Politika

Fatih Erbakan’dan Erdoğan-DEM Parti görüşmesi ile ilgili açıklama

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, partisinin ‘İl Başkanları Toplantısı’ öncesinde açıklamalarda bulundu. Fatih Erbakan, konuşmasında, “Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘İklim Kanunu’ görüşülüyor. İklim Kanunuyla ilgili Yeniden Refah Partimizin görüşlerini ifade etmemiz gerekir. Bir defa iklim kanununa biz Yeniden Refah Partisi olarak aslında pek çok sebeplerimiz var ama altı ana sebepten dolayı karşı çıktığımızı ifade etmek istiyorum ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde de iklim kanununa karşı ret oyu kullanacağımızı da bu vesileyle ifade etmek istiyorum. Karbondioksit miktarı ve atmosferdeki karbondioksit miktarındaki artış buna bağlı olarak dünyanın ısınması küresel ısınma olarak adlandırdıkları olay maalesef abartılmaktadır. Bununla ilgili bilimsel veriler var. Evet bir ısınma var. Karbondioksit miktarında bir artış var ama bu binlerce on binlerce yıldır karbondioksit miktarının dünya üzerinde dalgalanmasının bir parçası. İlk defa olan bir şey değil. Kaldı ki bu artış ve buna bağlı olarak meydana gelen ısınmada ifade edilenin aksine bir felaket senaryosu yazmaya gerektirecek bir miktarda değil. NASAnın uydu verilerinin 1995-2015 yılları arasındaki dünyanın küresel sıcaklık değişimini ve atmosferdeki karbondioksit miktarını ölçümleri var. 1995 ile 2015 yılları arasında karbondioksit miktarı yüzde 13 oranında dünyada artmış. 20 senede yüzde 13 oranında artmış. Karbondioksit miktarı atmosferdeki karbondioksit miktarının yüzde 13’lük artışı ne kadar bir ısınmaya yol açmış? Dünyadaki ortalama sıcaklığın 0,05 santigrat derece artmasına yol açmış. Yani bu ne demektir? Yüzde 13’lük bir artış son 20 senede meydana gelen bir artış ancak ve ancak 0,05 santigrat derece bir ısınmaya sıcaklık fazlalığına yol açmış demektir. Yani bu verilere göre atmosferdeki karbondioksit miktarı şu 20 senede geçtiğimiz 95-2015 yılları arasında olduğu gibi bir oranla artsa artmaya aynen devam etse dahi 400 sene sonra dünya sadece bir derece ısınacak demektir. Dolayısıyla bu da bir felaket manasına gelmemektedir. Bu bilimsel gerçekleri özellikle ortaya koymamız lazım” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Erbakan, sözlerine şöyle devam etti:

“Karbondioksit miktarı dünyadaki atmosferimizdeki karbondioksit miktarı bir felaket sınırında değildir. Alem çanları çalmıyor. Mevcudun beş katı altı katına kadar çıksa dahi bir felaket senaryosuna yol açmaz. Bunu ifade ediyoruz. Karbondioksit artışı dolayısıyla dünyanın ısınması yine alarm zillerinin çalmasına yol açacak bir durumda değildir. Bilimsel veriler karbon emisyonunun ne sorumlusunun ne de çözümünün Türkiye olmadığını göstermektedir. Global Karbon Atlas’ın ve uluslararası enerji ajansının verilerine göre dünyanın en çok karbon salınımı yapan üç ülkesi dünyadaki karbondioksit salınımının yüzde 52,6’sını gerçekleştiriyor. 200 küsur ülkeden sadece üç tanesi. Başta da Amerika ve Çin var. Bütün karbon salınımının yüzde 52,6’sını bunlar yapıyorlar. Türkiye dünyadaki toplam karbon salınımının yüzde 1’ini yapıyor. E öyleyse yüzde elli ikisine sebep olan bu üç ülkenin öncelikle bu tedbirleri alıp bu kanunları çıkarıp da bu karbon vergilerinin ödemesi gerekmez mi? Biz bütün dünyadaki karbon salınımının yüzde birinden sadece sorumlu bir ülke olarak neden iklim kanunu çıkarıp da kendimize bu kadar karbon vergisi getirelim? Yine burada gelişmiş ülkelerin kişi başına karbon salınım ortalaması on beş ton karbondioksit. Gelişmekte olan ülkelerin kişi başına karbon salınımı beş ton karbondioksit Türkiyenin kişi başına karbon salınımı ortalaması beş ton karbondioksiti de altın. E öyleyse bu karbon salınımının ve iddia ettiğiniz ısınmanın sorumlusu sözde iklim krizinin sorumlusu gelişmekte olan ülkeler değil, gelişmiş ülkeler. Eğer bir tedbir alacaklarsa gelişmiş ülkelerin bu tedbiri alması lazım. İşletmelerimize karbon vergisi adı altında yeni yükler getirecek bu iklim kanunu. Üretim maliyeti artacak. Üretim maliyeti arttığı zaman fiyatlar artacak. Zaten vergi yükü altında ezilen işletmelerimiz zaten vergi artışları altında ezilen işletmelerimiz ve zaten enflasyon altında ezilen milletimiz bu gelecek olan karbon vergileri yüzünden üretim maliyetlerinin ve fiyatların artması yüzünden daha da büyük sıkıntıya girecek. Vatandaşlarımız da sadece şirketler değil bireysel olarak enerji tükettikleri atık oluşturdukları için karbon vergisi ödeyecek. Zaten çevre vergisi, çöp vergisi dünya kadar vergiyi rahmetli Erbakan Hocamızın ifade ettiği gibi alfabede harf kalmamış bu kadar çok vergiyi zaten ödetiyorsunuz. Bir de üstüne karbon vergisini getirmeye kalkacaksın. E bunun müsebbibi biz değiliz. Bütün bu sebeplerden ötürü Yeniden Refah Partisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde şu anda görüşülmekte olan iklim kanununa karşı olduğumuzu ve Yeniden Refah Partili milletvekilleri olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu kanuna ret oyu vereceğimizi açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz.”

