Politika
TBMM Genel Kurulu’nda ‘İmamoğlu’ tartışması

TBMM Genel Kurulu, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı.
SESSİZ KALMA HAKKINIZ YOKTUR HOCAM, ÇIKIN İLMİNİZİ ANLATIN
Genel Kurulda CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Gelecek Partisinden istifa ederek AK Partiye katılan Serap Yazıcı Özbuduna seslenerek, “Ben buradan bir de Sayın Serap Özbudun Hocamıza seslenmek isterim. Kendisini görüyorum. Türkiye adı konulmamış bir OHAL rejimi içerisindedir. Seyahat özgürlüğü kısıtlanıyor, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı sınırlanıyor. RTÜK yasal sınırlarını aşıyor, basın özgürlüğü tamamen bitirilmiş, bir ön sansür uygulanıyor ve bu koşullar altında Anayasamız çiğneniyor. Ben sadece kendisinin sessizliğini şu sözlerle gündeme getirmek ve varsa sözü, duymak isterim, Aliya İzzetbegoviç diyor ki, Bütün bunlar bittiğinde düşmanlarımızın sözlerini değil dostlarımızın sessizliklerini hatırlayacağız. Anayasa’nın ayaklar altına alındığı, Türkiyenin fiilen OHAL koşullarına getirildiği bir düzende sessiz kalma hakkınız yoktur Hocam; çıkın ilminizi anlatın veya sessiz kalın, siz bilirsiniz” ifadelerini kullandı.
HERHANGİ BİR KUTUPLAŞMANIN TARAFI OLMAK İSTEMİYORUM
AK Parti Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, CHPli Murat Emire cevaben, “Ben bugüne kadar görev yaptığım bütün komisyonlarda ve Genel Kurul’da içtenlikle bütün yurttaşların haklarını aynı dürüstlük ve samimiyetle savundum. Bundan sonra da öyle olacağından hiçbirinizin zerrece şüphesi olmasın ama şu ana kadar özellikle sessiz kalmayı tercih ettim çünkü kimlerin kışkırttığını bilmediğim çok ciddi bir trol çetesi, sosyal medya hesaplarından ciddi hakaretlerde bulundular ve bunlardan 175i dava açmaya değer görüldü, avukatlarım tarafından dava açıldı. Ben herhangi bir kutuplaşmanın tarafı olmak istemiyorum. Sadece ve sadece insan haklarını, demokrasi değerlerini ve hukukun üstünlüğünü savunmak için Anayasa hukukçusu oldum ve burada görev yapıyorum. Zerrece şüpheniz olmasın, alacağım her görevi bu istikamette yerine getireceğim” diye konuştu.
HOCAM, BURADAKİ SESSİZLİĞİNİZ OLMAZ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir yerinden söz alarak, “Öncelikle şunu ifade etmeliyim, ben çok dikkatli konuştum. Bir defa Sayın Hocamızın AKPye geçmesiyle ilgili en ufak bir yorum yapmadım, o benim işim değil. Kendisine, Dostlarımız sözüyle hitap ederek ilminden yararlanma isteğimizi ifade ederek, tutumumuzu açıkça ortaya koydum Hocam, yani hiç orada bir şey yok. Ama sizden şunu beklerdik Hocam, buradaki sessizliğiniz olmaz. Yani bir yerde farklı, bir yerde sessiz olmaz. Bakın, Anayasa ayaklar altına alınıyor, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı Anayasa 34, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 11inci maddesi ayaklar altına alınıyor. Burada idare, valilikler, İçişleri Bakanlığı haddini aşmıştır, yasaları yanlış uygulamaktadır, Anayasayı çiğnemektedir ve de biz Anayasa Mahkemesine gittiğimizde bu hakkımızı alacağız ama 2 yıl sonra alacağız” dedi.
