Emeklilik
SON DAKİKA! Emekli önergesi Meclis’e geldi!
İYİ Parti emeklilerin sorunlarıyla ilgili Meclis’te araştırma komisyonu kurulması amacıyla önerge verdi.
İYİ Parti’nin emekli önergesi Meclis’te görüşüldü, ve…
İYİ Parti emeklilerin sorunlarıyla ilgili Meclis’te araştırma komisyonu kurulması amacıyla önerge verdi. Önergenin öngörüşmeleri Genel Kurul’da yapıldı. Ancak görüşmelerin ardından yapılan oylamama ile önerge reddedildi.
İYİ Parti İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Mehmet Satuk Buğra Kavuncu tarafından “Emeklilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ekonomik, sosyal ve sağlık ile ilgili sorunların araştırılması ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin geliştirilmesi” amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen Meclis araştırması önergesinin gündeme alınması Meclis Genel Kurulunda ele alındı.
Görüşmeler sırasında Meclis yine emekli aylıklarıyla ilgili yoğun tartışmalar yaşandı.
Meclis tutanaklarına yansıyan açıklamalar şöyle:
“İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET AKALIN (Edirne) –
Hepimizin bildiği gibi 2024 yılı emekliler yılı olarak ilan edilmiştir ancak maalesef, bu ilan sadece bir sembol olmaktan öteye geçememiş ve emeklilerimizin yaşadığı derin sorunlara yeterince çözüm bulunamamıştır. Emekli maaşlarının yetersizliği emeklilerimizin yaşamlarını zorlaştıran en temel sorunlar arasında yer almaktadır. Mesela, Ankara’da 4 kişilik bir ailenin sadece gıda harcamaları sınırı yani açlık sınırı 19 bin liradır; buna, giyinme ve barınma gibi diğer zorunlu harcamalar da eklendiğinde rakam 60 bin liranın üzerine çıkmaktadır. Yıllarca çalışıp ülkemize hizmet etmiş emeklilerimiz şimdilerde temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma gelmiştir. Gerçeklikten ve maalesef, insani değerlerden uzak emekli maaşlarının enflasyon oranlarının gerisinde kalması emeklilerimizi ekonomik bir çıkmazın içine sürüklemektedir ve onların hak ettikleri yaşam kalitesini imkânsız hâle getirmektedir. Emeklilerimiz 12.500 lira maaşla âdeta açlığa terk edilmiştir.
Gelelim emeklilerimizin sağlık hizmetlerinden faydalanmalarına. Sağlık hizmetlerine erişim ise emeklilerimizin karşılaştığı bir diğer önemli bir sorundur, özellikle kronik hastalıklara sahip olanlar sağlık hizmetlerine ulaşmakta büyük zorluklar yaşamaktadır. Yetersiz sağlık hizmetleri, ilaç temininde yaşanan sıkıntılar ve sağlık merkezlerine erişimde karşılaşılan engeller emeklilerimiz için ciddi bir tehdide dönüşmüştür. Gerek randevu sisteminde gerek hastanelerde yaşanan uzun bekleme süreleri ve yaşlı bakım hizmetlerinin yetersizlikleri emeklilerimizin sağlıklı bir yaşam sürdürmesini engellemektedir. Sadece yaşam kaygısıyla boğuşan emeklilerimiz sosyal hayattan da kopma noktasına gelmişlerdir. Bunun neticesinde yalnızlık ve depresyon gibi psikolojik sorunlar baş göstermektedir. Sosyalleşmelerinde yaşanan yetersizlik emeklilerimizin ruhsal sağlıklarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Emeklilerimizin bu durumdan kurtulmalarını sağlamak için önce ekonomik, sonra da sosyal refaha ihtiyaçları vardır.
Barınma konusu ise emeklilerimizin karşılaştığı bir diğer büyük sorundur. Kendilerine uygun konutlarda barınma imkânı bulamayan emeklilerimiz bu konuda ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Konut yetersizliği yaşanan ülkemizde emeklilerimiz de bu durumdan paylarına düşeni almışlardır. Hükûmet, emeklilerimizle dalga geçer gibi öğrenciler için bile yeterli olmayan KYK yurtlarını emekliler için kullanıma açmıştır yani emeklilerimize “Koğuş sistemi odalarda sizi ağırlamak isteriz. Gelin, tatilinizi burada yapın.” denilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu sebeple konut projelerinin arttırılması, emeklilerimiz için konut önerilerinin getirilmesi ve bu konuda planlı bir çalışmanın ve desteğin sağlanması gerekmektedir. Aslında, Türkiye’de emeklilerin düşük maaş almasının başlıca nedeni AK PARTİ Hükûmetinin 2008’de yürürlüğe koyduğu yasadır. Bu yasayla emekli aylıkları azaltılmış, emeklilik yaşı yükseltilmiş ve aylık bağlama oranları düşürülmüştür. Bugün milyonlarca emekli açlık ve yoksulluk sınırının altında maaş almak zorunda kalmıştır. Eğer 2008’de yapılan düzenleme olmasaydı bugün emeklilere yaklaşık 25 bin lira maaş bağlanacak ve yaşam standartları önemli ölçüde yükselecekti. 2024 yılının “Emekliler Yılı” olarak ilan edilmesine rağmen emeklilerimizin sorunlarına yönelik somut adımların atılmaması, emeklilerimizin açlığa ve sefalete mahkûm edilmesi, bu ilanın sadece siyasi bir söylem olduğunu doğrulamaktadır.
