Tüm Haberler
Ankara – Depremde 2 kızını ve bacaklarını kaybeden annenin hayata tutunma mücadelesi
KAHRAMANMARAŞ merkezli 6 Şubat depremlerinde 2 kızını kaybeden ve 2 bacağı diz üstünden ampute edilen Fatma Akar (28), Ankaradaki Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan protez uygulaması ile 1 yıl sonra yeniden ayağı kalktı. Şu an destek alarak yürüyebilen Akar, En büyük amacım protezlerimle desteksiz yürümek ve kamuya atanarak, kendi ayaklarımın üzerinde tekrar hayatımı idame ettirmek dedi.
Fatma Akar, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine, Gaziantepin İslahiye ilçesinde misafirliğe gittiği dayısının evinde yakalandı. Akar, 65 saat sonra maden işçileri tarafından kurtarılırken, enkazda 6 aylık ve 3 yaşındaki kızları Ayşe Lina ile Yüsra Elvini kaybetti. Gaziantepteki hastanede tedavi altına alınan Akarın 2 bacağı diz üstünden ampute edildi. 75 gün burada tedavi gören Akar, 2023 yılının Ağustos ayında Ankaradaki Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Akar, yapılan protez uygulamasıyla depremden 1 yıl sonra yeniden ayağa kalktı. Şimdi protezleri ile destek alarak yürüyebilen Fatma Akar, hastanede deprem felaketinin 2nci yıl dönümü nedeniyle düzenlenen Deprem Gerçeği ve Ampute Rehabilitasyonu Sempozyumuna katıldı. Ankara İl Sağlık Müdürü Ali Niyazi Kurtcebe, hastane başhekimi Engin Koyuncu, doktorlar, sağlık görevlileri ve hastaların katıldığı sempozyumda konuşan Fatma Akar, kızlarını kaybetmesinin ardından yeniden hayata tutunmak için verdiği mücadeleye dikkat çekti.
EKPSSYE GİRDİM, ÇALIŞMAYI ÇOK İSTİYORUM
Fatma Akar, sempozyumdaki konuşmasında, depremde çok büyük bir sarsıntı ile uyandığını söyleyerek, Yanımda yatan küçük kızımı kucağıma aldım ve kız kardeşime seslendim. Bir anda her şey yıkıldı ve üstümüze çöktü. Ne kadar zaman geçtiğinin farkında olmadan, kardeşimle ve kuzenimle konuştum. Oradan kurtulamayacağımızı düşünerek helalleştim. 3 gün süren bekleyişin ardından yaklaşık 65 saat sonra Ankaradan gelen madencilerin uzun uğraşları ve çabaları sayesinde enkazdan çıkabildik. Entübe bir şekilde hastaneye ulaştırılmıştım. Gaziantepte özel bir hastanede, her 2 bacağımın amputasyonu gerçekleştirildi. Bu hastanede 35 gün yoğun bakım süreci ve 40 gün serviste tedaviye devam ettim. Bu hastaneye ilk geldiğimde oturamıyordum bile. Kendi başıma tuvalete gidemiyordum. Kasım ayının sonlarına doğru protez sürecim başladı. Bu hastanede bana yeniden yürümeyi öğrettiler. Evlatlarını ve ayaklarını kaybetmiş bir anne olarak yeniden ayakta durmaya çabalıyorum. Bu süreçteki en büyük destekçim ailem; annem, babam, kardeşlerim. Onlar sayesinde daha da iyi olmaya ve dik durmaya gayret ediyorum. Bundan sonraki en büyük amacım protezlerimle desteksiz bir şekilde yürümek ve kamuya atanarak, kendi ayaklarımın üzerinde tekrar hayatımı idame ettirmek. EKPSSye (Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı) girdim. Allah nasip ederse atanmayı ve çalışmayı çok istiyorum dedi.
KIZLARIMI KAYBETTİĞİMİ PSİKOLOG EŞLİĞİNDE SÖYLEDİLER
Akar, sempozyumun ardından DHAya yaptığı açıklamada, hayatlarını Ankaradan gelen madencilerin büyük çabalarına borçlu olduklarını belirterek, Tam 24 saatlik bir çalışma sürdü. Kurtarıldıktan sonra çok uzun süre hastane sürecim oldu. Ben kızlarımı kaybettiğimi, ayağımın kesildiğini bilmiyordum. Daha sonrasında psikolog eşliğinde söylediler kızlarımı kaybettiğimi. Onda ne tepki verdiğimi bilmiyorum. Sadece ağladığımı hatırlıyorum. Zaten bütün duygularım alınmış gibiydi. Ne konuşuyordum, ne gülüyordum, ne ağlıyordum. Toplamını bilmiyorum; ama bir gün durup, bir gün ameliyata gidiyordum diye konuştu.
UMUTLARIMIN YIKILMASINI İSTEMİYORUM
Protezle yürümeye başladıktan sonra memleketi Gaziantepe giderek kızlarının mezarını ziyaret ettiğini söyleyen Akar, Kızlarımın mezarına gittiğimde ne hissettiğimi bilmiyorum. Kocaman bir boşluğun içinde gibiydim. Onların orada olduğunu bilmek çok acı. Yani inanamıyorsun, kabullenemiyorsun. Bir de zaten veda edememek en büyük acı bence. Milyonlarca insan depremi yaşadı. Tamamen ailesiyle vefat edenlere daha şanslı olarak bakıyorum. Çünkü en azından kimse kimsenin acısını yaşamıyor dedi.İlerideki hayatında kendi ayaklarımın üstünde durarak hayatını idame ettirmeyi çok istediğini vurgulayan Akar, Lise mezunuyum ben. Depremden önce, ev hanımıydım. Arada temizliğe falan gidiyordum; ama öyle standart çalıştığım bir iş yoktu. Genelde çocuklarımla zaman geçiriyordum. Evde yemek yapmayı, pasta yapmayı, tatlı yapmayı çok seviyordum mesela. Sürekli birilerini ağırlamayı, misafir etmeyi özledim. Asla geçemeyecek acılarım var, o acılarımı içimde yaşarken, geleceğe umut dolu bakmak istiyorum. Umutlarımın yıkılmasını istemiyorum artık ifadelerini kullandı.
Haber-Kamera Ruken KADIOĞLU-Canberk ÖZTÜRK ANKARA,