İş Dünyası
DeFacto, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Haftası’nda düzenlenen dört toplantıda yer aldı
DeFacto, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında bu yıl 79uncu kez New Yorkta gerçekleşen UN Global Compact Çin Ofisi ve Asya Topluluğu tarafından düzenlenen CEO Roundtable toplantısı, UN Global Compact Private Sector Forum, CEO Water Mandate Genel Toplantısı ve CEO Water Mandate Corporate Water Stewardship Full Day toplantılarında Türkiyeyi temsil eden tek moda markası oldu. İklim değişikliği, dijital dönüşüm, sürdürülebilir kalkınma, su direnci, küresel su sorunları, insan hakları, önemli küresel sorunlar gibi önemli konuların ele alındığı UN Global Compact Özel Sektör Forumunda dünyanın önde gelen özel sektör temsilcileri, hükümet sözcüleri ve sivil toplum örgütleri bir araya geldi. DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol, katıldığı forumlardaki konuşmalarında Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda gerçekleştirdikleri sürdürülebilirlik çalışmalarını, sosyal sorumluluk projelerine ve dijital dönüşüm atılımlarına vurgu yaptı.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STRATEJİMİZ TOPLUMSAL, İNSANİ VE ÇEVRESEL REFAH İLE UYUMLU BİR GELECEĞİ TEŞVİK ETMEYİ AMAÇLIYOR
DeFacto adına BM Genel Kurulundaki toplantılara katılan DeFacto Online Genel Müdürü Önder Şenol; “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri adına atılan adımlar büyük önem taşıyor. DeFacto olarak biz de bu alanda taahhüt veren ilk Türk şirketleri arasında yer almanın gururunu yaşıyoruz. Beş ana alanın dördünü kapsayan taahhütlerimiz, bulunduğumuz evreni sürdürülebilir bir geleceğe taşımaya katkı sağlayacak nitelikte. Türk hazır giyim ve moda sektöründe ulaştığımız herkese iyi ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek adına iş birliğinin kritik olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz, ekonomik büyümeyi desteklemenin yanı sıra aynı zamanda toplumsal, insani ve çevresel refah ile uyumlu bir geleceği teşvik etmeyi amaçlıyor” diye konuştu.
2050 YILINDA NET SIFIR EMİSYONA ULAŞMAYI TAAHHÜT EDİYORUZ
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesinin öncü imzacılarından biri olarak, sürdürülebilir kalkınma konusundaki taahhütleriyle gurur duyduklarına vurgu yapan Senol, “2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı ve iklim olumlu bir marka olmayı taahhüt ediyoruz. Çevresel etkimizi azaltmak için yeşil lojistik uygulamaları geliştiriyor, mağazalarımızın enerji verimliliğini artırma ve ağaçlandırma projelerine katılıyoruz. 2015 yılından bu yana, Türkiyedeki mağazalarımızın elektrik tüketimini 2022 itibarıyla 222 kWh/m²den 152.94 kWh/m²ye düşürerek önemli ilerlemeler kaydettik. İklim ayak izimizi azaltmak için ürünleri ve kaynakları yeniden kullanmayı önceliklendiriyoruz. Mağazalarımızda, lojistik merkezlerimizde ve genel merkezimizde uygulanan Sıfır Atık sistemimizle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından sertifika aldık. Aynı zamanda bu çabaları desteklemek amacıyla tüm çalışanlarımıza çevre ve sıfır atık eğitimi veriyoruz” ifadelerini kullandı.
KOLEKSİYONLARIMIZIN YÜZDE15İ SÜRDÜRÜLEBİLİR
Daha sürdürülebilir bir geleceğe olan inançlarının altını çizen Şenol, “Emisyonlarımızı ve enerji tüketimimizi azaltmaktan döngüselliği ve sürdürülebilir ürünleri teşvik etmeye kadar, daha yeşil bir gelecek için kararlıyız. Şu anda koleksiyonlarımızın yüzde 15i sürdürülebilir, organik pamuk, geri dönüştürülmüş lifler ve çevre dostu üretim teknikleri gibi malzemeleri içeriyor. Malzemelerimizi FSC® sertifikalı tedarikçilerden temin ediyoruz. Aynı zamanda ambalajlarımızda ve etiketlerimizde geri dönüştürülmüş veya geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyoruz. 2030 yılına yönelik hedeflerimiz arasında hazır giyim koleksiyonlarımızın yüzde 90ının sürdürülebilir olmasını sağlamak, hammadde olarak yüzde 100 geri dönüştürülmüş polyester ve sürdürülebilir pamuk kullanmak ve tüm elektrik enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlamak yer alıyor. Ayrıca, Kapsam 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını yüzde 55, Kapsam 3 emisyonlarını ise yüzde 25 oranında azaltmayı hedefliyoruz” dedi.
