Sosyal medyada bizi takip edin

Politika

Suat Kılıç: Terörist başına özgürlük anlamına gelen çağrılar toplum tarafından reddedilmiştir

Yayınlanma tarihi:

Güncelleme:

Son gelişmeleri kaçırmamak için Google News sayfamızı takip edin. Butona tıkladıktan sonra açılan sayfanın sağ üst tarafında yer alan yıldızlı "Takip Et" simgesine dokunmanız yeterlidir. Takip Et

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, açıklamasında, “Geçen haftanın siyasi gündemi Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçelinin yapmış olduğu açıklamalardı. Aynı açıklamalar bu haftaya da sirayet etti ve bu haftanın da gündeminde ana başlığı teşkil etti. Macun tüpten çıktı. Ne varmış tüpün içinde? Apoya özgürlük. Terörist başının eli kanlı hainin Türkiye Büyük Millet Meclisinden HDP kürsüsünden millete seslenmesi, örgüte çağrıda bulunması. Milletimiz şunu bilsin ki, içinde bir tek milli görüş temsilcisinin bulunduğu Türkiye Büyük Millet Meclisinde bölücü başının, eli kanlı hainin kürsüde söz alması mümkün olmayacaktır. Bırakın bunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yanaşması bile söz konusu olmayacaktır. Bunu da geçin, bulunduğu yerden İmralı Cezaevinden çıkması bile mevzubahis olmayacaktır. Aziz milletimiz müsterih olsun. Terör örgütüyle kapalı kapılar ardında görüşmeler yapanların, kayıt dışı müzakerelerde bulunanların hesaba katması gereken faktör, Yeniden Refah Partisi gerçeğidir. Yeniden Refah Partisi var olduğu sürece hesapsız hareket etmemelerini kendilerine tavsiye ediyoruz. Yeniden Refah Partisi olduğu sürece terörle müzakere edilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün kurumlarıyla birlikte terör örgütleri ve teröristlerle mücadelesine devam edecektir. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar” diye konuştu.

‘ÇEKİLİN BİZ GEREĞİNİ YERİNE GETİRELİM’

Kılıç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlunun yargılandığı dava ile ilgili, “Cumhuriyet Halk Partisi kulislerinde Sayın İmamoğluna yönelik yasaklılık ihtimali bir hayli politik propaganda aracına dönmüş bulunmaktadır. Ekrem İmamoğluna, siyasi yasak getirmek ahmaklık değilse bile akılsızlıktır. Bırakın özgürce yarışsın. Boyunun ölçüsünü alsın. Boyunun ölçüsünü alacağı yer sandıktır, mahkeme salonları değil. Yenemeyeceğimizi düşünüyorsanız, korkuyorsanız geri çekilin bize bırakın. Sandıkta biz gereğini yerine getirelim. Aslolan siyasete rekabettir. Yasaklarla rakipleri elimine etmek değildir. Çekilin, Yeniden Refah Partisi’nin adayını destekleyin, biz seçimlerde gereğini yerine getirelim. Korkarak, yasaklayarak, kaçarak değil; daha iyi, daha güvenilir, daha donanımlı, daha sevimli, daha ehliyetli, daha liyakatli bir adayı toplumun huzuruna çıkararak; ahmaktan siyasi yasak çıkarmak akıldan da hukuktan da uzaklaşmaktır. Gerçeklik evreninden kopmaktır. Sıradan bir belediye başkanından kahraman çıkarmaktır. Bu bağlamda hiç kimsenin mezkûr davayla ilgili olarak yargı süreçlerini etkilememesini, CHPnin de buradan prim yapma gayretine girişmemesini kendilerine tavsiye ediyoruz. Sadece Ekrem İmamoğluna endeksli siyaset Cumhuriyet Halk Partisine yakışmıyor. Çünkü bir de Ankarada Mansur Yavaş gerçeği var” dedi.

‘BU GERÇEĞİN SAYIN CUMHURBAŞKANI DA FARKINDA OLMALIDIR’

Kılıç, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a ‘umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısında konuşması’na yönelik çağrıları ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ortağımızın yaklaşımı önyargısız değerlendirilmeli’ açıklamalarına ilişkin, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğanın çözümle düğüm arasında ve kabinesinin de aynı şekilde çözümle düğüm arasında sıkıştıklarını düşünüyoruz. Zira yapılan açıklamaları reddetmiş olsalar ittifak içinde ortakla ipler gerilecek. Yapılan açıklamaları teyit etseler bu takdirde toplumla aralarına mesafe girecek. Terörist başına özgürlük anlamına gelen çağrılar toplum tarafından reddedilmiştir. Hiçbir şekilde kabul edilmemiştir. Şehit aileleri tarafından da kabul edilmemiştir. Kırk yıldır terörün bedelini canıyla, malıyla ödeyen milyonlar tarafından bu açıklamalar tasvip edilmemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kabinesinin çözümle düğüm arasında sıkıştığını görüyoruz. Sayın Bahçelinin açıklamalarını onaylamayacak olsalar bu takdirde ittifak ilişkileri bozulacak. Bu açıklamalar onaylanacak olsa toplumla bağlar kopacak. O nedenle iki arada bir derede kalmışlık halleri var. Bu gibi meselelerde bir kişinin aklıyla hareket edilmez, devlet aklıyla hareket edilir. Türkiye Cumhuriyeti binlerce yıllık tarihi olan köklü bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Türkiyeyi yönetenlerin devlet aklına, kurumlara müracaat etmeleri lazımdır. Terörle mücadele ansızın akla gelen ilk beyanın ifade edilmesiyle yürütülebilecek bir süreç değildir. Kurumlar işin içinde olmalıdır. Dahiliyesiyle, hariciyesiyle, adliyesiyle, emniyetiyle, istihbaratıyla bütün devlet aklı seferber olmalıdır. Yoksa tüpten çıkan macunu tekrar geriye ittirmek mümkün değildir. Toplum vicdanı, Abdullah Öcalanın meclis kürsüsüne gelmesi çağrısından kanamıştır, rahatsız olmuştur. Bu gerçeğin Sayın Cumhurbaşkanı da farkında olmalıdır.”

Son gelişmelerden ilk siz haberdar olmak için bizi takip edin.
Continue Reading
Reklam
Yorum yapmak için tıkla

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir