vermesi, kendini feshetmesi ve derhal koşulsuz olarak silah bırakarak silahlarını teslim etmesi gerekmektedir. Metinde yer almayan ateşkes gibi hususlar gündeme getirilerek kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılmamalıdır. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi sürecin sabote edilmesine ve uzatılmasına müsaade edilmeyecek; temkinli ve akılcı bir yaklaşım esas alınacaktır. Terörle mücadelede elde edilen başarıda en büyük paya sahip olan aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin ailelerinin yeri, her zaman başımızın üzerindedir. Devletimiz aziz şehitlerimizin ve kahraman gazilerimizin bizlere emaneti olan kıymetli ailelerine daima sahip çıkacak, uğruna can verdiğimiz değerlerimizi korumaktan asla geri durmayacaktır” dedi.
AYRI AYRI TAZMİNAT DAVASI AÇILDI
Bakanlık kaynakları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kuvvet komutanları hakkındaki açıklamalarına ilişkin de “Kuvvet Komutanlarımızın şahsını ve genel olarak Milli Savunma Bakanlığımızı hedef alan açıklamaların kabul edilemez olduğunu ve tüm yasal hakların kullanılacağını geçen hafta ifade etmiştik. Bu kapsamada Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarımız ile Genelkurmay Başkanımız ve Milli Savunma Bakanımız ayrı ayrı manevi tazminat davası açmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
AVRUPA GÜVENLİĞİNİN ÜLKEMİZ OLMADAN SAĞLANMASI MÜMKÜN DEĞİL
Bakanlık kaynakları, Avrupa güvenlik mimarisine ilişkin sorulara da şöyle yanıt verdi:
“NATO ve AGİT üyesi, ABnin ise aday ülkesi olarak Türkiye, gelişen savunma sanayisi, bölgesel krizlerin çözülmesinde üstlendiği önemli roller ve güçlü ordusuyla Avrupa güvenlik mimarisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Son dönemde yaşanan gelişmeler neticesinde güvenlik mimarisinin yeniden şekillendiği bu süreçte, Avrupa güvenliğinin ülkemiz olmadan sağlanması mümkün değildir. Ancak ülkemizin ABnin savunma girişimlerine katılımının siyasi gerekçelerle engellenmeye devam edilmesi, çok yanlış bir tavır olacaktır. Avrupanın güvenlik alanındaki endişelerinin arttığı bu dönemde, ülkemizin ABnin savunma çabalarına tam katılımı Avrupanın küresel anlamda bir aktör olması için de elzemdir.”