AHMET DAVUTOĞLUNA NEDEN SÖYLEMEDİNİZ
CHPli Günaydının sözleri Genel Kurulda gürültülere neden olurken Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ söz aldı. Özdağ, “Sayın Serap Yazıcı Özbudun Hanımefendiye sesleneceğim, konuşmak istemezdim. Sayın Murat Emir kendisini Anayasa’nın ihlalleri ve kanunların ihlalleri üzerine bir konuşmaya davet etti. Peki, kendisine soruyorum ben, CHP listelerinden Gelecek, Saadet, DEVA ve Demokrat Parti beraberce bir liste yaptık, seçime girdik. Başka bir partiye geçebilirsiniz, kanunlar müsaade edebilir. Peki, ne kadar ahlaki? Peki, şunu sormayacağım mı? Sayın Serap Yazıcı Özbudun diyor ki, Ben Özgür Özele gitmedim, Özgür Özel beni çağırdı. Tamam, öyle olsun. Peki, siz bunu bize niye söylemediniz? Özgür Özel Bey beni çağırdı ve 20 kişilik bir grubumuz var, bir kişi vefat etmiş, burada yeni bir grup kurmuşuz, siz de bunun içerisindesiniz. Bu konuyu bize niye bildirmediniz? Madem Özgür Özel sizi çağırdıysa, biz de gereğini yapardık, Özgür Özel Beye dönerdik. Bizim grubumuzu bozmak istiyormuşsunuz, Serap Yazıcı Özbudunu davet etmişsiniz derdik ve gereğini de yapardık, söylerdik kendisine ama eğer Özgür Özel Bey sizi çağırdıysa bunu niye partiye, Ahmet Davutoğluna neden söylemediniz?” değerlendirmesinde bulundu.
İNGİLTEREDEN MEDET UMMAK, BÜYÜK BİR BEDBAHTLIK
Genel Kurulda tartışmalar sürerken AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu söz alarak, “Değerli Serap Hocamız bir anayasa hukukçusu olarak her zaman değerliydi, her zaman değerlidir ve her zaman da değerli kalacaktır. Bu konuda şu veya bu partideyken, şahsileştirerek, kişiselleştirerek, bu konuda adeta yetersiz kaldığınızı itiraf ederek başkalarından medet ummak ve o konuda başka şeyler söylemeye teşvik etmek doğru değil. Ancak bu medetin içerideki birtakım insanlarımıza, milletvekillerimize, birimlere yöneltilmesi olabilir de. Avrupa Birliği’nden, İngiltereden, Terk edildik duygusu yaşıyoruz diyerek oralardan medet ummanın hakikaten emperyalizm ve Siyonizm’in karşısında hep beraber durmamız gereken şu günlerde ne kadar büyük bir bedbahtlık olduğunu da takdirlerinize sunuyorum” ifadelerini kullandı.
YAPTIĞINIZ KÖTÜLÜĞÜ BUNLARLA ANLATAMAZSINIZ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Akbaşoğlunun açıklamaları üzerine, “Sayın Akbaşoğlunun yaptığı bu 2 dakikalık konuşmaya bir cevap verme ihtiyacımız yok. Bize, Bedbahtlık suçlaması yaptı ama gerek yok. Günlerdir burada, vandallık diyorsunuz. Ortada bir vandallık yok. Vandallık olmasını çok istiyorsunuz ama olmadı. Bakın, bir görüntü var, bir polis memurumuzun üniformasına asit atılmış. Çok üzgünüz, kim yaptıysa Allah kahretsin ama bu kadar, daha fazlası yok. Ama bakın, burada bu olayı anlamayıp akşama kadar, Vandallar Teröristler Provokatörler Kutsallarımıza saldıranlar ortada yok arkadaşlar, ortada yok. Yaptığınız kötülüğü, yargıyı talimatlandırıp en büyük rakibinizi cezaevine koymayı bunlarla açıklayamazsınız, bunlarla anlatamazsınız” diye konuştu.
YOLSUZLUĞU YAPAN DA BELGELERİ SUNAN DA CHPLİ
Genel Kurulda yaşanan tartışmaların ardından siyasi partilerin TBMM Başkanlığına sunduğu araştırma önergelerinin görüşmelerine başlandı. CHP grubunun sunduğu araştırma önergesi üzerine söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, “Karşımızdaki tablo tam olarak şudur; yolsuzluğu yapan CHPli, rüşveti alan CHPlidir. Milyonlarca öğrenci sınavı kazanmak için yıllarca çalışırken bu öğrencilerin hakkını yiyerek Türkiyenin en iyi üniversitelerinden birine yatay geçişle kayıt yaptıran CHPlidir. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sırasına girenler CHPlidir. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge ve bilgi yağdıranlar CHPli. Suç örgütünün medyada ve sosyal medyada kullandığı tetikçilerden, trol ordularından yılan, yorulan, bıkanlar CHPli. Dönen dolapları, alınan rüşvetleri, yapılan hırsızlıkları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHPli ama suçlu AK Parti. Bu kabul edilebilir değil” dedi.
