Güvenlik
İZMİR – Karşıyaka yangınını çıkardıkları öne sürülen defineciler hakim karşısında
İZMİRin Karşıyaka ilçesindeki Yamanlar Dağında çıkan ve 2 bin 196 hektar alanda etkili olan orman yangınını, tarihi eser bulmak için kaçak kazı yaparken çıkardıkları iddiasıyla yargılanan 5i tutuklu 8 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Emre Yaşartürk (44), “Sanıklardan Derya bana, Abdulhamite ait MİT kimliği gösterdi. Çalışmaların yasal olduğunu belirtti. Ben de yasal olduğu düşüncesiyle kazıların bulunduğu yere gittim” dedi. Sanık Abdulhamit Sain (46) ise “Kendimi hiçbir şekilde MİT personeli veya kamu görevlisi olarak tanıtmadım. Bu kazının da izinle yapıldığı yönünde de bir beyanım olmadı” ifadelerini kullandı.
Yamanlar Dağından geçen TRT vericisinin alt tarafında 13 Ağustos 2024te saat 21.30 sıralarında yangın çıktı. Yoğun çalışmalarla 15 Ağustosta yangın büyük ölçüde söndürüldü. Ancak aynı gün saat 21.00 sıralarında, söndürülen alanda kalan büyük odun ve kütüklerde, hızı 70-80 kilometreyi bulan rüzgarın etkisiyle alevler tekrar canlandı ve yangın geniş bir alana yayıldı. 17 ev yandı, 105 ev boşaltıldı, 44 iş yeri de tahliye edildi. Karşıyakada çıkan, Bayraklı ile Çiğli ilçelerine de yayılan orman yangını nedeniyle kentin birçok noktası duman altında kaldı. 5 günde kontrol altına alınan yangında 2 bin 196 hektar alan zarar gördü.
8 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI
Yangınla ilgili Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde İl Jandarma Komutanlığı ekipleri çalışma yaptı. Yangının çıktığı TRT vericisinin alt tarafında detaylı inceleme yapan, 150 saatlik kamera görüntüsünü inceleyen ekipler, bölgede tarihi eser kaçakçılığı amaçlı kaçak kazı yaptıkları ve yangına sebebiyet verdikleri gerekçesiyle 8 şüpheliyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerindeki aramalarda tarihi eser olduğu değerlendirilen 40 obje ve imitasyon banknotlar ile polis emeklileri derneği üyelik kartı, polis gazetesi kimlik kartı, polis araç tanıtım kartı ve sahte olduğu değerlendirilen pasaportlar da ele geçirildi.
5 KİŞİ TUTUKLANDI
Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden Emre Yaşartürk, Süleyman Kaytan (41), Münir İyem (56), Derya Yüce (41) ve Abdülhamit Sain tutuklandı; T.A. (41), S.K. (51) ve M.A. (47) ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5i tutuklu, 8 sanık hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede tutuklu sanıklar hakkında Kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak ve Taksirle orman yangını çıkarmak, tutuksuz sanıklar hakkında ise Kültür varlıkları bulmak amacıyla, izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak suçlarından 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması bugün Karşıyaka 7nci Asliye Ceza Mahkemesinde bugün görüldü. Davaya tutuksuz ve tutuklu sanıklar ile avukatları, ayrıca müşteki sıfatıyla İzmir Orman Bölge Müdürlüğü avukatı katıldı.
