Politika
Destici: Asgari ücretin yüzde 30 artırılması adaletsiz olur
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında konuştu. Destici, son 10 yıldaki gelişmelerin yansıması olan ekonomik problemlerle mücadele ettiğini söyleyerek, “Benzer her şartta devletin kriz dönemlerinde milletimizin alt gelir gruplarını koruması zaruretine dikkat çektik. Alt gelir gruplarının gelir düzenini yükseltilmesi lazım. Yani gelirin aşağı doğru yayılması lazım. Adaletli bir şekilde dağıtılması lazım. Ama maalesef bugün geldiğimiz noktada bunu göremediğimizi üzülerek ifade etmek istiyorum. Bakın bugün yeni yıl öncesi asgari ücreti, memur ve emekli maaşlarını konuşuyoruz. Kasım sonu yıllık enflasyonu yüzde 47 oranında gerçekleşti. Tüm çalışan ve emeklilerin maaşlarının yaklaşık bu oranda arttığı ya da artacağı, yine kiralara yüzde 60 oranında zam yapıldığı bir dönemde asgari ücretin yüzde 30 oranında artırılması en hafifiyle hakkaniyetsiz, adaletsiz ve yetersiz olur. Bu oran, asgari ücrete mahsus yaşamak zorunda kalan kardeşlerimizin de beklentilerini karşılamamıştır. Asgari ücretliye borç da vermiyor kimse, kredi de vermiyor. Şimdi bu adam kirasını nasıl ödeyecek? Evine, çocuğuna, gıda ürünlerini nasıl alacak? Kısacası bu aradaki 4 bin 396 lirayı nasıl kapatacak? Şimdi bu büyük bir haksızlık, hakkaniyetsizlik ve adaletsizlik. En azından 2024 yılı Aralık sonu enflasyon yüzde kaç gerçekleşmişse bunun asgari ücrete yansıtılması ve asgari ücret de en az yüzde 50 oranında artırılarak 25 bin lira seviyesine çıkarılmalı. Bu revize mutlaka ama mutlaka yapılmalı” ifadelerini kullandı.
TERÖR DEVLETİNE TÜRKİYE İZİN VERMEMELİ
Suriyede yaşanan gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirten Destici, “Suriyedeki her gelişme, insani endişelerin ötesinde, ülkemizi ve milletimizi doğrudan ilgilendiriyor. Bizce Suriye, kurulduğundan beri bir devlet vasfı taşımadı. Baas iktidarındaki Suriyeyle sayısız problem yaşadık ve bu terör örgütleri nedeniyle ağır bedeller ödedik. Hiçbir zulüm sonsuza dek sürmez ve sürmedi. Bugün Suriyede bağımsız bir devlet kuruluyor. Hassasiyetlerimizi ve önceliklerimizi, ilk günden itibaren olanca açıklığıyla dile getirdik. Suriyedeki Türkmenlerin ve diğer masumların güvenliğinin sağlanması Türkiye’nin en önemli önceliğidir. Türkmenler Suriyenin asli unsurudur. Türkmenlerin Suriyedeki varlığının ve güvenliğinin kalıcı olması Türkiyenin görevidir ve hangi hükümet yönetimde olursa olsun bu durum değişmemeli, siyasetin üzerinde, bir ülke politikası olarak devam ettirilmelidir. Hiçbir şartta, Suriyenin kuzeyinde PKKya bir terör devleti kurdurulmasına Türkiye izin vermemelidir. Türkiyenin, Suriye Türkmenlerinin, Suriye halkının güvenliğinin yanında, terörün emperyalist devletler için bir savaş enstrümanı olduğu çirkin ve kirli dönem artık son bulmalıdır” diye konuştu.
TÜRKİYE GEREKİRSE ASKERİ GÜÇ KULLANMALI
Destici, terörün insanlık suçu olduğuna işaret ederek, “Terörü destekleyen, bunu metot olarak kullanan her ülke, bu uygulamalarda imzası olan her yönetici bu insanlık suçunun ortağıdır. Ülkemizdeki Suriyeliler, mümkün olan en kısa sürede ülkelerine geri dönmelidir. Türkiye bu süreçte önemli bir insani görevi yerine getirmiştir. Bir an önce gerekli hukuki ve siyasi altyapı oluşturulmalı; güvenli ortam sağlanmalı, ekonomik faaliyetler işler hale getirilmeli, temel insani ihtiyaçlar ve altyapı sağlanmalı, Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri sürecine ivme kazandırılmalıdır. Sığınmacıların ülkelerine dönüşleri de kolaylaştırılmalıdır. Kalıcı dönüşlerin yanında geçici dönüşlere de izin verilmeli ve güvenli ortamın devamıyla bunların tekrar ülkemize girmelerine izin verilmemelidir. Her üç konu, Türkiye için birer milli güvenlik meselesidir. Özellikle Suriyedeki terör unsurlarının temizlenmesi için; bu terör örgütleri Türkiyeyi ve bölgedeki Türkmenleri hedef aldığı için; Türkiye gerekirse askeri güç kullanmalıdır, askeri müdahalede bulunmalıdır” dedi.