CHP İÇİ TARTIŞMAYLA İLGİSİ YOK
AK Partili Alanın sözlerine CHP sıralarından tepkiler geldi. Ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir söz alarak, “Bu tartışma CHP içerisindeymiş. Bu dava, bu soruşturma Vatan Emniyette görülüyor, Çağlayan Adliyesinde görülüyor. Silivride de Türkiyenin 13üncü cumhurbaşkanı hapiste. Bunun CHPyle, CHP içi tartışmayla ilgisi yok ama siz, yaptığınızı bildiğiniz için ve tüm Türkiyenin sizin kumpasınızı gördüğünü bildiğiniz için, CHPliler arasında bir mesele diyorsunuz. CHPliler arasında değil, Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlu arasında, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında. AKP ile CHP arasındaki bir meseledir bu ama yargıçların arkasından çekilin” değerlendirmesinde bulundu.
YOLSUZLUK YOK DA VAR MI DEDİK
AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Alan, CHPli Emire cevaben, “Burada yolsuzluk yok da var mı dedik? Tankerlerle sebze taşındığı belgelerle ispat edilmişken Beykoz Belediye Başkanı tankerle hangi gün sebze taşımış? Olmayan bir şey mi söyledik? Paraların üzerinde İnönünün resmi yoktu, benim mi resmim vardı? Yanlış bir şey mi söyledik? Tek adamlık, Milli Şef ilan edilmedi de, edildi mi dedik? Dediklerimizin hepsi doğrudur, hepsinin arkasındayım” ifadelerini kullandı.
FETÖNÜN TEDRİSATINDAN GEÇİNCE BÖYLE OLUYOR
Genel Kurulda AK Parti ile CHPli vekiller arasında sataşmalar yaşanırken söz alan CHPli Emir ise “FETÖnün tedrisatından geçince böyle oluyor. Çünkü daha olmayan iddiaları, havuz medyasının ortalığa saçtığı yalanları gerçek gibi getiriyorlar. Bir defa masumiyet karinesi diye bir şey var. Biz yargılamadan kaçacak insanlar değiliz. Her bir CHPli her şeyin hesabını verebilir, her kör kuruşun hesabını verir ama siz tutuklu yargılama yapıyorsunuz ve Ergenekon, Balyozda ne yapıldıysa aynı süreçler işletiliyor. Olmayan şeylerden manşetler atılıyor, hedef gösteriliyor, onun üzerinden tutuklama furyaları başlıyor” diye konuştu.
RÜŞVET SORUŞTURMASIYLA TUTUKLU BULUNAN İMAMOĞLU, CUMHURBAŞKANI İLAN EDİLİYOR
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise “Sayın Emir hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet soruşturmasıyla tutuklu bulunan İmamoğlunu da 13üncü cumhurbaşkanı ilan ediveriyor. Yahu, şöyle, bakın, yetki gaspı. Tek adamlığa bakarsanız, hakikaten çok merak etmiştik, çok merak ettik geçen pazar günü, acaba bu tek adaylı ön seçim tiyatrosunu kim kazanacak diye. 13 milyon, 15 milyon, 20 milyon oylarla 5 bin. Bak, şöyle: Bir kavle göre 13 milyon, bir kavle göre 15 milyon, bir kavle göre, CHPli yöneticilerin bildirdiği, 20 milyon ön seçime gitti dediler ancak 5 bin tane sandıkla ilgili açıklamayı net bir şekilde ortaya koyamadılar” dedi.
FETÖVARİ OPERASYONLAR İLE KARŞI KARŞIYAYIZ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, tartışmalar üzerine yerinden konuşarak, “FETÖvari operasyonlarla karşı karşıyayız, bildiğimiz bir tarz bu, dolayısıyla bu işleri yapanların FETÖ bulaşığı olduğunda en ufak bir tereddüt yok. Bunu burada savunanlar da FETÖ yöntemlerini çok yakından biliyorlar ve açıklayacaklardır. İkincisi, Tayyip Erdoğan ile Ekrem İmamoğlunu kıyaslamak bence de çok doğru olmamış olabilir. Ekrem İmamoğlu tutuklanırken kendisini milletine emanet etmiş, tek adam olma hevesi olmayan ve halkın iradesine inanan, 4 defa Tayyip Erdoğanı yenmiş ve ancak ve ancak halkın iradesiyle o koltuğa oturmuş ve milletin iradesinden başka hiçbir şeye güvenmeyen birisi ama Erdoğan, darbeyi fırsat bilip OHAL koşullarında bir Anayasa değişikliği yapmış, tek adam olmuş birisidir” değerlendirmesinde bulundu.
BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Genel Kurulda tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan, birleşime ara verdi.
EMEKLİ GEREKSİZ IŞIKLARI KAPATIRKEN SARAYIN ELEKTRİKLERİ SABAHA KADAR YANIYOR
Birleşime verilen aranın ardından Genel Kurulda, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Öngören Teklif görüşmeleri başladı. Kanun teklifinin 7nci maddesi üzerine söz alan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, “Size 2 fotoğraf göstermek istiyorum. Üstteki fotoğrafta emekliler 1 kilo kıyma alabilmek için bazen sabah güneş doğmadan, bazen buz gibi havada, bazen de 40 derece sıcakta Et ve Balık Kurumu satış ofisi önünde sıraya girip saatlerce bekliyor, maaşından kalanla ancak 1 kilo kıyma alabiliyor. Alttaki fotoğrafta ise bin 100 odalı sarayı görüyorsunuz, bir günlük masrafı 4 bin 797 emekli maaşına tam denk geliyor. Emekli, gereksiz tüm ışıkları kapatırken sarayın elektrikleri sabaha kadar yanıyor ve her ay 14 bin konut kadar elektrik tüketiyor” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLUNUN SOSYAL TESİSLERİ EVİNE ÇEVİRİP LÜKS BİR HALE GETİRDİĞİNİ SÖYLEMİYORSUNUZ
CHPli Sümerin açıklamalarına yanıt vermek için söz alan AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, “Biraz önce Külliyenin resmini gösterdiniz ama Sayın İmamoğlunun sosyal tesisleri kendi evine çevirip son derece lüks bir hale getirdiğini söylemekten imtina ediyorsunuz. Tabii, sadece bu değil bunun dışında biliyorsunuz kendisine satın almış olduğu 3 tane villa karşılığında 2,1 milyar TL lira kendi belediye şirketinden iş verdiği adamı söylemekten hiç konuşmuyorsunuz. Tabii, bunun dışında, belediye şirketinden iş vermiş olduğu, Sayın İmamoğlunun belediye şirketinden iş vermiş olduğu şirketin kendisinden gelip İmamoğlu İnşaattan daire aldığını hiç konuşmuyorsunuz. Beşiktaş Belediyesinden ve diğer belediyelerden para kuleleri için aktardığınız paraları hiç konuşmuyorsunuz” diye konuştu.
ANKARADA BABANIN ÇALDIKLARINI, SENİN ÇALDIKLARINI, SENİN FETÖYLE İLİŞKİLERİNİ BİLMEYEN YOK
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise AK Partili Gökçekin trollük yaptığını kaydederek, “Değerli kardeşim, bak, sen 600 milyon liralık villanın hesabını veremedin, babanın servetinin hesabını veremiyorsun, sen neyi nereden aldığının hesabını veremiyorsun. Sen, şimdi buraya geliyorsun, buradan bir tartışma büyüteceksin aklın sıra, sonra diyorsunuz ki, CHP niye böyle şey yapıyor? Ankarada babanın çaldıklarını, senin çaldıklarını, senin FETÖyle ilişkilerini bilmeyen yok. İki dakikaya bunların hangisini sığdıracağım? Babanın parsel parsel sattığı kimdi? FETÖcülerdi. Samanyolu okuluna giden sen değil misin? Trollük yapıyorsun” dedi.
MELİH GÖKÇEK, 500 TANE SORUŞTURMA GEÇİRDİ
AK Partili Gökçek, CHPli Emire cevaben, “Bir insana, Çaldı dediğiniz zaman ispatlamak zorundasınız; bunu ispatlamadığınız zaman maalesef, müfteri olursunuz. Şimdi, ben burada hep grup başkanvekillerine soru soruyorum, diyorum ki: Mesela, Sayın Gökhan Günaydın belediyenin arabalarını nasıl kendine peşkeş çektin, diyorum, Senin baba suçlu diyorsunuz. Ben size diyorum ki, Sayın Ekrem İmamoğlu evinin önündeki arsasını 156 milyon TLye kamulaştırarak vatandaşın hakkını yedi mi, yemedi mi? Ben size bunu soruyorum; siz bana çok farklı konularda geliyorsunuz. Bakın, Sayın Murat Emir, ben burada Ali Mahir Beye Mezitliyi sordum; bana geldiniz, babamla ilgili konuları soruyorsunuz. Melih Gökçek 500 tane soruşturma geçirdi belediye başkanlığı döneminde, daha sonra Sayın Mansur Yavaş şikayette bulundu, bununla ilgili de 21 tane soruşturma geçirdi, kıymetli milletvekilleri. Bu soruşturmalar daha sonra üst mahkemeye başvurdunuz, tekrar gitti, bunlara da ifade vermeye gitti ama herhangi bir ceza almadı” değerlendirmesinde bulundu.
