Türkiye
‘UNESCO Çilingiri’nin yaptığı metal eşyalar, tarihi konakların kapılarını süslüyor
Karabükün UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan Safranbolu ilçesinde demir ustası Hüseyin Şahin Özdemir, tarihi çarşı bölgesindeki Demirciler Çarşısında 1978 yılında, 16 yaşında mesleğe başladı. 1796da kurulan Demirciler Çarşısında 46 yıldır çekiç sallayıp demire şekil veren Özdemir, tükenmekte olan mesleğin son temsilcilerinden olurken, bölgede UNESCO Çilingiri olarak biliniyor. Hüseyin Şahin Özdemir, Safranboluda 3 bin yıllık geçmişe sahip olan tarihi konakların kapılarındaki tokmak, menteşe ve kabara çivilerini yapıyor. 900 derece sıcaklıktaki demire çekiçle şekil veren Özdemir, “1978 yılında hemen karşımda bulunan Muhsin Ünalın yanında demirci çıraklığına başladım. O dönemlerde bütün mesleklerin Safranboluda arastaları vardı. Semerciler, saraçlar, kunduracılar, kalaycılar, bakırcılar ve demirciler. Diğer mesleklerin hepsi de amacını yitirdi ve orijinalliğini koruyan tek çarşı olarak Demirciler Çarşısı kaldı. Diğer mesleklerin hepsi hediyelik eşya üzerine oldu” dedi.
ÇIRAK, KALFA BULUNMUYOR
Tarihi Demirciler Çarşısında eskiden 22 dükkanın olduğunu, şu anda ise 4 kişinin bu işi yaptığını belirten Özdemir, “1978 yılında başladığım dönemde 22 dükkan çalışır vaziyetteydi. Her ustanın 2-3 tane çırak ve kalfaları vardı. Popüler ve çalışan sanayi gibiydi. Şu anda diğer meslekler amacını yitirip burası ayakta kaldı ama bizim neslimiz de tükenmek üzere. Şu an burada 4 esnafız. Dükkanlar genelde hediyelik eşya üzerine oldu. Şimdi 4 kişiyiz ama arkamızdan gelen nesil, çırak, kalfa bunlar bulunmadığından dolayı bizim ömrümüz de ne kadar ise biz de yapabildiğimiz kadar yapacağız” diye konuştu. Türkiyenin birçok yerinde UNESCOya ait koruma ve sit alanı olan bölgelerde restorasyona ihtiyaç duyulan eski yapılardaki metal işleri yaptığını belirten Özdemir, “Kapının üzerindeki kilitleri ve dekor çivilerini yapmaktayız. Yaptığımız eserlerden bir tanesi de kadın ve erkek kapı tokmakları. Asırlar önce ecdadın yaptığı kapılarda tokmaklar halen daha mevcut. Çünkü o dönemde elektrik yok. Kapının zili yok. İçerideki vatandaşa geldiğini duyurmak ve mahremiyete önem verildiği için eve hangi cinsiyet geldiyse kapıyı o cinsiyet açıyor. Ahşap kapıya nasıl bir metal lazımsa biz onların yapımcılarıyız” diye konuştu.