Ekonomi
Yenilenebilir enerji projelerine 6 milyar doları aşan finansman sağlandı


Yenilenebilir enerji alanında yaptıkları çalışmaları anlatarak Türkiye’deki enerji sektörünün geçmiÅŸten bugüne geliÅŸimini ve geleceÄŸini deÄŸerlendiren Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Akten, “Ãœlkemizin rüzgâr ve güneÅŸ enerjisi kurulu gücünün 4’te 1’ine yakınını finanse ediyoruz. 2022 sonu itibarıyla yenilenebilir enerji projelerine 6 milyar doları aÅŸan finansman saÄŸladık” dedi.
Enerji yatırımlarında ülkenin mevcut potansiyeline dikkat çeken Akten, “Ülkemizin elektrik tüketimi kWh başına 480g karbon emisyonuna sebep olurken, bu rakam Avrupa’da ortalama 300g seviyelerinde gerçekleÅŸiyor. Elektrik üretimi kaynaklı yüksek ithalat payını ve karbon emisyonumuzu azaltabilmek adına yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmamız gerekiyor. Mevcut potansiyelimiz ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın koyduÄŸu 2035 hedefleri doÄŸrultusunda en az 60 GW daha yenilenebilir enerji yatırımı yapılabilir. Böylece, 2035 yılında toplam kurulu gücümüzün en az yüzde 74’lük kısmının yenilenebilir enerji santrallerinden oluÅŸmasını ve en geç 2053 yılında net sıfır emisyon hedeflerine ulaşılmasını öngörüyoruz” diye konuÅŸtu.
“YENÄ°LENEBÄ°LÄ°R ENERJÄ° KAYNAKLARINA YAPILAN YATIRIMLAR TÃœRKÄ°YE’DE BÄ°R BAÅžARI HÄ°KÂYESÄ°NE DÖNÜŞTÃœ”
2022’de gerçekleÅŸen elektrik üretiminin yüzde 42’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiÄŸini aktaran Akten, bu üretimde güneÅŸin payının yüzde 5, rüzgârın payının ise yüzde 11 olduÄŸunu ifade etti. Akten, “2005 yılından beri uygulanan YEKDEM sayesinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar Türkiye açısından bir baÅŸarı hikayesine dönüştü. Bu sayede yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücümüz hızla 55 GW’a yükseldi ve yatırımların finansmana eriÅŸimi daha kolaylaÅŸtı. Fakat son yıllarda yenilenebilir enerji potansiyelimizin yakın olduÄŸu ülkelere baktığımızda kurulu gücümüzü artırmakta biraz geride kaldığımızı söyleyebiliriz. Mayıs ayı itibarıyla YEKDEM uygulamasında elektrik alımlarına getirilen döviz bazlı taban fiyat uygulamasını ve aylık eskalasyon mekanizmasını projelerin uzun vadeli ve daha uygun maliyetli yabancı para finansmana eriÅŸebilmesi adına deÄŸerli buluyoruz ve güçlü potansiyelimizle gidecek daha çok yolumuz olduÄŸunu düşünüyoruz” dedi.
“HÄ°DROJEN VE DEPOLAMA ALANINDA YAPILACAK YATIRIMLARA DA ODAKLANILMALI”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hidrojeni ve depolamalı elektrik üretimini öncelikli yatırım alanlarından biri olarak ilan ettiÄŸini kaydeden Akten, “Önümüzdeki dönemde ülkemizde depolamalı rüzgâr ve güneÅŸ enerjisi santralleri ihaleleriyle batarya yatırımlarının da artmasını bekliyoruz. Yatırımcıların yoÄŸun lisans baÅŸvurularından ve bizlere ulaÅŸan finansman taleplerinden bu alanda ciddi bir potansiyel olduÄŸunu görüyoruz. Türkiye’de elektrik üretimindeki yenilenebilir enerjinin payı artıyor ve bu enerji kaynaklarının kesintili üretim saÄŸlamasından dolayı enerji depolama konusu gündeme geliyor. Bu noktada, hidrojen de alternatif bir enerji depolama aracı olarak karşımıza çıkıyor ve Türkiye’nin karbon emisyonlarını düşürme hedefleri doÄŸrultusunda yenilenebilir enerjinin yanında depolama, hidrojen gibi alanlarda yapılacak yeni yatırımlara da odaklanmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
