Türkiye
Kuruyan ağaçları sökmeden, yerinde heykele dönüştürüyor
Babası Hüseyin Şahin ile birlikte 30 yıldır heykel sanatı ile uğraşan Şahmerdan Şahin, kentte park ve caddelerde kuruyan, dayanıklı çınar ağaç köklerini yerinden sökmeden işleyerek, heykele dönüştürüyor. Şahin, kentin en işlek caddelerinde bulunan kuru ağaç köklerini şekillendirerek Ankara’ya özgü keçi, kedi ve tavşan gibi figürler haline getirdi. Şahin, yaptığı çalışmalarla kuruyan ağaçların yeniden hayat bulmasını sağladı.
ANKARANIN FİGÜRLERİNİ YAPTIK
Şahmerdan Şahin, sürecin Ankara Büyükşehir Belediyesi önündeki kuruyan ağaçların belediye görevlileri tarafından kesilmesine denk gelmesi ile başladığını anlatarak, “Bu ağaçların neden kesildiğini sorguladık. Kuruduğunu söylediler bize. ‘Bunları kesmeyelim, bunların gövdelerinden güzel heykeller yapabiliriz’ gibi gayriihtiyari bir düşünce geçti aklımdan. Bu düşüncemi paylaştım; Mansur Başkanın da hoşuna gitti. İşe belediyenin önünde başladık. Ankaranın figürleri olan Ankara kedisi, Ankara keçisi, Ankara tavşanı ve Ankara güvercini formlarını yaptık. O şekilde başladı bu yolculuğumuz. Sonrasında da insanlar tarafından çok ciddi beğeni gördü” dedi.
Yapılan ilk ağaç heykellerden sonra insanların başka heykeller de görmek istediğini fark ettiğini söyleyen Şahin, “Biz de bu talepleri değerlendirelim istedik. Türkiyede daha önce yapılmış bir şey de değildi. Ağacı kesmeden, atölyeye götürmeden, bulunduğu yerde etrafını kapatarak bir atölye kurup, burada motorlu testerelerle, elektrikli aletlerle bir çalışma gerçekleştirdik. Kurumuş ağacı kesip atmaktansa kente bir değer olarak katıyoruz. Kurumuş bir ağaç görmek yerine o ağacın bir figüre, bir heykele dönüşmesi insanların hoşuna gidiyor. Adeta bir geri dönüşümmüş gibi bir hava yaratıyor. Böyle güzel tepkiler aldık” ifadelerini kullandı.
UZUN YILLAR YAŞAMASINI UMUT EDİYORUZ
Kuru ağaç köklerinin heykele dönüşürken hangi süreçlerden geçtiğini de anlatan Şahin, “Önce ağaçları seçiyoruz. Bu ağaçların kuruduğuna dair Orman Müdürlüğünden, Çevre Bakanlığından çeşitli izinler alınıyor. Ondan sonra bizim ağaçlara işlem yapmamız uygun oluyor. Ağaçların gövdeleri, şekilleri, yapıları, gövde genişlikleri itibarıyla hangi figürü çıkarabileceğimiz zaten bakınca görebiliyorum ağacın formu itibarıyla. Figürleri ortaya çıkarıp en sonunda tekrar yağmurdan, güneş ışığından, soğuktan, iklim şartlarından etkilenmemesi adına üzerine türlü yağlar, vernik sürüp uzun yıllar yaşamasını umut ediyoruz. Her yıl bakımlarını yapıyorum. Bu şekilde uzun yıllar yaşayabiliyor. Ben şehir meydanlarına, caddelere anıt ve anıt heykeller yapıyorum. Aslında bu ağaç heykelleri yapmamdaki en büyük sebeplerden birisi de sanatı, sokağa indirmek. Büyük kaideler üzerinde değil de daha göz hizamızda, her insanın ulaşabileceği, görebileceği, anlayabileceği işler ortaya koymak” diye konuştu.