Türkiye
ULUSKON Başkanı Atasoy’dan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı
ULUSLARARASI Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON) Genel Başkanı ve Uluslararası İnsan Hakları Savunma Komitesi (IHRDC) İyi Niyet Elçisi Nezaket Emine Atasoy, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
ULUSKON Başkanı Nezaket Emine Atasoy, mesajında, kadınlara yönelik var olan şiddete, eşitsizliğe dikkat çekmek istediğini dile getirdi. Türkiye’de kadınların Mustafa Kemal Atatürk sayesinde medeni kanun ile 100 yıl kadar önce, boşanma, velayet ve malları üzerinde tasarruf hakkıyla birlikte aile ve toplum hayatında erkeklerle eşit bir statüye kavuştuklarını ifade eden Atasoy, “Dünyada sanayi devrimiyle birlikte kadınların iş hayatına atılması süreci bizde ancak Atatürk devrimleriyle birlikte kabul gördü. Zamanla, kadınlarımız da evlerinden çıktılar, çalışma hayatına atılmaya başladılar. Türkiye’de kadınlarımız yönüyle devrimsel bir sürece Atatürk’ün önderliğinde imza atılmış olmasını çok önemli bir gelişme olarak görüyorum. Bugün, biz çalışma hayatında kadınlar olarak var isek; örneğin, ULUSKON’un başında bir kadın olarak bulunmama iş insanlarımız teveccüh göstermişler ise, bunun arkasında şüphesiz Atatürk Türkiye’sinin imzası var. Bunun değerini ve önemini tüm Türk kadınlarımız biliyorlar. Bu bilinçle, çalışma hayatındaki profillerini erkeklerle eşit statüye kavuşturuncaya kadar mücadele etme gereğini hissediyorlar. Ülkemizin erkekler ve kadınlar arasında yüzde 100 eşit sosyal ve ekonomik hakların, yasal ve toplumsal zeminde kazanılması için kadının sesini duyurmasını sağlamak bizlerin öncelikli görevidir” dedi.
‘BİRLİKTE BAŞARALIM’
Türkiye’de kadın istihdam oranının yüzde 30’u geçmediğini kaydeden Atasoy, “Ülkemizdeki her 100 kadından 70’i üretimde söz sahibi olamıyor. Profesyonel iş gücü potansiyelimizin dışında kalıyorlar. Bu manada başarılı iş kadınlarımıza büyük bir yük ve sorumluluk düştüğü inancındayım. Kadınlarımızın iş ve akademik hayatta yer almalarının yaratacağı, yaratmakta olduğu katma değerin Türk toplumu tarafından daha görünür kılınması ve zihinlerdeki kadınlara yönelik ön yargıların yok edilmesi yönündeki çalışmaları önemli buluyorum. Öte yandan dünyada her 3 kadından 1’i hayatında en az bir kez aile içi şiddete maruz kalıyor. Ülkemizde ise bu oranın diğer gelişmiş ülkelere oranla çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Kadınlarımızın yarısı, yaşadıkları fiziksel şiddeti kimseye anlatamamayı tercih ediyorlar. Kadınlarımızın neredeyse tamamı gördüğü şiddete rağmen polise, savcılığa veya herhangi bir kuruluşa başvurmuyor. Daha doğrusu başvurmaya da çekiniyorlar. Bu çok acı verici. Bu hepimizin ayıbı. Bir an önce bu ayıptan kurtulmalıyız. Kadına şiddeti önlemeliyiz. Cinsiyet eşitliğini daha üst noktaya taşımak için çaba sarf etmeliyiz. Ancak kadınlarımızla birlikte tam ve bütün bir Türk toplumu olabiliriz. Biliyorum bunu yapabiliriz. Lütfen, haydi diyorum. Birlikte başaralım” ifadelerini kullandı.