FETÖYLE KUCAK KUCAĞA OLMUŞ BİRİSİ
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise Beyaz TVnin bulunduğu yerin Alaatin Kayalara ait olduğunu vurgulayarak, “Şirketler üzerinde hülleyle kaydırıyorlar, o şirketi saklamaya çalışıyorlar. Sen Beyaz TVnin 2008de, 2009da, 2010da ne kadar kira ödendiğini gösterirsin, ondan sonra bu tartışma biter ama gösteremiyorsun. Çünkü çok cüzi bir kontrat yapılmış, çok cüzi bir şekilde oturmuş orada. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum: Herkese, FETÖcü diyorlar ya, Beyaz TVnin 2008de, 2009da, şu andaki mülkiyetinin olduğu yerde de kendisi neredeyse bedavaya oturmuş birisi; FETÖyle kucak kucağa, iç içe olmuş, okullarında yetişmiş birisi” ifadelerini kullandı.
MİLLETVEKİLLİĞİNİ ORTAYA KOYUYORUM, SEN KOYABİLİYOR MUSUN
AK Partili Gökçek ise CHPli Emire cevaben, “Murat Emir Beyefendiye açık çağrımdır: Beyaz TVnin yeri eğer sizin söylediğiniz gibi Alaaddin Kayaya ait ise ben milletvekilliğinden istifa ediyorum ama eğer ki orası ona ait değilse ve TMSFde değilse siz milletvekilliğinden istifa ediyor musunuz? Hadi, bu konuya gel. Bak, milletvekilliğini ortaya koyuyorum, sen koyabiliyor musun?” diye konuştu.
BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Genel Kurulda yaşanan tartışmaların sürmesi üzerine Meclis Başkanvekili Celal Adan, birleşime ara verdi.
‘BAYRAK’ TARTIŞMASI
Genel Kurul birleşime verilen aranın ardından yeniden toplandı. Genel Kurulda, İYİ Parti ve DEM Parti arasında, Bayrak tartışması çıktı. DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, “Bakın sevgili arkadaşlar, bu gördüğünüz güney Kürdistandaki bir yapının, oradaki bu bayrak anayasal olarak Irak Kürdistanında yönetimi temsil eden ve bütün dünyaca kabul gören bir bayrak. Bu bayrağa bazı hadsizler dönüp diyor ki, Paçavra. Bakın, oradan gelen, oranın temsilcileri, onlar geldiklerinde Esenboğa Havaalanında Türk bayrağı ile bu bayrak yan yana dalgalanır. Ama asıl olan paçavra sizin zihniyetinizdir, sizin ırkçılığınızdır, sizin Kürt düşmanlığınızdır” dedi.
BİZİM İÇİN PAÇAVRADIR
DEM Partili Sakıkın bayrak üzerine yaptığı açıklamaları tepki gösteren İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, “Her gün artık biz burada bölücübaşı, bebek katili Aponun söylemlerini sözcüleri tarafından dinlemekten bıktık, Türk milleti de bıktı. Burası Türkiye; burada bölücübaşı, bebek katili, cani Aponun posteri açılıyor İstanbulun meydanında, Vanda, Diyarbakırda ve orada sallanan bütün bez parçaları bizim için paçavradır, söylenen paçavra budur. Ben size söyleyeyim: Barzani, sadece ihanetin genetik kod olduğu bir sülalenin değil, Iraktan sonra ikinci bölücü yapılanmayı Türkiyede kurmak misyonunun adıdır. Asıl cehalet, Türkiyenin toprak bütünlüğünden yana olduğu iddiasını söyleyip barzanistanı tehdit saymamaktır” diye konuştu.
