Politika

Milli İstihbarat Akademisi’nden ‘Almanya seçimleri’ raporu

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Milli İstihbarat Akademisinin hazırladığı rapora göre; Almanya, 84 milyonluk nüfusu ve dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olmasıyla Avrupa siyasetinde belirleyici bir aktör konumunda yer alıyor. Fransa ile birlikte Avrupa Birliğinin (AB) 2 ana lokomotifinden biri olarak görülen Almanyada yaşanan siyasi gelişmeler, sadece ülke içinde değil, Avrupa ve dünya genelinde de yankı uyandırıyor. Bu nedenle normal şartlarda 4 yılda bir yapılan genel seçimler uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor. Türkiye açısından da Almanyadaki gelişmeler ve özellikle seçim sonuçları büyük önem taşıyor. Bunun 3 temel nedeni bulunuyor; Almanya, Türkiyenin AB üyelik müzakerelerinde en etkili ülkelerden biri, ülkede 3,5 milyonluk büyük bir Türk diasporası yaşıyor ve 2 ülke arasındaki ticaret hacmi 47 milyar doları aşarak Almanyayı Türkiyenin en büyük ticaret ortaklarından biri haline getirdi. Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında; 23 Şubat 2025te Almanyada gerçekleşen erken genel seçimler, Türkiyede de geniş yankı uyandırdı ve kamuoyunun yakın ilgisini çekti.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

AŞIRIN SAĞIN YÜKSELİŞİ VE MERKEZ SOLUN ÇÖKÜŞÜ

23 Şubat seçimleri, Almanya açısından ciddi bir kırılma noktası oluşturdu. Bu kırılmanın en dikkat çekici boyutu, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinin (AfD) büyük bir sıçrama yaparak 2nci parti konumuna yükselmesi oldu. 2021 seçimlerinde yüzde 10,4 oy oranına sahip olan AfD, bu seçimde oylarını 2 katına çıkararak yüzde 20,8e ulaştı ve meclise 152 milletvekili göndermeyi başardı. Bu sonuç, AfDnin artık marjinal bir hareket olmaktan çıkıp, sistem içinde etkili bir siyasi aktöre dönüştüğünü gösteriyor. CDU/CSU ve SPD gibi merkez partiler, AfDyi dışlama politikalarını sürdürdüklerini açıklasalar da seçim sonuçları, aşırı sağın Alman toplumunun en az 5te birinin desteğini aldığını ortaya koyuyor. Bu durum, geleneksel merkez partilerin mevcut siyasi paradigmayı gözden geçirmelerini ve değişen dinamiklere uygun yeni politikalar üretmelerini zorunlu kılıyor. Aksi takdirde AfD, bir sonraki seçimde yalnızca güçlü bir muhalefet partisi olmakla kalmayıp, koalisyon hesaplarının da merkezinde yer alabilir. Genel itibarıyla 2025 seçim sonuçları; Almanyada sağ partilerin güçlendiğini, merkez solun zayıfladığını ve liberal siyasetin ağır bir darbe aldığını ortaya koyuyor.

SİYASİ VE TOPLUMSAL ÇATLAKLAR DERİNLEŞİYOR

Seçim sonuçları, Almanyanın batı ve doğu ekseninde siyasi ve toplumsal olarak bölünmüş bir yapıya sahip olduğunu da gözler önüne seriyor. Ülkenin 3 Ekim 1990daki birleşmesi öncesinde Batı ve Doğu Almanya olarak ayrılan bölgeleri, seçim haritasına da yansıyor. Batı Almanya sınırları içindeki şehirlerde CDU/CSU büyük oranda başarılı olurken, eski Doğu Almanya bölgesinde AfDnin oy oranlarının oldukça yüksek olduğu görülüyor. Bu durum, Almanyanın siyasi ve toplumsal bütünleşme sürecinin henüz tamamlanmadığını ve bölgesel ayrışmanın sürdüğünü gösteriyor.

ABNİN GELECEĞİNDE ALMANYANIN ROLÜ

Almanyayı dış politika açısından da oldukça zorlu bir süreç bekliyor. ABDde Donald Trumpın yeniden seçilmesi Berlin-Washington hattında gerilimi artırma potansiyeli taşırken, NATO içindeki yük paylaşımı tartışmaları da Almanyanın stratejik kararlarını etkileyebilir. Öte yandan Almanyanın Avrupa Birliği içindeki yönlendirici rolü, ABnin genişleme ve derinleşme süreçleri açısından kritik bir unsur olmaya devam ediyor. Tüm bu gelişmeler, Almanyanın yeni siyasi tablosunun sadece ülke içinde değil, Avrupadaki güç dengeleri üzerinde de belirleyici olacağını gösteriyor. ABnin genişleme ve derinleşme politikalarında yaşadığı sorunların aşılması içinse Almanya ve Fransanın geçmişte olduğu gibi yeniden birlikte inisiyatif alması gerekiyor. Zira ABnin kurulmasına giden süreç, aslında bu 2 ülke arasındaki tarihi rekabetin dizginlenmesi üzerine inşa edildi. Sahip oldukları siyasi ve ekonomik güç nedeniyle ilk günden beri AByi domine eden Almanya ve Fransanın destek vermediği hiçbir proje başarıya ulaşamadı. ABnin genişlemesi ve derinleşmesi konularına farklı önceliklerle yaklaştıkları görülüyor.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

ALMANYADAKİ TÜRK DİASPORASI

Almanyadaki 23 Şubat 2025 seçimlerinde, 53 Türk kökenli aday partilerin listelerinde yer aldı ve 19u Federal Meclise girmeyi başardı. Bu sonuç, Türk toplumunun siyasi temsilinin az da olsa arttığını gösteriyor. Ancak sol partilerde daha fazla temsil edilen Türk kökenli siyasetçiler, sağ partilerin göçmen kökenlilere yönelik katılım engellemeye devam ettiğini ortaya koyuyor. Diğer taraftan çifte vatandaşlık meselesi seçimlerde önemli bir yer tuttu. Almanyadaki Türk kökenliler, 2024te yürürlüğe giren yeni Vatandaşlık Yasası ile çifte vatandaşlık hakkını kazanmıştı. SPD, çifte vatandaşlık hakkının geri alınmayacağını vurgularken, CDU/CSU farklı tutumlar sergiledi. CDU/CSUnun çifte vatandaşlık konusunda sergilediği tutarsız yaklaşım özellikle Müslüman kökenli göçmenler arasında güven kaybına yol açtı ve bu kitlenin sol partilere yönelmesine neden oldu. Bu gelişmeler, Türk diasporasının Almanyadaki siyasi arenada daha fazla görünür olacağını ve çifte vatandaşlık hakkının ilerleyen yıllarda daha fazla tartışılacağını gösterdi.

TÜRKİYE-ALMANYA İLİŞKİLERİ

Almanyanın yeni dönemde iş birliğini artırabileceği ülkeler arasında Türkiye geliyor. Zira Türkiye, iç siyasette istikrarlı bir yönetime sahip olduğu gibi dünya siyasetinde yaşanan gelişmeleri de farklı boyutlardan okuyabilme ve kendini uluslararası sistemin radikal dönüşümlerine hızlı adapte edebilme özelliklerine sahip bir ülke. Ancak Ankaranın Berlinle ilişkilerinde tehdit olarak algıladığı konularda yeni hükümetin, yeni dönemde müspet bir adım atmasına pek ihtimal verilmiyor. Almanyanın AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliğinin güncellenmesi ve Türk vatandaşlarına vize serbestisi uygulanması konularında inisiyatif almasının, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlaması bekleniyor.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version