Bu nedenle, emeklilerimizin karşı karşıya kaldığı sorunlar kapsamlı bir şekilde araştırılmalıdır. Çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve uygulanabilir politikaların oluşturulması amacıyla bir Meclis araştırması komisyonu kurulması zaruridir. Ayrıca, ilk olarak, emekli maaşlarının ivedi olarak en az asgari ücret seviyesinde olması gerektiğini belirtiyor; herkesi, konunun çözümü için özverili, samimi ve ciddi davranmaya davet ediyorum.
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BİROL AYDIN (İstanbul) – Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hicap duyuyorum değerli milletvekilleri, hicap duyuyorum! 10 bin liralık emekli maaşının 12.500 lira yapılmasından hicap duyuyorum! 2.500 liralık emekli maaş artışının haftalarca konuşuluyor olmasını ve bu ülkede gündem yapılıyor olmasını duymaktan hicap duyuyorum! “Emeklilere müjde!” diye manşet atılmasından hicap duyuyorum! Televizyonlarda tartışma programlarında ağzı açık bir kısım yazarların çizerlerin ballandıra ballandıra bu işi anlatmasından ve onların varlığından hicap duyuyorum! “Şuna, şuna, şuna verirken gelin, emekliye de verin.” dediğimizde bütçe dengelerinden bahseden anlayıştan hicap duyuyorum! “Şu, şu kesimler kayrılırken, düzenlemeler yapılırken, gelin, en azından en düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çekelim.” dediğimiz zaman “Bekâra boşamak kolay, leblebici dükkânı mı idare ediyoruz?” diyen anlayışın varlığından hicap duyuyorum! TÜİK gözlüğüyle meselelere bakanlardan hicap duyuyorum! Rakamlara takla attırılmaktan, 2002 şartlarıyla döviz cinsinden hesaplamalarla bugünkü emekli hâlini izah etmek durumunda kalan anlayıştan hicap ediyorum! Nimet-külfet dengesini gözetmeyen anlayıştan hicap duyuyorum! Bu matematik anlayışından hicap duyuyorum! Bu adil olmayan bölüşümden hicap duyuyorum! Onun için siz değerli milletvekillerimizi, emeklilerimizin içinde bulunmuş olduğu hicap durumundan ve kendimizi de bundan hicap etmekten kurtarmak için nimet külfet dengesini adil bir seviyeye getirmeye davet ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET KAMAÇ (Diyarbakır) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Partinin grup önerisi üzerine söz almış bulunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce, bugün vefat eden Eş Genel Başkanımız Sayın Tuncer Bakırhan’ın annesine Allah’tan rahmet; Bakırhan ailesine de başsağlığı ve sabır diliyorum.
Evet, emekliler yasası, emekliler meselesi gündemde aylardır tartışılıyor. Doğrusu biz emeklilerden bahsederken uzaylılardan bahsetmiyoruz; annelerimizden, babalarımızdan, dayılarımızdan, teyzelerimizden bahsediyoruz, en önemlisi de bu toplumun geçmişinden, birikiminden, tecrübesinden bahsediyoruz. Bu insanların insanca yaşam koşulları içerisinde, refah içinde yaşamalarının sağlanması çok zor bir iş olmasa gerek. İnanıyorum ki iktidar grubunda oturan arkadaşlarımızın da yakınları, anneleri, babaları, teyzeleri, dayıları “Ya, siz Mecliste bu konuyu konuşurken 10 bin liranın bir insana yetmeyeceğini bilmiyor musunuz?” diyorlardır ama ne kadar duyuyorlar, onun da takdirini onlara bırakıyoruz. Mesele sadece rakama indirgenecek bir mesele değil değerli arkadaşlar. Sonuçta insanca yaşam koşullarına erişemeyen yaşlılarımızın, emeklilerimizin bu toplumun sosyal yaşamı üzerindeki etkileri çok daha farklıdır.