ARACI ÇOCUKLARIMI GEZDİRMEK İÇİN KİRALAYACAĞIMI SÖYLEDİM
Sanık Derya Yüce savunmasında, “Olay yerine gidip gelinen aracı kiralaması için M.A.dan ricada bulundum. M.A.yı, 15 senedir tanırım. M.A.ya, çocuklarımı gezdirmek için araç kiralayacağımı söylemiştim. Diğer sanık S.K. ile gidip, kiralanan aracı aldık. S.K.ye, aracı kullanması için çalışan kişileri kazı alanına götürüp götürmeyeceğini sordum. O da kabul etti. Bu nedenle yedek şoför olarak kendisini yazdırıp aracı kullanmasını ilettim. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
MİT KİMLİĞİ GÖSTERDİ
Savunma yapan sanık Emre Yaşartürk, “Sanıklardan sadece Abdulhamit Sain ve Derya ile arkadaşım. Diğer sanıklar ile herhangi bir sosyal ilişkim yoktur. Derya bana Abdulhamite ait MİT kimliği gösterdi. Çalışmaların yasal olduğunu belirtti. Yasal olduğu düşüncesiyle kazıların bulunduğu yere gittim. Alana gittiğimde benden önce zaten başlamış bir kazı faaliyeti bulunmaktaydı. Kazıda kullanılan bütün ekipmanlar da söz konusu yerdeydi. Yukarıya herhangi bir ekipman veya malzeme çıkarmadım” dedi.
KENDİMİ MİT PERSONELİ OLARAK TANITMADIM
Savunma için söz verilen tutuklu sanık Abdulhamit Sain, “Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. Sanıklardan sadece T.A.yı tanımıyorum. Diğer sanıkları ya bu olay nedeniyle ya da önceden tanıyorum. Sanık Derya Yücenin evinde yapılan aramada ele geçirilen seramik kılıç ve benzeri tüm ürünler bana aittir. Hepsini bit pazarından aldım. İmitasyon ürünlerdir. Herhangi bir şekilde kültür varlığı değildir. Kendimi hiçbir şekilde MİT personeli veya kamu görevlisi olarak tanıtmadım. Bu kazanın da izinle yapıldığı yönünde de bir beyanım olmadı” dedi.
Sanık Münir İyem ise savunmasında, “Kazı alanına gitmemi sağlayan Derya ve Abdulhamittir. Olay yerinde neler yaşandığını da ayrıntılı olarak o önceki savunmamda ifade ettim. Abdulhamit Sain ve Derya Yüce söz konusu kazı alanında da bizzat bulunmuşlardır” dedi.
Sanık Süleyman Kaytan ise “Bu kazıya Abdulhamitin define işinden bahsetmesi nedeniyle dahil oldum. Herhangi bir zorlama yoktur. Söz konusu kazı alanına 4-5 defa gittiğim doğrudur. Yardım amaçlı gittim” dedi.
Tutuksuz sanıklar da tutuklu sanıklar gibi suçlamaları kabul etmeyip, beratlerini talep etti.
Sanık avukatları ise bugünkü duruşmada, bölgede kazı yapan müvekkillerinin saat 16.00 sıralarında bölgeden ayrıldığını söyleyerek, HTS kayıtlarına bakılmasını talep etti. Ayrıca sanık avukatları, yangının kazının gerçekleştiği alanda değil, o yerin çok üzerindeki bir bölgede çıktığını, kazı yapılan alandaki ağaçların yanmamasının veya kazıda kullanan araç gereçlerin de yine yangından zarar görmemesinin bunu doğruladığını ifade etti. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü avukatı da sanıklardan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmasını istediklerini söyledi.
SAVCI, TUTUKLU YARGILANMALARINI İSTEDİ
Duruşma savcısı tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasının ardından adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi. Ayrıca tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Hakim ise ara karar için duruşmaya ara verdi. Ardından ara kararını açıklayan hakim, tutuksuz sanıkların adli kontrollerinin sürmesini, tutuklu sanıkların da tutukluluklarının devamına hükmetti.
Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığına yazı yazılarak, kazı yapılan alanın SİT alanı olup olmadığının sorulmasını, İzmir Büyükşehir Belediyesinden de yangına ilişkin raporların onaylı örneklerinin mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Sanıkların, HTS kayıtlarının yangın sırasında nerede olduklarının belirlenmesi için bilirkişiye gönderilmesini hükmeden hakim, davayı erteledi.
Haber: Kadir ÖZEN / İZMİR,