Politika
İYİ Partili Çömez: Yenidoğan ölümlerinde yüzde 10’luk bir artış var
İYİ Partili Turhan Çömez, bebek ölümlerine ilişkin parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çömez, 5 yaş altı çocuk ölümlerinde artış olduğunu belirterek, “İstatistiklere baktım; 5 yaş altı çocuk ölümleri, 2022de binde 11,2yken bu rakam 2023te binde 14,5 olmuş. Türkiyede 2022 yılında 5 yaş altında bin çocuktan 11,2si hayatını kaybederken, 2023te bu rakam 14,5 olmuş. Yüzde 30luk bir artış var. 2022den 2023e çocukların ölümleriyle ilgili rakamlarda çok ciddi bir tırmanma var. Şimdi soruyorum Sayın Bakana; bakın başka bir ülkede olsa bu vahim tablo karşısında bir bakan utanır, sokağa çıkamaz, millete hesap verir ve siyaset sahnesinden çekilir. Senin ülkende çocuk ölümlerinde 1 yılda yüzde 30luk bir artış var Sayın Bakan. Bunun bana bir izahını yap. Bu çocuklar, okulları temizlenmediği için hijyen bozukluğundan, tuvaletleri kirli olduğundan enfeksiyondan mı öldüler yoksa akşam yatağa aç girdikleri için açlıktan mı öldüler? Bunun hesabını millete vermesi lazım” dedi.
İSTATİSTİKLER NET
Çömez, “2022de her 1000 bebekten 9,2si hayatını kaybederken, 2023te bu sayı 10a çıkmış. Yüzde 10 civarında bir artış var. Şimdi soruyorum; yenidoğan bebek ölümlerinde 2022ye göre neden bu kadar dramatik bir artış olmuş. Acaba, bu Yenidoğan Çetesi gibi başka yerlerde çeteler var da hastanelerde, kuvözlerde bu çocuklar hayatını mı kaybediyor? İstatistiklerin hepsi burada. Bunları Sağlık Bakanlığından almadım. Çünkü istatistikleri saklıyorlar. TÜİKten çıkardım, istatistikler son derece net; 2022den 2023e bebek ölümlerinde, yenidoğan ölümlerinde yüzde 10luk bir artış var. Sayın Bakan, neden ölüyor bu çocuklar? Bu çocukların ölüm sebebinin izahını yapman lazım. Bunlar kuvözlerde mi ölüyorlar, hastanelerde mi ölüyorlar? Çünkü daha beslenme problemleri yok. Anne sütü ile besleniyorlar” diye konuştu.
Kamuoyunda yenidoğan çetesi olarak bilinen soruşturmanın bir vatandaşın şikayeti ile başlatıldığını aktaran Çömez, “Soruşturma Ankaradan İstanbula bir izin olarak intikal ettiğinde, zamanın İstanbul İl Sağlık Müdürü, günümüzün Sağlık Bakanı, Bu konu araştırılsın demiş. İşte tam burada korkunç bir vahamet başlıyor. Akılalmaz bir devlet yokluğu sendromu ortaya çıkıyor. Sen o ilin, İstanbulun İl Sağlık Müdürüsün. Sana deniyor ki Bu hastanelerde çocuklar gereksiz bir yere kuvöze konuyor ve orada çocuklar ölüyor. Uyuyamaz, sorumlu birisi. Bir bakan, bir müdür, bir yetkili, gece sabaha kadar gözüne uyku girmez. Kendi yavruna olsa uyuyabilecek misin? Gidip o hastaneleri gece yarısı basarsın, gönderirsin müfettişlerini. Tek tek bütün datalara, verilere, hastane kayıtlarına ulaşırsın ve dersin ki Burada korkunç bir skandal var. Umurunda olmamış Sağlık Bakanının, o zamanki sıfatıyla İl Sağlık Müdürünün. Kalkmış SGKya (Sosyal Güvenlik Kurumu) telefon etmiş, Bizim hastanelerde çocuklar ölüyormuş, lüzumsuz işlemler yapılıyormuş, haberin olsun. SGKnın da umurunda olmamış. Onlar da bir müfettiş gönderip, hastanelere inceleme yapmamışlar. Çete fütursuzca çocukları öldürürken, bu ülkenin istikbalini karartırken, milletin parasını da hortumlamaya devam etmiş” açıklamasında bulundu.