KANDAN VE GÖZYAŞINDAN BESLENİYORLAR
İYİ Partili Türkoğlunun sözleri Genel Kurulda tansiyonu yükseltirken DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit söz aldı. Koçyiğit, “Burada, tarihi bir süreci konuşuyoruz, Kürt sorununun demokratik çözümünü konuşuyoruz ama bazı vekiller özel olarak bize duyururcasına, toplumu rencide edecek şekilde, halkımızı rencide edecek şekilde, değerlerimizi rencide edecek şekilde, süreci zehirleyecek şekilde bir dili tercih ediyorlar. Ben o üslubu kendilerine yakıştırıyorum ve onları halkın vicdanına havale ediyorum. Kötü söz sahibine aittir, milyon defa, sonsuz defa çarpıp aynen iade ediyorum kendilerine hem Sayın Öcalan için söyledikleri sözleri hem de Kürt halkının değerleri için söyledikleri sözleri. Şimdi, çok açık ve net, bu ülkede birileri kandan, gözyaşından, acıdan beslenmek istiyor. Birileri Kürt sorunu sonsuza kadar devam etsin ve onlar da konforlu bir şekilde evlerinde otursun istiyorlar” dedi.
O BİR PAÇAVRA, BAYRAK DEĞİL
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise “Sayın Selçuk Türkoğlu son derece önemli bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmaya eğer tahammül edemeyecekseniz, bu, sizin bileceğiniz bir mesele. Bakın, bu üslup bana ait değil. Bu üslup bana ait değil ama siz söylediniz, bu Parlamentoda, Kapa çeneni lafı kullanılamaz. Siz bu hakkı nasıl görüyorsunuz kendinizde? Siz bir Grup Başkanvekili olarak bir milletvekiline Kapa çeneni diyemezsiniz. Bu dil Parlamentoya yakışmaz; bu dil dağa yakışabilir, Kandile yakışabilir, Parlamentoya yakışmaz. İkincisi, burada konuşan hiç kimsenin dili toksik değildir. Burada millet adına konuşuluyor, tahammül edeceksiniz, anlamaya çalışacaksınız. İmralıdan gelen alçak mesajlarla siz bu ülkenin samimi duygularını ifsat ediyorsunuz. Niye, Paçavra dedi, biliyor musunuz, onu da açıklayayım size: Çünkü o bir paçavra, o bir bayrak değil” değerlendirmesinde bulundu.
PAÇAVRA DEMEK SENİN HADDİNE Mİ?
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, İYİ Partili Çömeze cevaben, “Federe Kürdistan bölgesi, Irak topraklarında olan, uluslararası anlamda da tanınmış bir statüsü olan ve bizim için de önemli olan bir şey; onun bayrağına paçavra demek senin haddine mi ya. Sen kimsin ki Kürtlerin bayrağına paçavra diyorsun ya, kimsin sen. Şimdi, çözüm meselesine gelince, bugün bu sözü sadece bize söylemiyor. Bakın, çözüm sürecine karşı, çözüm sürecini yürütmemize karşı tahammülsüzlükleri var çünkü kandan besleniyorlar, gözyaşından besleniyorlar, hamasetten besleniyorlar. İstiyorlar ki Kürtler ölsün, istiyorlar ki yoksul Anadolu çocukları ölsün” ifadelerini kullandı.
İMRALI İLE YÜRÜTTÜĞÜNÜZ ALÇAK PAZARLIKLARIN TARAFI OLMAMIZI BEKLİYORSUNUZ
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez yeniden söz alarak, “Meclis kürsüsünde gösterilen o resim bizim nezdimizde bir paçavradır, bir bayrak değildir. Parlamentoda açılabilecek bir tek bayrak vardır. O da Türk bayrağıdır. Siz, bir Kürt sorunu kavramı üzerinden temsil ettiğiniz seçmenlere ihanet ediyorsunuz. Bizi çok haksız bir şekilde nitelendirip sözüm ona bir açılım saçılım süreci adı altında Kandille, Avrupayla, Suriyenin kuzeyiyle, İmralıyla yürüttüğünüz o alçak pazarlıkların tarafı olmamızı bekliyorsunuz. Biz böyle bir pazarlığın tarafı olmayacağız. Bizim terörle ve teröristle, aynı zamanda terör ve teröristle arasına mesafe koyamamış hiçbir anlayışla, hiçbir şekilde uzlaşmamız ve anlaşmamız mümkün değil. Kendi halkınızı istismar ediyorsunuz, size oy veren insanları istismar ediyorsunuz” diye konuştu.
BİRLEŞİME ARA VERİLDİ
Meclis Başkanvekili Celal Adan, tartışmaların sona ermemesi üzerine birleşime 5 dakika ara verdi.
