Ekonomi

TCMB’nin Düzenlemeleri Sonrası Şirketlerin Döviz Pozisyonu Değişti

Prof. Dr. Ali Hakan Kara, ekonomi gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Prof. Dr. Ali Hakan Kara, ekonomi gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Eski TCMB Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Kara, borçlanma stratejileri ve ekonomik riskler hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Prof. Dr. Ali Hakan Kara, enflasyon üzerinde olumsuz etkiler yaratan faktörlerin değişmeye başladığını ve enflasyon dinamiklerinin daha düşük seviyelere inebileceğini ifade etti. Kara, talep zayıflamasının bu durumu destekleyebileceğini vurguladı.

Kara, CNBC-e’ye konuşarak, “2018 yılından bu yana şirketlerin döviz pozisyonları üzerinde yapılan düzenlemelere dikkat çekti. Kamu sektörüne büyük bir döviz riski yüklendiğini belirtti ve bu durumun artık tersine döndüğünü” söyledi.

Kara, reel sektörün risk yönetimini başarılı bir şekilde başarması gerektiğini ve yurt dışı tahvil ihracı ile Kredi Garanti Fonu (KGM) gibi araçların açık kalabileceğini söyledi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

2018 yılında uygulanan döviz düzenlemesinin etkilerini değerlendiren Kara, “Şirketlerin döviz borcunun azaldığı ve ihracatın artırıldığı bu dönemde cari açığın azaldığını” belirtti.

Ayrıca, “O dönemde uygulanan mikro düzenlemelerin etkili olduğunu ve bu düzenlemelerin kapsamının genişletilebileceğini” ifade etti. Ancak, Kara, “şirketlerin döviz açığının tekrar artabileceğine” de dikkat çekt.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Prof. Dr. Kara, 2008-2009 küresel finans krizinin ardından Fed’in uyguladığı niceliksel genişlemenin şirketlerin önemli ölçüde borçlanmasına yol açtığını belirtti. Kara, bu borçlanmanın devam edebileceğini ve şirketlerin döviz açığının artabileceğini ifade etti.

Fed’in faiz oranlarını düşürmesiyle birlikte, şirketlerin dolar veya euro cinsinden tahvil ihracı maliyetlerinin azaldığını ve IMF çalışmalarına göre bu dönemde tahvil ihracında belirgin bir artış yaşandığını kaydetti. Kara, benzer bir dönemin tekrar yaşanabileceğini ve tahvil ihracındaki artışın makro ihtiyati tedbirlerle dengelenmesi gerektiğini vurguladı.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Yurt dışı tahvil ihracının 20 milyar doları geçtiğini belirten Kara, TL borçlanmanın şu anda oldukça pahalı hale geldiğini ve döviz cinsinden borçlanmanın daha düşük maliyetli olduğunu söyledi. Kısa vadede TL cinsinden borçlanmanın maliyetinin yüksek olduğunu ifade eden Kara, şirketlerin döviz cinsinden borçlanmayı tercih ettiğini ve TCMB’nin bankalar üzerinden bu borçlanmaya sınırlama getirdiğini, ancak yurt dışı tahvil ihracında bir limit olmadığını açıkladı.

Reel kurda değerlenme olup olmayacağıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Kara, yılın ilk sekiz ayında görülen reel kur değerlenmesinin devam etmeyeceğini ifade etti. Reel kurun mevcut seviyesinin ihracatçılar için zorluk oluşturduğunu ve Merkez Bankası’nın bu durumu dikkate alacağını söyledi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!

Kara, enflasyon üzerindeki olumsuz etkileyen faktörlerin değiştiğini, küresel düzeyde yardım sağlandığını, enerji fiyatlarının düştüğünü ve talebin zayıfladığını belirtti. Bu durumun enflasyon dinamiklerini daha düşük bir seviyeye çekebileceğini ve TCMB’nin kur politikalarını daha rahat uygulayabileceğini ifade etti. Kara, bu süreçte ek bir reel değerlenmeye ihtiyaç duyulmayacağını da sözlerine ekledi.

Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Reklam yükleniyor...
Sizin için uygun reklam bulunamadı!
Exit mobile version