THY’nin Refik Anadol’la hazırladığı ‘Inner Portrait’ dijital sanat projesi İsviçre’de tanıtıldı (Video eklendi)

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Sibel BİTECİK/İsviçre (BASEL- DHA) – Türk Hava Yollarının medya sanatçısı Refik Anadolla iş birliği içinde hazırladığı, ilk kez yurt dışına seyahat eden insanların iç dünyasının portrelerinin yer aldığı ve seyahat etmenin insan biyolojisi üzerindeki etkisini ortaya koyan Inner Portrait isimli dijital sanat projesi, İsviçredeki Art Baselde tanıtıldı. Sanatçı Refik Anadol projeyle herşeyin dijitalleştiği, yapay zekanın geldiği bir dünyada fizikselliğin önemini anlamaya çalıştıklarını belirtti.

Türk Hava Yolları’nın, medya sanatçısı ve tasarımcı Refik Anadol ile hazırladığı Inner Portrait isimli sanat projesinin tanıtımı dünyanın en önemli çağdaş sanat fuarlarından Art Basel’de yapıldı.Tanıtım etkinliğine THY Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fatmanur Altun, Türkiyenin Zürih Başkonsolosu Hasan Emre Uygun ve Cenevre Başkonsolosu İpek Zeytinoğlu Özkan ile yerli ve yabancı çok sayıda sanatsever katıldı.

ANADOL: THY İLE BERABER HAYAL KURMAK ÇOK ANLAMLI

Tanıtımın ardından proje ilk kez sanatseverlerin beğenisine sunulurken Refik Anadol da katılımcılara eşlik edip proje hakkında bilgi verdi. Medya sanatçısı Anadol, DHA ya yaptığı açıklamada THY ile beraber hayal kurmanın çok anlamlı olduğunu belirterek; “Öncelikle çok heyecanlıyım. Bir türk olarak Türk Hava Yolları ile birlikte sanat dünyasının kalbinin attığı yerde böylesine yeni bir hayali ortaya çıkarmak çok anlamlı, çok gurur verici, çok motive eden bir durum. Daha önce bu alanda çok iş üretsemde bu fikrin ilk defa ortaya çıktığı bir hayal kurduk. Hayatlarında hiç seyahat etmemiş 4 kişiyle bir yolculuğa çıktık. Bu yolculukta önce evlerinde daha sonra gittikleri hayalini kurdukları yerlerde beyin sinyallerini ve vücut sinyallerini kullanarak bu sanat eserini otaya çıkardık. Daha önce yapılmamış bir proje. Burada şunu farkettik ki aslında fiziksel olarak deneyimlediğimiz dünya, insanlık gerçekten çok kapsamlı ve çok geniş. Özellikle herşeyin dijitalleştiği yapay zekanın geldiği bir dünyada fizikselliğin önemini anlamaya çalıştık” dedi.

ÖZGÜR: THY NİN, SANAT ALANINDA GLOBAL ANLAMDA DAHA FAZLA GÖRÜNÜR OLACAĞI BİR SÜREÇ OLACAK

Türk Hava Yolları İletişim Başkanı Rafet Fatih Özgür ise “Öncelikle bu platformda bir bayrak taşıyıcı havayolu olarak bulunmak bizim için oldukça kıymetli. Bizde Türk Hava Yolları olarak dünyanın en fazla ülkesine uçarak aslında farklı kültürleri, farklı insanları, farklı kıtaları biraya getiriyoruz. Bu birliktelikten bir sinerji bir içerik çıkıyor. Bu anlamda sanatta aynı şekilde farklı kültürleri, bakış açılarını biraraya getiriyor. Sanatla, Türk Hava Yollarının biraya gelmesinin aslında doğal bir etkisi var. Bu anlamda dünyanın en büyük sanat ekinliklerinden birinin yapıldığı bu fuarda bizim içeriğimizin olması güzel bir başlangıç. Bu sadece bir baylangıç. Bundan sonra Türk Hava Yolları nın sanat alanında daha fazla içerik ürettiği bu tarz global etkinliklerde ve organizasyonlarda daha görünür olacağı bir süreç olacak” diye konuştu.

Özgür, projenin daha ilk günden çok yoğun bir ilgiyle karşılandığını söyledi.

SANAT PROJESİNİN BELGESELİ DE YAYINLANACAK

Inner Portrait dijital sanat projesi, daha önce yurt dışına seyahat etmemiş 4 kişinin içsel dünyalarına yolculuğa çıkıyor. Bir Amazon yerlisi olan Brezilyalı Tuikuru, Tokyonun hareketli sokaklarını, Kenyalı Esther de İstanbulun zengin tarihini keşfediyor. Avustralyada yaşayan Sahar, Göbeklitepe ve Kapadokyanın antik harikaları arasında yolculuğa çıkarken; İzlandalı Sigurbjörn, Ürdünün büyüleyici güzelliklerini deneyimliyor.

Refik Ana ol ve ekibi, ilk kez seyahat edenlerin deneyimlerine ait duygusal verileri yakalamak ve yapay zeka (Al) veri resimlerine dönüştürmek için son yapay zeka araçlarını ve nörobilimsel sensörleri kullanıyor. Böylelikle beyin verileri, seyahatin dönüştürücü gücünü temsil eden büyüleyici bir görsel anlatı için pigment haline geliyor.

Inner Portrait, yolculardan biyolojik ve nörobiyolojik verilerin toplanmasıyla başlıyor. Bu veriler, kalp atış hızı, cilt iletkenliği ve EEG çıktıları gibi unsurları içeriyor. Neuroelectrics gibi ileri izleme cihazları kullanılarak kaydediliyor. Yolculuk boyunca devam eden bu kayıtlar, katılımcıların yeni ortamlara ve deneyimlere anlık tepkilerini yakalayarak eserin temelini oluşturuyor.

Proje, deneyimler ile nöronal aktivite arasındaki ilişkiyi araştırarak, Anadolun otantik insan deneyimlerini yeni estetik ifadelerin yapı taşları olarak toplama konusundaki yenilikçi yaklaşımını sergiliyor.

Inner Portrait, THYnin kültürel değişimi ve yeniliği teşvik etme konusundaki kararlılığının somut bir yansıması olma niteliği taşıyor. Küresel markanın hikaye anlatıcılığına yeni bir boyut kazandıran proje, seyahatin dönüştürücü gücünü de ortaya koyuyor.

Inner Portrait, 16 Haziran tarihine kadar Basel kentindeki Art Basel sanat fuarında sergilenmeye devam edecek.

Projeye ilişkin 30 dakikalık bir belgeselin ise sonbaharda yayınlanması planlanıyor.

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.