Ben bununla ilgili sizinle birkaç madde paylaşmak istiyorum: Maddi katkısı azalan emekliler aile içerisinde gereksiz bir yük olarak görülüyor artık. Aile yapısı çok hızlı bir şekilde yaşlıları yalnızlaştırmakta ve gündelik hayatın dışına çıkarmaktadır. Ahlaki ve dinî olarak yaşlılara verilen değer ve saygı yerini hoyrat davranış biçimlerine bırakmaktadır. Sokaklarda yaşlı görmeye tahammülü olmayan bir anlayış gelişiyor, öyle ya ekonomik şeyi olmayınca böyle bir anlayış gelişiyor. “Toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer vermek gerekiyor.” öğretisi yerini “Çalışmıyor ki neden bu saatte geziyor?” gibi ortak kabullere bıraktı. Hem aile içinde hem toplumda yaşlıların gençlerle buluşması ve iletişim kurması tamamen kısıtlanmış durumda. Toplumdaki bu ahlaki dönüşümün temelinde iktidar politikalarının rolü çok büyüktür, her kesim yoksullaşmış ve her kesimin birbirine tahammülü azalmıştır. Devlet nezdinde değersizleşen yaşlılar, toplum ve aile içinde de karşılığını bulmuştur maalesef. “Emeklilik yılı” diye büyük puntolarla şaşaalı bir şekilde ilan edilen projeleri incelediğimizde, emeklilerin alım gücünün çok üstünde kalan tesislerde yüzde 15 indirimle konaklama ya da “KYK yurtlarında sizi barındıralım, ücretsiz konaklama gibi.” gerçekten komik uygulamalar var; içi boş bir balondan ibaret maalesef. 10 bin TL maaşla zaten gidemeyeceği tatile “Gelin, size indirim sağlayalım.” diyorlar; böyle bir anlayışı -en önemlisi de gerçekten bu toplumun tecrübesi olan- emeklilerimizin takdirine bırakıyoruz. Emekli maaşı yaşlıların sağlık, barınma, beslenme gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta yetersizken “Hadi, tatile gidin, indirim yapacağım.” demek tam da bu iktidarın aymazlığının bir sonucunun en derin belirtisidir.
Şimdi, buradan emeklilere bir dönem bin lira yardım -ikramiye-verdiniz, bu bin lirayla emekli kurbanını kesebiliyordu ama şimdi bu bin lirayla sadece kurbanının kulağını bile satın alamıyor; ya, bari buna oranda emeklilere bir yaşam standardı sağlayalım. Bu Mecliste bu emeklilere el birliğiyle insani yaşam koşullarını sağlayalım.
CHP GRUBU ADINA CUMHUR UZUN (Muğla) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izlemekte olan sevgili yurttaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Emekli kimdir değerli arkadaşlar? Emekli, sizin annenizdir, babanızdır, kardeşiniz, komşunuz, arkadaşınızdır; sizi buraya gönderen, sizden iyi şeyler yapmanızı bekleyenlerdir; emekli, Mehmet amca, Ayşe teyzedir. Emekli, yıllarca yaşamın tüm zorluklarına rağmen ülkesi ve milleti için çalışmış, gençliğini, enerjisini ülkesi için harcayıp tüketmiş, şimdi ise kalan ömründe sizden huzur içinde yaşayacağı bir ülke yönetmenizi, ihtiyaçlarını giderebildiği, torunlarını sevip okşayabildiği, onları mutlu edebildiği bir yaşam bekleyen kişidir emekli.
Siz ise bu kişileri yirmi iki yıllık iktidarınızın sonunda açlığa, yoksulluğa ve hatta sefalete mahkûm ettiniz, yaşama sevinçlerini yok ettiniz. 19 bin lira olarak açıklanan yoksulluk sınırı altındaki bir parayla, 10 bin lirayla “Aç acına yaşa.” dediniz, “Karnını doyurma, insanca bir yaşam sürdürme, sağlığına bakma, sürün sürünebildiğin kadar.” dediniz. Bir de utanmadan, sıkılmadan 2024 yılını da emekliler yılı ilan ederek kendileriyle âdeta alay ettiniz. Bu mudur sizin büyüklerinize saygınız? Bu mudur sizin emeklilerinize saygınız, sevginiz, minnetiniz?
