Dünya

Bakan Uraloğlu: Kalkınma Yolu Projesi’nin yeni yatırım olanakları oluşturacağına inanıyoruz

Yayınlanma tarihi:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cenevre’de Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BMAEK) İç Ulaşım Komitesi 87’nci Oturumu kapsamında düzenlenen panelde konuştu. Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı’na ev sahipliği de yapan Bakan Uraloğlu, ulaşım ve lojistik sistemlerinin ekonomik kalkınmanın temel taşlarından olduğunu kaydederek, “Güçlü ve entegre bir ulaştırma ağı, yalnızca ticareti kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda bölgeler arasında ekonomik fırsatların daha adil dağılmasını ve daha kapsayıcı bir büyümenin gerçekleşmesini sağlar” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘GÜNÜMÜZ DÜNYASINDA, ALTERNATİF ROTALAR OLUŞTURMAK ÖNCELİK HALİNE GELDİ’

Bakan Uraloğlu, son yıllarda küresel ölçekte yaşanan gelişmelere işaret ederek ulaştırma sistemlerinin kırılganlığına vurgu yaptı. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

“Covid-19 pandemisi, Süveyş Kanalı’ndaki kaza, Rusya-Ukrayna Savaşı, Kızıldeniz’deki güvenlik riskleri ve Panama Kanalı’ndaki kuraklık gibi gelişmeler, ulaşım ağlarının ne kadar hassas dengeler üzerine kurulu olduğunu ve tek bir krizin bile küresel ticareti ciddi oranda aksatabileceğini açıkça göstermiştir.”

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Bu krizlerin ulaşım koridorlarının yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda stratejik bir gereklilik olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten Uraloğlu, “Günümüz dünyasında, alternatif rotalar oluşturmak, ulaşım modlarını çeşitlendirmek ve ulaştırma ağlarını daha dayanıklı hale getirmek kaçınılmaz bir öncelik haline gelmiştir” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘KARA ÜZERİNDEN YAPILAN TAŞIMALARIN ARTIRILMASI HER DAİM İHTİYAÇTIR’

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Dünya ticaretinin artışı ile birlikte deniz yolu taşımacılığının da arttığına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “Ancak, kara üzerinden yapılan bölgeler arası taşımacılık aynı oranda artmamıştır, dolayısıyla kara üzerinden yapılan taşımaların artırılması her daim bir ihtiyaçtır. Bu tespiti yaptığımızda, kara üzerindeki ulaştırma güzergahları arasında bir rekabetin yaşanmasının gerçekçi olmadığını, mevcut hatlardaki kapasitenin artırılması ve yeni güzergahların devreye alınması durumunda dahi tüm alternatiflere yetecek talebin beraberinde geleceğini ön görebiliriz. Bu noktadan sonra odaklanmamız gereken husus ise koridorların performansını artırmak olmalıdır. İçinde bulunacağımız yarış da bu olmalıdır” dedi.

Bakan Uraloğlu söz konusu durumun sağlanması halinde yalnızca ticari faydalar sağlayan bir eylemler silsilesine içerisinde bulunmuş olmayacaklarının altını çizerek “Ulaştırma koridorlarımızı güçlendirerek, aynı zamanda bölgeler arası ekonomik eşitsizliklerin azaltılması, az gelişmiş bölgelerin pazarlara erişiminin kolaylaştırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi açısından ciddi katkılar ortaya koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.

‘GÜÇLÜ BÖLGESEL İŞ BİRLİKLERİ VE MODERNİZASYON PROJELERİ GEREKMEKTEDİR’

Diğer yandan, gelişmiş ulaşım bağlantılarının uzak bölgeleri ekonomik merkezlere bağlayarak, yatırımların daha dengeli dağılmasını da sağladığını belirterek, “Ancak, altyapı farklılıkları, düzenleyici engeller ve sınır geçişlerindeki uyumsuzluklar, ulaştırma sistemlerinin tam kapasiteyle çalışmasını engellemektedir. Bu engelleri aşmak için güçlü bölgesel iş birlikleri, ortak standartlar ve modernizasyon projeleri gerekmektedir” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

ITC 2030 STRATEJİSİ ULAŞTIRMA BAĞLANTILARI İÇİN SOMUT YOL HARİTASI SUNUYOR

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Ulaştırma İç Komitesi’nin (ITC) 2030 Stratejisi’nin, ulaştırma bağlantılarının geliştirilmesi için somut bir yol haritası sunduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, “Demir yolu taşımacılığının güçlendirilmesi, ulaştırma altyapılarının modernizasyonu, çok modlu taşımacılık sistemlerinin yaygınlaştırılması ve sınır geçişlerinin kolaylaştırılması, bu stratejinin temel hedefleri arasındadır” açıklamasında bulundu.

