Sağlık
Türkiye’de tüberküloz oranı düşüşte


AÜ Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, halk arasında verem olarak bilinen tüberkülozun insanlık tarihi kadar eski ancak tamamen tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgularken, Türkiyede tüberküloz oranının sıklığının azaldığını belirtti.
TARİH BOYUNCA ÖNEMİNİ KORUDU
Tüberkülozun milattan önceki dönemlerden itibaren bilinen bir hastalık olduÄŸunu belirten Bozkurt, “18inci yüzyılın sonlarına kadar hastalığın nedeni bilinmiyordu. Ancak bu dönemde tüberkülozun bir enfeksiyon hastalığı olduÄŸu anlaşıldı. Tarih boyunca kan tükürme gibi dramatik semptomları nedeniyle pek çok filme ve esere konu olmuÅŸtur. Hastalığın en yaygın belirtileri, öksürük, balgam, ateÅŸ, gece terlemesi ve özellikle öğleden sonra yükselen ateÅŸ. Bu belirtiler hastalar tarafından genellikle üşütme ya da basit bir enfeksiyon gibi algılanıyor. Ancak erken teÅŸhis edilmezse tüberküloz akciÄŸerde kalıcı hasara neden olabilir” dedi.
TÃœRKÄ°YEDE TÃœBERKÃœLOZ ORANI
Doç. Dr. Bozkurt, dünya genelinde tüberkülozun hala yaygın olduÄŸunu belirterek, “Tüm dünyada olduÄŸu gibi ülkemizde de hala güncelliÄŸini koruyor. 1970li yıllarda saÄŸlık çalışanlarının özverili çalışmalarından sonra biraz daha sıklığı azalmıştır. 100 binde 14 kadar bir sıklığı var. Dünyada da Güney Afrika gibi ülkelerde sıklık biraz daha fazla. Ama geliÅŸmiÅŸ ülkelerde çok fazla sıklığı görülmüyor. Bizim de ülkemiz buna paralel gidiyor” diye konuÅŸtu.
TEDAVÄ° ÃœCRETSÄ°Z VE DEVLET KONTROLÃœNDE
Tüberkülozun günümüzde tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olduÄŸunu vurgulayan Doç. Dr. Bozkurt, “Tüberküloz tanısı konulduktan sonra hastalar, SaÄŸlık Bakanlığına baÄŸlı Verem Savaşı Dispanserlerine yönlendirilir. Tedavi tamamen ücretsizdir ve hastalar herhangi bir katkı payı ödemez. Hastalar sadece ilaçlarını almakla bırakılmaz, mutlaka bir saÄŸlık çalışanı ya da aileden bir gönüllü tarafından ilaç kullanımı takip edilir. Bu yönteme DoÄŸrudan Gözetimli Tedavi (DGT) denir ve Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından önerilmektedir. Önceden 2 yıla kadar sürebilen tedavi günümüzde SaÄŸlık Bakanlığı tarafından 6 aya indirildi. Ä°lk 2 ay daha yoÄŸun ilaç kullanımı gerektirirken, sonraki dört ayda tedavi iki ilaçla devam ediyor. Ancak ilaçların düzenli kullanılmaması durumunda dirençli tüberküloz geliÅŸebiliyor ve tedaviyi daha da zorlaÅŸtırıyor” dedi.
BULAŞICI BİR HASTALIK, ÖNLEM ŞART
Tüberkülozun solunum yoluyla bulaÅŸtığını özellikle aynı evi paylaÅŸan kiÅŸilerde yüksek bulaÅŸ riski bulunduÄŸunu belirten Doç. Dr. Bozkurt, “Tüberküloz hastası bir kiÅŸinin yakın temaslıları da mutlaka saÄŸlık kontrolünden geçirilmeli. Ãœlkemizde bu muayeneler Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz yapılıyor” diye konuÅŸtu.
VEREM AÅžISI BEBEKLÄ°KTE KORUMA SAÄžLIYOR
Verem aşısının bebeklik döneminde uygulandığını hatırlatan Doç. Dr. Bozkurt, eriÅŸkin yaÅŸta bu aşının koruyuculuÄŸunun düşük olduÄŸunu söyledi. Doç. Dr. Bozkurt, “EriÅŸkinlerde korunmanın en etkili yolu, tüberküloz hastalarının erken teÅŸhis edilip tedavi edilmesidir. Uzun süren öksürük, balgam, öğleden sonra yükselen ateÅŸ ve gece terlemesi gibi belirtileri olan kiÅŸilerin vakit kaybetmeden doktora baÅŸvurması gerekir. Tüberküloz, erken teÅŸhis ve düzenli tedavi ile tamamen iyileÅŸebilen bir hastalıktır” dedi.
