Politika
Kurtulmuş: Yeni bir küresel sistemin inşa edilmesinin insani bir zorunluluk olduğu anlaşılmıştır
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclisteki Tören Salonunda rektörlerle iftarda bir araya geldi. Kurtulmuş, dünyanın yoğun değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçtiğini belirtti ve Türkiyenin dünyadaki değişimden etkilenen ender ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Kurtulmuş, “Bölgesel konumumuz, taşıdığımız potansiyel ve geldiğimiz nokta itibariyle Türkiye bütün bu değişimlerden etkilenmekte ve yavaş yavaş dünyadaki bu küresel değişimleri etkileyebilecek bir aktör konumuna gelmektedir. Bunun için durumu iyi tespit etmek, iyi analiz etmek ve buna göre hazırlıklarımızı çok daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek durumundayız. Dünyada halen var olan, sistem olarak bütün sistemlerin Adan Zye değişmekte olduğu bir dönemin başındayız. Filistinde 1,5 yıl boyunca yaşanan İsrailin baskıları, soykırıma varan davranışları; uluslararası camiada özellikle de sivil inisiyatiflerin ortaya koymuş olduğu reaksiyonlar, dünyanın birçok yerinde siyaset meydanlarında ortaya çıkan fikirler net bir şekilde göstermiştir ki, artık dünyada değerlere dayalı bir sistemin olmadığı, ilkelere dayalı bir küresel sistemin mevcut olmadığı, yeni bir küresel sistemin inşa edilmesinin insani bir zorunluluk olduğu anlaşılmıştır. Bu çerçevede çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki, yakın bir gelecekte dünyadaki küresel siyasi mimarinin baştan sona değişmesi muhtemeldir, mukadderdir. Aynı şekilde dünya ekonomisinin temel paradigmaları çökmüş, varsayımları alt üst olmuş bir haldedir. Bu yüzden dünya ekonomisinin de yeniden yapılacağı bir döneme doğru yol alıyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, ÖNEMLİ BİR GÜÇ MERKEZİ OLARAK ORTAYA ÇIKACAK
Dünyada çok merkezli bir yapının ortaya çıktığını söyleyen Kurtulmuş, hiçbir ülke veya bölgenin dünyayı tek başına yönetemeyeceğini kaydetti. Kurtulmuş, “Bu çerçevede iddiayla söylüyorum, elimizdeki rasyonel yönleri görerek söylüyorum. Bu çok merkezli dünya sisteminin kurulmasında önemli bir güç merkezi olarak ortaya çıkacak ülkelerden birisi de Türkiyedir, bizim ülkemizdir, bizim coğrafyamızdır. Hani rahmetli İnönünün meşhur bir lafı var ya, Yeni bir dünya kurulur ve orada Türkiye de yerini alır. Bundan daha ilerisini de artık söylemek noktasındayız. Yeni bir dünya şekillenecek ve Türkiye kendisine gösterilen yeri değil, kendisinin oturmak istediği yere Allahın izniyle oturacaktır. Önümüzdeki dönemin bize çok büyük imkanlar ve fırsatlar sunduğu, bu imkan ve fırsatların değerlendirilebilmesi için de üniversitelerimize lokomotif bir görev düştüğü aşikardır. Türkiyede 208 üniversitemizin var olduğu, 7,5 milyon üniversite öğrencimizin yer aldığı muazzam, devasa bir öğretim kadrosuna sahibiz. Aslında biz Türkiye olarak bilim geleneğinde, ilmi geleneklerden habersiz bir millet değiliz. Darül-Hikmeden, Darülfünuna, Enderuna kadar fevkalade köklü bilimsel kuruluşları gerçekleştirmiş. Bunları sadece kurumların gücü bakımından değil, aynı zamanda etkinliği ve yaygınlığı bakımından da tecrübe etmiş bir milletin torunuyuz. Aynı zamanda cumhuriyet döneminin başından itibaren üniversiteleşmeyle birlikte bugün geldiğimiz nokta ise Allaha çok şükür kıvanç vericidir” diye konuştu.
AKADEMİK VE BİLİMSEL ÖZGÜRLÜĞÜN TEŞVİK EDİLMESİ ZORUNLULUKTUR
Kurtulmuş, üniversitelerin küresel rekabet ortamında ileri bir seviyeye taşımaları gerektiğini ve Türkiyenin üniversitelerinin dünya sıralamasında ilk 5e girmesi gerektiğini vurgulayarak, “Dünyayı yönlendirmek için böylesine önemli bir gelişmeyi gerçekleştirmek durumundayız. Bunun içinde yenilikçi fikirlerin ortaya konulması, akademik özgürlüğün, bilimsel özgürlüğün teşvik edilmesi, özellikle genç akademisyenlerin teşvik edilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur. Bir başka önemli husus ise gençlere heyecan aşılamaktır. Bizim zaman zaman biraz da haksız bir şekilde gençlere yüklendiğimizi zaman zaman görüyoruz. Gençlere, hem şahıslarıyla ilgili hem ülkeleriyle ilgili hem de insanlıkla ilgili gelecek hedefini ortaya koymak, onları harekete geçirecek olan fikirleri de üniversitelerimizin kampüsünde, binalarında ve üniversitenin toplam oluşturduğu atmosferin içerisinde ortaya koymak durumundayız. Bu çerçevede üniversiteler, gençlere aynı zamanda motivasyon ve heyecan aşılayan önemli merkezler olmalıdır” dedi.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE NOKTASINA GELDİK
Kurtulmuş, bölgede yaşanan olaylarla ilgili birçok ülkenin Türkiye’nin tutumunu merak ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Bir asır içerisinde nice zorlu dönemleri, yoklukları, yoksunlukları geçirdikten sonra, bugün geldiğimiz noktada bütün dünyanın, bunu size samimiyetle söylüyorum, ne yapmak istediğini, ne düşündüğünü, nasıl hareket etmek istediğini merakla beklediği ve takip ettiği güçlü bir Türkiye noktasına geldik. Bunu daha da ileriye götürmek zorundayız. Bu çerçevede, mesela Suriyedeki yönetim değişikliğinden sonra, 1 hafta içerisinde Avrupanın çok önemli 3-4 tane temsilcisi ile görüşme imkanımız oldu. Şundan da gurur duydum. Hepsi, Suriyenin nasıl olacağı, bölge politikalarının nasıl şekilleneceği, Türkiyenin nasıl hareket edeceği konusunda merakla Türkiyenin tavırlarını bekliyorlar ve takip ediyorlar. 10-15 dakika sürecek görüşmeler de birçok şey sordular ve görüşmeler 1 saati aşkın bir süre sürdü. Gördüm ki, Türkiyenin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorlardı. Bu, Türkiye için fevkalade önemli bir gelişmedir. Dünyanın birçok yerindeki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Rasyonel bir şekilde, Türkiyenin gücünü bilerek, bu milletin imkan ve potansiyellerini bilerek, Allahın izniyle imkanlarımızı da bütünleştirerek, birleştirerek, yolumuza çok daha güçlü bir şekilde devam ediyoruz. İkinci yüzyılımız, hepimizin ortak hedefi olarak gördüğümüz, Türkiyenin Yüzyılı olacaktır.”