Kültür
Tiyatrodan beyaz perdeye uzanan ‘Barselo’ Altın Portakal’da izleyiciyle buluştu
Bu yıl 62ncisi düzenlenen Türkiyenin en uzun soluklu film festivali olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivalinde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışmasında yer alan Barselo filmi izleyiciyle buluştu. Senaryosunu Alper Kulun yazdığı ve uzun süre tiyatro sahnelerinde sergilenen sonrasında ise Erdem Yener tarafından beyaz perdeye taşınan filmin oyuncuları arasında Ahmet Varlı, Naz Çağla Irmak, Dolunay Soysert, Bora Karakul, Özlem Öçalmaz, Burak Can Aras yer aldı. Yenerin ilk yönetmenlik deneyimini yaşadığı filmin festivalde Türkiye prömiyerini yaptığı gösterime izleyiciler de ilgi gösterdi. Otogarda geçen bir hikayeyi konu alan filmin gösteriminin ardından ekip seyircilerle söyleşide bir araya geldi.
Yönettiği ilk film olduğunu söyleyen Erdem Yener, “Bu Alper Kulun daha önce yazdığı ve sahnelenmiş bir tiyatro oyunuydu. Ben okuduğumda çok etkilenmiştim ve film olsun istedim. Yapımcılığını yapmak istedim ama filmi kucağımda buldum. Alperin ailesinin bir otogar geçmişi var ve karşılaştığı olaylarla kısmen kurgu bir dünya yaratmış oldu. Film duygu olarak çok rahatsız edici ama böyle hayatlar var. Acaba Alper yazdı ben yönettim diye güldürmemiz mi beklendi diye düşündüm. Biz çekerken hiç eğlenmedik. Bütün teknik ekip çok iyi iş çıkardı” dedi.
SENARYOYA SADIK KALDIK
Çok iyi bir ekiple çalıştıklarını belirten Yener, “Filmin ismi için birçok alternatif vardı. Alper oyunun sonunu Barselonada yazmış ve dosyanın adını da Barselo yazarak kaydetmiş. Bu da benim çok hoşuma gitti. Filmi 18 günde tamamladık. Tiyatro oyunundaki senaryoya sadık kaldık. Biz böyle insanlar değiliz ama böyle insanları anlatabilecek insanlarız” diye konuştu.
Söyleşide seyirciler arasındaki filmin senaristi Alper Kul, “Çok daha ağır bir konuydu aslında bu. Esenler Otogarında çalıştım bir süre ve bunlar şahit olduğum konular. Yani bu hikayenin büyük bir kısmı gerçek. Ben filmi izlerken küfürlerden rahatsız oldum ama bunlar gerçek. İnsanlık biraz kötü ve ben de bunu olduğu gibi aktarmak istedim. Yazılma amacı rahatsız etmekti zaten” dedi.
Filmin başrol oyuncularından Ahmet Varlı, oynadığı karakterin kötü olduğunu söyleyerek, “Beni bütün filmde mutlu eden izleyiciye bir katarsis fırsatı vermek. Sanatın bir sorumluluğu bu. Hep iyiden anlatmakla olmuyor. Biraz da buradan anlatmak gerekiyor. Hitlerin bile çocukluğunu izlesek üzülüyoruz ta ki büyüyüp eylemleri gerçekleştirene kadar. Kötülük dünyanın en bencilce şeyi. Bu anlatının bir parçası olduğum için, ekiple çalıştığım için çok mutluyum” diye konuştu.
Filmde canlandırdığı karakterle ilgili konuşan Naz Çağla Irmak, “Oynadığım karakter hayatta kaldı mı kalmadı mı ben de bilmiyorum. Oyuncu olarak arada oynamaya çalıştım” dedi.
Oynadığı karakterin kötü bir insan olduğunu söyleyen Bora Karakul da bu tür insanların hayatta var olduğunu söyledi.