Dünya
Emine Erdoğan, Afrika kıtasının lezzetlerini New York’a taşıdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın eşi Emine Erdoğan, “Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrikanın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir” dedi. Programa; Kosova Cumhurbaşkanının eşi Prindon Sadriu, Mauritius Cumhurbaşkanının eşi Sayukta Roopun, Fiji Cumhurbaşkanının eşi Filomena Katonivere, İrlanda Cumhurbaşkanının eşi Sabina Higgins, Botsvana Devlet Başkanının eşi Neo Jane Masisi, Estonya Cumhurbaşkanının eşi Sirje Karis, Nijerya Cumhurbaşkanının eşi Oluremi Tinubu, Bulgaristan Cumhurbaşkanının eşi Desislava Radeva, Surinam Cumhurbaşkanının eşi Mellisa Santokhi, Gabon Cumhurbaşkanının eşi Zita Nyangue Nguema, Gambiya Cumhurbaşkanının eşi Fatounatta Bah-Barrow, Seyşeller Cumhurbaşkanının eşi Linda Ramkalawan, Kırgızistan Cumhurbaşkanının eşi Aygül Japarova, Guatemala Cumhurbaşkanının eşi Lucrecia Peinado, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanının eşi Mirela Becirovic, AB Konseyi Başkanının eşi Amelie Derbaudrenghien Michel bakanlar, uluslararası kuruluşların üst düzey temsilcileri ve medya kuruluşlarının yöneticileri katıldı.
Misafirlerini tek tek karşılayan Emine Erdoğan, büyük bir ilgiyle ağırladığı devlet başkanı eşlerine Afrikanın ünlü içeceklerinden Fas çayı ikram etti. Program kapsamında Afrikalı kadınlar tarafından üretilen geleneksel Afrika el sanatları ürünleri Türkevinde sergilenirken, Emine Erdoğan konuklarına ürünlerin arkasında yatan büyük emeği anlattı. Daha sonra programda bir konuşma yapan Emine Erdoğan, Afrikanın, kültürel çeşitliliği ve doğal zenginliğiyle dünya üzerinde eşsiz bir konuma sahip olduğunu söyledi. Emine Erdoğan, 2 binin üzerinde farklı dili, etnik topluluğu ve 1 milyarı aşkın nüfusuyla Afrikanın, insanlık ailesinin adeta renkli bir iz düşümü olduğunu ifade ederek, bilimsel araştırmalara göre kıtanın, neredeyse dünyanın tamamındaki kadar genetik çeşitliliğe sahip olduğunu dile getirdi. Afrika kıtasına daha önce yaptığı ziyaretlerde en çok kıtanın olağanüstü çeşitliliğinden etkilendiğini kaydeden Emine Erdoğan, “Göz kamaştıran bir tabloyu andıran kıtanın dinamizmi, mutfağından giyimine kültürünün her katmanında kendisini gösteriyor. Afrikanın kendine has mutfak kültürüyse başlı başına dikkate değer bir hazine olarak karşımıza çıkıyor. Sofra, Türkiyede ve dünyanın değişik kültürlerinde olduğu gibi Afrika kıtasında da farklılıkları ahenkle bir araya getiren muhabbet ve afiyet noktası mahiyetinde. Hayattaki acı-tatlı birçok tecrübede, sunduğu birliktelik ile insanın zorlukla baş etme gücünü artırıyor” diye konuştu.
Masa etrafında paylaşılan yemekle birlikte mutluluğun da çoğaldığına dikkati çeken Emine Erdoğan, “Afrika sofrasına misafir olduğunuzda, sunumundan pişirme tekniğine kadar her aşamasına sirayet etmiş eşsiz bir renklilikle karşılaşıyorsunuz. Envai çeşit besleyici yerel ürünler, lezzeti artıran pişirme usulleri ve ruhu besleyen sunum çeşitleriyle her lokma sizi çok yönlü yolculuğa çıkarıyor. Bu edindiğiniz tecrübe o kadar özel hissettiriyor ki içinizde asırlara uzanan lezzetleri, hikayeleri ile birlikte sevdiklerinize ve çevrenize anlatma isteği uyandırıyor. İşte bu istek, 2018 yılında Afrika Yemek Kültürü kitabı etrafında bizleri buluşturdu” ifadelerini kullandı.