Bakın, emekliye reva gördüğünüz bu sefalet maaşıyla sadece kendisini değil vefat eden kızının, oğlunun çocuklarını yanına alarak torunlarına bakmak zorunda olanlar var. 5-6 bin lirayla ihtiyaçlarını gidermek zorunda olan dul ve yetimler var. Kendisine yetemediği hâlde boşanarak baba evine dönen, yanında çocuğuyla birlikte baba evine dönen evladına ve torununa bakmak zorunda kalan emekliler var. Dramlar var, sefalet var, ilerleyen yaşına rağmen çöp toplayanlar var, çöp; pazarda atılan sebze meyveyi alıp temizleyip yiyenler var, yüzü gülmeyen insanlar var, her gün bir kez daha kahrolanlar var; ayıptır, günahtır, yapmayın bunu emeklilerimize. Yandaşınıza, garantili ihalecilerinize, koruyup kolladığınız bir avuç insana aktardığınız kaynağı kesin; emeklinize dönün yüzünüzü, verin emeklilerimizin haklarını. Emeklilerimiz, sizin dediğiniz gibi, bu ülkenin üzerine yük, iktidarın sırtına küfe ve görmezden geleceğiniz insanlar değillerdir; bu ülkenin üzerine yük, sırtında bir küfe arıyorsanız, o da sizin iktidarınızın ta kendisidir.
AK PARTİ GRUBU ADINA ZEKİ KORKUTATA (Bingöl) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AK PARTİ olarak göreve geldiğimiz ilk günden itibaren emeklilerimizin ve milletimizin yaşam standartlarını yükseltmek için çalıştık. Sağlık hizmetlerine erişimlerinin kolaylaştırılması ve sosyal haklarının genişletilmesi konusunda önemli reformlara imza attık. 2002’de göreve geldiğimizden bu yana emekli aylıklarını reel olarak artırmaya çalıştık. Temmuz 2024 döneminde SSK ve BAĞKUR emeklilerimize yüzde 24,73; Emekli Sandığı emeklilerimize yüzde 19,31 oranında maaş artışı gerçekleştirdik. Ocak 2024’te tüm emeklilik kollarında aylıklara yapılan zammı yüzde 49,25 olarak gerçekleştirmiştik. Son bir yılda emeklilerimizin bayram ikramiyelerini yüzde 50 oranında artırarak 2 bayram için 6 bin liraya çıkardık. Ayrıca, geçtiğimiz hafta en düşük emekli aylığını da yüzde 25 artırarak 12.500 lira seviyesine yükseltme kararı aldık.
Bu yıl SGK’yi sadece maaş ödeyen kurum olmaktan çıkararak ulaşımından konaklamaya, giyimden gıdaya kadar birçok sektörde yapılan protokollerle emeklilerimize ayrıcalıklar ve avantajlar sağladık. Emeklilerimizi gerçek anlamda SGK’ye paydaş hâline getirdik. SGK’nin yaptığı protokollerle bugün itibarıyla Türkiye genelinde 1.718 iş yerinde emeklilere özel indirim ve ayrıcalık bulunmaktadır. Emeklilerimizin en büyük ihtiyacı olan sağlık hizmetlerinde yaptığımız iyileştirmeler sayesinde emeklilerimiz artık daha hızlı ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmektedir. Ayrıca, sosyal güvenlik raporlarımızla emeklilik sistemini daha sürdürülebilir ve adil bir hâle getirdik.
Biz elbette emeklilerimizin taleplerini ve ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. Enflasyonla mücadelede ve diğer makroekonomik verilerde her geçen gün iyileşmeleri görebiliyoruz. Bu iyileşmeler sağlandıkça nasıl emeklilerimize en iyisini biz sunduysak bundan sonra da biz sunmaya devam edeceğiz ancak bunları sağlarken AK PARTİ öncesi gibi sosyal güvenlik sistemini iflasa sürükleyecek popülist politikalardan kaçınarak bunu gerçekleştireceğiz. Zira, 2000’li yıllara kadar ülkemizde sosyal güvenlik alanında mali dengeler gözetilmeden uygulanan politikaların vatandaşlarımızın en temel hakkı olan sağlık ve sigorta hizmetlerini âdeta bir çile hâline getirdiğini de çok iyi biliyoruz. O yılları hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Burada muhalefete de önemli bir sorumluluk düşüyor.
Allah korusun, Türkiye’yi tekrar o kötü yıllara götürecek, sosyal güvenlik sistemini bozacak ve iflas ettirecek popülist söylemlerden vazgeçilmelidir. Sadece bugünün emeklilerini değil, gelecekte emekli olacak olan vatandaşlarımızı da gençlerimizi de evlatlarımızı da düşünmek zorundayız. Yeni projeler ve reformlarla emeklilerimizin yaşam kalitesini daha da yükselteceğiz. Emekli maaşlarını enflasyon karşısında koruyacak düzenlemeler yaparak emeklilerimizin alım gücünü artıracağız. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başkaları gibi lafta değil, emeklilerimizin hak ettiği saygı ve değeri görmesi için gerçek anlamda samimiyet ve gayretle çalışmaya devam edeceğiz.”
Görüşmelerin ardından yapılan oylamada önergenin gündeme alınması MHP ve AK Parti tarafından reddedildi.