Güvenlik
Yazarı istismar ile suçlamıştı, 14 yıl sonra açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü: Yazdığı romanda, neler yaşanıyorsa onlar işleniyor
Kentte, 2011 yılında halası, kız çocuğu Y.E.yi anne ve babasının ayrılığından etkilenmemesi için özel bir oda tiyatrosuna yazdırdı. İddiaya göre, tiyatro yönetmeni-yazar Ü.Z.A., bir süre sonra öğrencisine duygusal konuşmalar yapıp, aşk şiirleri yazdı. Aynı yılın mart ayında Ü.Z.A., Y.E.ye bir e-posta hesabı açıp, şifresini yazdığı kağıt verdi. Y.E., e-posta adresinin taslaklar bölümüne girdiğinde, kendisine yazılmış aşk şiirlerini gördü. Ü.Z.A.nın, 2011 yılı Temmuz ayında Y.E.ye cinsel istismarda bulunduğu öne sürüldü. Y.E.nin günlük olarak kullandığı ve yaşananları anlattığı defteri bulan annesi, yaşananlardan haberdar oldu. Y.E., geçen yıl Ü.Z.A.dan şikayetçi oldu.
MAHKEMEDE KONUŞTU
Hakkında Çocuğun cinsel istismarı suçundan 14 yıl sonra dava açılan tutuksuz sanık Ü.Z.A., Antalya 4üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmalarda suçlamaları reddetti. Bugün görülen 3üncü duruşmaya, Ü.Z.A. katılmadı. Mahkeme heyetine konuşma isteğini ileten Y.E., 13 yaşındayken çekilen fotoğrafını gösterip, hissettiklerini gözyaşlarıyla anlattı. 14 yıl sonra yaşadıklarını konuşmanın çok zor olduğunu aktaran Y.E., şunları söyledi:
“Karşınıza başarılı, çekici kadın olarak çıktığım için sanığın eşi ve avukatı benim hakkımda Sanki ben ayartmışım gibi konuştu. 13 yaşındaki ben olarak size getireceğim tüm delilleri getirdim. Arkadaşımla sosyal medya yazışmalarımı çıkardım, tiyatro dışında da buluştuğumuzu kimse bilmesin diye anlattığım yazışmalar. Benim ona yazdığım mektup Güneşim diye başlıyor. Onun romanında Bana güneşim derdi yazıyor. Bu adamın yazdığı romanda, neler yaşanıyorsa onlar işleniyor. Bu adam bana aşıktı. Aşk değil bu adam pedofili. Adalet; insanlar kendi adaletini sağlamasınlar diye var. Ben hayatımda bir insana bile güvenemiyorum. Erkek arkadaşıma bile güvenemiyorum. Diyelim ki, ben çok fazla ilişki yaşadım, hayat kadını oldum. Hak ediyor muyum bunu? Onu benden korumak istiyorsanız tutuklayın hakim bey, son sözüm.”
Mahkeme heyeti, dosyanın Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilip, Y.E.nin ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin rapor düzenlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.