ITC’nin rehberliğinde geliştirilen uluslararası çerçevelerin ulaştırma bağlantılarının daha etkin hale getirilmesine de katkı sağladığını kaydeden Uraloğlu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

“Sadece altyapı yatırımları yapmak yeterli değildir. Bugünün dünyasında, dijitalleşme, akıllı lojistik ve sınır geçişlerinde prosedürlerin sadeleştirilmesi, ulaştırma sistemlerini daha hızlı, daha verimli ve daha sürdürülebilir hale getirmek için hayati öneme sahiptir. Önümüzdeki süreçte, ulaşım sistemlerinin yalnızca genişletilmesi değil, daha sürdürülebilir, güvenli ve akıllı hale getirilmesi gerektiğini vurgulamak isterim. Bu dönüşüm, yalnızca fiziksel altyapıyı geliştirmekle değil, aynı zamanda dijitalleşme, çok taraflı iş birliği ve politika uyumu ile sağlanabilir. Dayanıklı, verimli ve sürdürülebilir bir ulaştırma sisteminin oluşturulması için birlikte çalışarak çözümler geliştirmemiz gerekiyor. ITC ve BMAEK’nin sunduğu yasal çerçeveler ve politika önerileri, ülkelerimizin bu hedeflere ulaşmasında önemli bir rehber olacaktır.”

‘ALTYAPININ ULUSLARARASI LOJİSTİK ZİNCİRLERİNE ENTEGRE EDİLMESİ DE BÜYÜK ÖNEM TAŞIMAKTADIR’

Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı’nda soruları da yanıtlayan Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin vizyonunu ve çalışmalarını da paylaştı. Bölgesel bağlantısallığın önündeki engelleri aşmak ve entegrasyonu güçlendirmek adına bugünkü tartışmaların önemli bir yol gösterici olacağını düşündüğünü dile getiren Uraloğlu, “Ülkemiz açısından baktığımızda, Türkiye farklı düzenleyici çerçevelere ve yasal rejimlere sahip Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkeleriyle doğrudan temas halinde olan bir ülke konumundadır” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Söz konusu durumun Türkiye’nin sınır ötesi taşımacılığında pek çok değişkene sahip olmasını sağladığını belirterek bu durumun da düzenlemelerdeki uyumsuzluklardan kaynaklanan aksaklıkların orta çıkma ihtimalini artırdığını vurguladı. Uraloğlu, “Özellikle sınır geçişlerinde gümrük işlemlerinin uzun sürmesi, altyapı farklılıkları ve taşımacılıktaki dijitalleşme seviyelerinin ülkeden ülkeye değişmesi, kesintisiz taşımacılığı zorlaştıran başlıca etkenlerdir” ifadelerini kullandı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Bu zorlukları aşmak adına öncelikli hedeflerinin, kara yolu ve demir yolu bağlantılarını güçlendirerek kesintisiz taşımacılığı sağlamak ve sınır geçişlerini daha verimli hale getirmek olduğunu anlatan Uraloğlu, “Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı, İstanbul’un Anadolu Yakası’ndan Bulgaristan sınırına çift hat hızlı demir yolu Projesi, Basra Körfezi’nden Avrupa’ya Kalkınma Yolu Projesi ve Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi ile Zengezur bağlantısının sağlanması bu hedef doğrultusunda hayata geçirilen stratejik yatırımlarımızdır. Ancak, altyapının varlığı kadar, bu altyapının uluslararası lojistik zincirlerine entegre edilmesi de büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Sınır geçişlerinde gümrük prosedürlerinin hızlandırılması ve bürokrasinin azaltılması için ikili ve çok taraflı iş birliklerinin büyük önem arz ettiğinin altını çizen Uraloğlu, “Bu etki o kadar büyük ki, bazı bölgelerde altyapı yatırımlarının Gayri Safi Milli Hasıla’ya etkisinin sınır geçişi ve tarife düzenlemeleri ile 4-5 katına çıktığı görülmektedir. Bu yadsınamayacak bir etkidir. Bu sebeple, bölgemizde bulunan ülkelerle sınır geçişleri ve tarifler üzerinde iyileştirme çalışmalarını aralıksız yürütüyoruz” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

