Sağlık
Trabzon – ‘Sahura kalkmadan oruç tutmak vücut için dezavantaj oluşturuyor’

BESLENME ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Çağatay Kansız, sahura kalkmadan oruç tutmanın vücut için dezavantajlar oluşturabileceğini ifade ederek, “Ramazan, zayıflama süreci olarak değerlendirilebiliyor. Daha az tüketmek adına iftarda yenilen ile oruç tutuluyor. Alınması gereken besinler yeterli kadar alınamıyor” dedi.
Trabzon’da özel beslenme ve diyet merkezinde görev yapan Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Çağatay Kansız, ramazan ayında beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Sahura kalkmadan oruç tutmanın sağlık açından sakıncalı olduğunu vurgulayan Kansız, ramazan ayının kilo vermek için bir fırsat görülmemesi gerektiğini belirtti. Çağatay Kansız bu ayda tüketilmesi gereken gıdalara ilişkin de bilgi verdi.
‘SAĞLIKLI BESLENMEKTEN VAZGEÇMEMEMİZ GEREKİYOR’
Ramazanda yeterli ve dengeli beslenmekten vazgeçilmemesi gerekildiğini belirten Kansız, “Bazı kişiler yemek yiyip yatıyorlar. Bazıları ise geç saatte kalkıp yiyip, yatıyorlar. Bedenimizin dinlenmesi için ramazan ayı kıymetli. Yeterli ve dengeli beslenmekten vazgeçmemiz gerekiyor. Yeterli ve dengeli miktardaki gıdaları; vitamin ve mineraller, karbonhidratlar, proteinler ve yağlar döngüsünü her öğünümüzde oluşturmamız gerekiyor. Sahura kalkmadan oruç tutmak dezavantaj oluşturuyor. Bedenimiz 16 saat açlığın üzerine hızlı bir yemek tüketimiyle iftarda yeteri kadar gıda alamıyor, besin öğesi eksiklikleri yaratıyoruz ve bedeni uzun süre bir açlığa maruz bırakmış oluyoruz. Bu durum halsizlik, yorgunluk ve baş ağrısı gibi birçok sorunu beraberinde getirebilir. Ramazan sonrası da vitamin eksikliği olarak karşımıza çıkabilir” diye konuştu.
‘GIDALARA TARÇIN İLAVESİ YAPABİLİRSİNİZ’
Çağatay Kansız, kan şekerinin dengelenmesi ve gün boyu tok hissetmek için sahurda tüketilmesi gerekenleri sıralayarak, “İftarı akşam yemeği, sahuru da kahvaltı olarak düşündüğümüzde içerik olarak sahur kahvaltıyı andırabilir. Tokluğu sağlayacak, uykuya geçişi de kolaylaştıracak, bizi susatmayacak, besleyicilik ve lif alımını artıracak ve tatlı ihtiyacımızı da karşılayacak besinler tüketmeliyiz. Kan şekeri dengesi için az şekerli komposto, gün içerisinde tok hissetmek için sahurda 1 bardak süt, haşlanmış yumurta, az yağlı ve tuzsuz peynir yenilmelidir. Ceviz, badem, fındık, domates, salatalık, havuç, turp ve roka yemek lif alımını sağlayacak ve tokluk sağlayacaktır. Esmer ekmek, buğday ekmeği ve çavdar ekmeği tüketmek önemli. Sağlıklı bir oruç tutmak istiyorsanız, süt, ayran ve yoğurt gibi gıdalara tarçın ilavesi yapabilirsiniz. Kakao ve kahve de gün boyu şekerinizin dalgalanmasının önüne geçecektir” dedi.
Ramazan ayının zayıflama süreci olarak değerlendirildiğini ifade eden Kansız, “Daha az tüketmek adına iftarda yenilen ile oruç tutuluyor. Sahura kalmak konusunda biraz üşengeciz. İftarla oruç tutmak ve 24 saatlik süreci akşam öğünü ile geçirmek sağlıklı değil. Alınması gereken besinler yeteri kadar alınamıyor. Bunu avantaj olarak düşünenler olabilir fakat ramazanda bir öğün ile sağlıklı zayıflayamazsınız. Bedeniniz bütün besin öğelerine ihtiyaç duyuyor” diye konuştu.
SU İÇMEK İHMAL EDİLMEMELİ
Çağatay Kansız, su tüketiminin ihmal edilmemesi gerektiğini de belirterek, “Kilonuz ile 30 mililitreyi çarptığınızda içmeniz gereken su miktarını bulursunuz. 70 kilo iseniz yaklaşık 2 litre su içmeniz gerekmektedir. Ramazanda sıcak pideden vazgeçemiyoruz. 1 avuç içi kadar orta dilim pide, bir dilim ekmeğe eş değerdir. 3-4 adet hurma, 1 porsiyon meyvedir. Lifli içeriği yüksektir, tatlıdır bu yüzden ölçülü tüketmekte fayda var” dedi.
HABER-KAMERA: Selçuk BAŞAR-Efnan DEMİREREN/TRABZON,
