Güvenlik
ZONGULDAK – Yakılan Afgan madenci davasında mütalaa verildi; avukat ‘İş kazası gibi ceza istendi’ dedi

ZONGULDAKta yanmış cesedi bulunan Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtaninin (50) ölümüne ilişkin davada savcı, mütalaasını sundu. Ölümün iş kazası nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada, ocak sahipleri Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu ile vinç operatörü S.K. hakkında Bilinçli taksirle ölüme neden olma ile Suç delillerini yok etme suçlarından 14er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Diğer tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında da 8 yıla kadar hapis cezası istendi. Nourtaninin ailesinin avukatı, davada iş kazası gibi ceza istendiğini belirterek, mütalaayı kabul etmediklerini söyledi.
Olay, 10 Kasım 2023te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokakta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Benzin dökülüp yakıldığı belirlenen cesedin, kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtaniye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtaninin 9 Kasımda öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.
İŞTİRAK HALİNDE KASTEN ÖLDÜRME SUÇU
Nourtaninin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöşün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46) adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, Afgan madencinin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin de Olay ortaya çıkarsa ocak kapanır korkusuyla hareket ettikleri belirtildi. İştirak halinde kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası istemiyle açılan, 3ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı dava, Zonguldak 1inci Ağır Ceza Mahkemesinde sürüyor.
3 SAYFALIK MÜTALAA SUNULDU
Zonguldak 1inci Ağır Ceza Mahkemesindeki davada savcı, 3 sayfalık mütalaasını sundu. Mütalaada; Afgan madenci Vezir Mohammad Nourtaniye vücudundaki kırıklardan dolayı vagon çarptığı değerlendirmesi yapılırken, sanıkların adli işlem kayıtları ve ocağın kaçak olmasından dolayı yetkililere haber vermediklerinin tespit edildiği belirtildi. Mütalaada; iş kazasının bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı vurgulanarak, Nourtaninin kalp krizi geçirip ray üzerine yatmasının hayatın olağan akışının dışında olduğu ifade edildi.
BİLİNÇLİ TAKSİRDEN CEZA İSTENDİ
Ölümün iş kazası nedeniyle olduğunun değerlendirildiği mütalaada; bilirkişi raporlarına göre ocak sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlunun asli kusurlu, vinç operatörü S.K. ile ölen Nourtaninin tali kusurlu olduğu vurgulandı. Mütalaada, sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K.nin Bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan 9 yıla kadar, Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarından 5 yıla kadar ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
CEZA İSTENMEYEN SANIK YOK
Nourtaninin yaralanmasını yetkili kurumlara bildirmeyen, kameralarla oynayıp Nourtaniye ait kıyafetleri yaktığı için E.D. ile cesede çakmak çaktığını itiraf eden tutuklu sanık Ahmet Aydın hakkında Yardım ve bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi suçundan 3er ve Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan 5er yıla kadar hapis ile cezalandırılmaları talep eden savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. A.Ç. hakkında Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçundan 3 yıla kadar hapis cezası mütalaa edildi. Sanıklardan Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve S.K. hakkında toplamda 14er yıla kadar hapis cezası istenirken, Ahmet Aydın ve E.D. hakkında 8, A.Ç. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
KABUL ETMEMİZİN MÜMKÜNATI YOK
19 Şubatta görülecek duruşmada karar beklenirken, Afgan ailenin avukatı Kerim Bahadır Şeker, mütalaaya ilişkin konuştu. Şeker, “Mütalaayı kesinlikle kabul ediyor olmamızın mümkünatı yok. Bu zaman kadar sunmuş olduğumuz bütün talepleri taraflı olarak reddeden mahkeme heyeti ve Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının bu mütalaası bizi şahsi olarak şaşırtmadı. Ancak dosya çerçevesinde, Bilinçli taksirle cezalandırılmalarını istemeleri hayatın olağan akışına, mantık, fizik, bilim kurallarına aykırıdır. Bir kişinin bilerek ve isteyerek yakılması, bir kişinin bilerek isteyerek yakıldıktan sonra cesedinin gizlenmesi, bundan önce alkol alınarak, cesedi gizlemek için çaba gösterilmesi ve buna rağmen sanki bir iş kazasıymış gibi lanse edilmeye çalışılması Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kesinlikle kabul edilebilir değil. Çünkü sanıklar mahkemede birbirini sürekli yalanlıyorlar” dedi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET ALMALARINI İSTİYORUZ
Kerim Bahadır Şeker, “Yalanladıkları sırada da şunu söylüyorlar. Eğer asıl meseleyi ortaya çıkarırsan seni öldürürüm diye birbirini tehdit ediyorlar. Mahkemenin sınırları içerisinde sanık yakınları bizlere dahi sözlü ve fiziki müdahale girişiminde bulunuyorlar. Ancak buna rağmen sanki iş kazasıymış da kaza olduktan sonra hastaneye, ambulansla bildirim yapılmışçasına Bilinçli taksir isteniyor. Keza İhmal nedeniyle kasten öldürme sebebi ortaya konulmalıyken, burada da sanıklar hakkında bilinçli taksirle öldürmeye hükmedilmesi, özetle bir kişiyi yakarak öldüren kişilerin 6 ila 8 yıl arasında cezalandırma istemi ve İnfaz Kanununa göre 2 yıl hapis cezasını içeride yattıktan sonra tahliye olacak olmaları, kamuoyu vicdanını derinden yaralayacak. Kesinlikle kabul etmediğimiz ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almaları için bu kişiyi diri diri yaktıklarına ilişkin emareleri sunduk. Bu kişiye 20 bin dolar böbrek teklifi yapılmasına ilişkin tanık ifadelerini, aynı madende çalışan ve sınır dışı edilen Afgan maden işçilerinin beyanlarını sunduk dosyaya. Bizim isteğimiz, fikir ve eylem birliği içerisinde yaptıkları eylemlerden dolayı ağırlaştırılmış müebbet almalarını istiyoruz” diye konuştu.
Haber: Ali Sencer ARSLAN/ZONGULDAK,