‘İZİN BELGELERİNİ E-PERMİT PROJEMİZLE DİJİTALLEŞTİRDİK’

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Türkiye olarak komşu ülkelerle yürütülen ulaştırma ve ticaret kolaylaştırma anlaşmalarını artırarak sınır geçişlerinde harmonizasyon sağlamayı hedeflediklerini dile getiren Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“BMAEK’in düzenleyici enstrümanları da bu süreçte rehber niteliğinde olmaktadır. Bizler de bir yandan Bulgaristan-Türkiye sınırında ikinci demiryolu sınır kapısını açarak sınır geçiş kapasitelerimizi artırmaya çalışıyoruz. Diğer yandan, taşımacılığın daha hızlı ve güvenli hale gelmesi açısından büyük fırsatlar sunan dijitalleşme ve süreç otomasyonu gibi konularda ilerleme kaydetmeye çalışıyoruz. E-TIR ve e-CMR gibi dijital sistemler, kağıda bağımlılığı ortadan kaldırarak taşıyıcılar, sınır otoriteleri ve müşteriler için süreçleri hızlandırmıştır. Ayrıca, Türkiye olarak, uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan izin belgelerini e-Permit projemizle dijitalleştirdik ve ilk uygulamamızı Özbekistan ile hayata geçirdik.”

Söz konusu sistemlerin bölgedeki tüm ülkeler tarafından benimsenmesi için ortak standartlar oluşturulması gerekliliğini ifade eden Uraloğlu, “Bu noktada, komisyon bünyesinde yer alan çalışma gruplarında Trans-Hazar ve Almatı-Tahran-İstanbul Koridorları Koordinasyon Komitesi gibi bölgesel iş birlikleri, sınır geçişlerini hızlandırmak ve düzenleyici uyum sağlamak açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Uraloğlu, sınır ötesi taşımacılığın kesintisiz hale gelmesi için sadece altyapı yatırımları yapmanın yeterli olmadığını belirterek, yatırımların düzenleyici çerçevelerle desteklenmesi, gümrük süreçlerinin kolaylaştırılması ve dijital sistemlerin yaygınlaştırılması büyük önem taşıdığını kaydetti. Uraloğlu, Türkiye olarak, bu mekanizmaları güçlendirmek için hem ikili hem de bölgesel düzeyde daha yakın iş birliği içinde olmayı önceliklendirdiklerinin altını çizdi.

‘KALKINMA YOLU PROJESİ’NİN YENİ YATIRIM OLANAKLARI OLUŞTURACAĞINA İNANIYORUZ’

Diğer bölgelerin ekonomik ilerlemesine katkı sağlama konusunda da açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, ulaştırma altyapısına yapılan yatırımların yalnızca iki noktayı birbirine bağlamakla sınırlı olmaması gerektiğine işaret etti. Uraloğlu, asıl hedefin ulaşım projelerinin bir ekosistem oluşturarak ekonomik ve sosyal kalkınmayı desteklemesi olması gerektiğini söyledi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Uraloğlu, ulaştırma bağlantılarının yalnızca ticari faydalar sağlamadığına, aynı zamanda Türkiye’nin farklı bölgeleri arasında dengeli kalkınmayı desteklediğine inandıklarını belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

“Bölgesel bağlantısallık, daha az gelişmiş bölgelerin ekonomik aktivitelere entegre edilmesini sağlayarak onları kalkınmanın bir parçası haline getirebilir. Bu doğrultuda, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı ve Kars Lojistik Merkezi kritik bir örnek teşkil etmektedir. Bu projeler yalnızca Türkiye’nin doğusunu komşu ülkelerle bağlamakla kalmayıp aynı zamanda Doğu Anadolu’daki illerin ticaret ve iş akışına katılımını artırmaktadır. Benzer şekilde, Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye’nin güneydoğusundaki ekonomik hareketliliği artıracağına ve yeni yatırım olanakları oluşturacağına inanıyoruz.”

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Ulaştırma koridorlarının hem bölgesel kalkınma hem de komşu ülkelerle bağlantısallığı artırma açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirten Uraloğlu, “İyi planlanmış ulaştırma koridorları, yalnızca yük taşımacılığına değil, doğrudan yatırım ve üretim süreçlerine de ivme kazandırarak bölgesel kalkınmayı hızlandırabilir” dedi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version