“OSMANLI MUTFAĞININ PİŞİRME TEKNİKLERİ AFRİKA LEZZETLERİNİ ETKİLEDİ”
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Afrika Kültür Evi Derneği öncülüğünde, Afrikalı Misyon Şefleri Eşleri Derneği AŞOMun katkılarıyla Afrika Yemek Kültürü kitabının ilk baskısını 2019 yılında çıkardıklarını belirtti. Bu baskıda, kıtanın 5 farklı bölgesinden 58 özgün yemek tarifine yer verdiklerini dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün tanıttığımız yeni genişletilmiş versiyonunda ise tarif sayısını neredeyse iki katına çıkartarak 110a yükselttik. Geleneksel reçeteleri, ardındaki insani birikimle ortaya koyarak, kitabın içeriğini daha da zenginleştirdik. Bu süreçte Osmanlı mutfağının pişirme teknikleri ve şifa reçetelerinin de Afrika lezzetlerini etkilediğini gördüm. Kitaptaki tarifler, yerel formüllere ek olarak Akdeniz havzasının damak tadını, Arap ve Hint etkileriyle zenginleştiren muazzam bir sentezi ortaya koyuyor. Bu süreçte dikkatimi çeken bir diğer konu ise Afrika mutfağı reçetelerinin Türk mutfağında olduğu gibi israfa karşı hassasiyet ile oluşturulmuş olmasıydı. Küresel gıda israfının 1 milyar doları aşarak alarm verdiği bir dönemde, kültürel öğretileriyle bağını koparmamış ülkelerin bilgi ve tecrübesi daha da önem kazanıyor. Bir Afrika atasözünün vurguladığı gibi, Köklerin derindeyse rüzgardan korkmana gerek yok. Köklerimizle kurduğumuz bağları geliştirdikçe, modern sınamaların sert rüzgarlarının yıkamayacağı bir güce ulaşacağımıza inanıyorum.”
“KAZANCIN DA KAYBIN DA MÜŞTEREK OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Programda Afrika mutfağının renklerini, tatlarını ve hikayelerini kutlarken, bütün bu kültürel mirası hep birlikte kucaklamayı, korumayı ve geleceğe aktarmayı hedeflediklerinin altını çizen Emine Erdoğan, “Aynı yeryüzünü paylaşan, aynı insanlık ailesine mensup bizler için, kazancın da kaybın da müşterek olduğuna inanıyoruz. Bu bakış açısıyla, biliyoruz ki Afrikanın geride kalması, tüm dünyanın kıtanın gerçek potansiyelinden mahrum kalması demektir. Gelin, Afrikanın tüm kaynakları ve insanlarıyla, adil bir düzende kendi potansiyelini gerçekleştirebildiği bir dünya hayal edelim. Bu dünya size de şu an içinde olduğumuz dünyadan daha parlak, daha güçlü, daha umut verici gelmiyor mu?” dedi. Emine Erdoğan, 2017 yılında kurdukları Afrika Kültür Evi Derneğinin de böylesi bir dünya hayalinin ürünü olduğunu belirterek, “Bugün derneğin, ülkemizdeki Afrikalı kardeşlerimiz için cazip bir buluşma noktası ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki ilişkileri güçlendirmek için güvenli bir zemin haline gelmesinden mutluluk duyuyorum. Afrika Birliği ile bu sene New Yorkta imzalanan Mutabakat Zaptının, derneğimizin bölge ülkeleriyle yakın temaslar kurması için güzel bir vesile olmasını diliyorum.” temennisinde bulundu.
Yemek kültürü kitabı ve Afrika Kültür Evi Derneğinin çalışmalarına desteklerini esirgemeyen ve bugünkü programa katılan Afrika ülkelerinin liderlerinin eşlerine şükranlarını sunan Emine Erdoğan, Afrikanın Türkiyedeki büyükelçiliklerine ve büyükelçi eşleri ile Türkiyenin Afrikadaki misyonlarında görevli temsilcilere, akademisyenlere ve alanında uzman şeflere teşekkür etti. Konuşmanın ardından devlet başkanı eşlerinin katılımıyla aile fotoğrafı çekildi. Katılımcılar, canlı Afrika müzikleri eşliğinde “Afrika Yemek Kültürü” kitabından reçetelerinin sunulduğu geleneksel Afrika lezzetlerinin ikram edildiği programda keyifli vakit geçirdi. Programın ardından Nijerya Cumhurbaşkanının eşi Oluremi Tinubu, BM 78. Genel Kurulunda küresel imzaya açılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğanın ilk imzacısı olduğu Sıfır Atık İyi Niyet Beyanını imzaladı.