Erbakan, ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili açıklamalarına ilişkin, “Trump son derece usta bir politikacı olarak bizim Türkiye olarak sırtımızı sıvazlamak ve arkasından Suriyede ve Orta Doğuda atılacak olan adımlarda bizi yanına çekmek için birtakım sözler sarf ediyor. Bu sözleri bu şekilde değerlendiriyoruz. Bu oyuna gelmemeliyiz. Bizim her zaman söylediğimiz gibi çok affedersiniz ‘domuzdan post Amerikan yönetiminden dost olmaz’ diye Trumpın Gazzeyle ilgili işgal planları ortadadır. Netanyahuyla olan samimiyeti, iş birliği ortadadır. İsrailin yapmış olduğu katliamlara olan yaklaşımı ortadadır. Maalesef daha önce de söylediğimiz gibi adeta siyonizmin bir kovboy gibi hareket etmektedir. Bu nedenle Trumpla bir iş birliği ortak hareket, bizi Orta Doğuda hem de Orta Doğudaki Müslüman ülkelerde felakete sürükler bu konuda tedbirli olmamız ve bu oyunlara gelmememiz gereklidir” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Erbakan, DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesine ilişkin, “İmralı süreciyle ilgili bizim takip ettiğimiz şudur. Bu pazarlıklar son derece yoğun bir hale gelmiş. Pazarlıklarda PKKnın talepleri var, Abdullah Öcalanın talepleri var. Efendim Abdullah Öcalanla beraber sözde lider kadrosu yargılanmasın, affedilsin, dokunulmazlık güvencesi verilsin. Asıl Suriyede PKKnın uzantısı olan ve bizim için tehdit olan PYD ve YPGye dokunulmasın. Suriye bu işten ayrı tutulsun. Türkiyenin olası bir askerî harekâtı yapılmasın, bundan vazgeçilsin. Abdullah Öcalanın dışarıyla görüşme olanakları iyileştirilsin yani bir anlamda ev hapsine geçirilsin. Abdullah Öcalan PKKnın kendi kendini feshetme kararı alacağı kongreye bizzat katılarak bu kararı orada açıklasın yani İmralıdan dışarı çıksın. Ve bununla ilgili DEM Parti eş genel başkanı da geçtiğimiz günlerde iktidarın gerekli adımları atmasını, hukuki adımların atılmasını ve yol haritasının çerçevenin netleştirilmesini talep etti. Bu da pazarlıkların yoğunlaştığını gösteriyor. Pazarlıkların karşı tarafında ne var? Bu verilecek tavizler karşılığında DEM Partinin mecliste iktidarın gerçekleştirmek istediği anayasa değişikliğine destek olması, Sayın Erdoğanın yeniden aday olmasının ve daha kolay bir şekilde seçilmesinin sağlanacağı bir anayasanın yapılması ve arkasında yine DEM Partinin yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Erdoğana, iktidara destek olmaz. Daha önce DEM Partiye selam verenleri dahi terörist ilan eden iktidar ittifakının bugün koltuk uğruna, seçim kazanma uğruna ve siyasi çıkarlar uğruna içine düşmüş olduğu bu durumu aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version