Türkiye
‘Sıcaklara karşı yüksek rakımdaki DoÄŸu Anadolu’da yaÅŸanabilir ortamlar saÄŸlanabilir’


ERZURUM Atatürk Ãœniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Toy, ÅŸiddeti artan sıcak hava dalgalarına karşı yüksek rakımda olan DoÄŸu Anadolu Bölgesi’nde daha yaÅŸanabilir ortamlar saÄŸlanabileceÄŸini bildirdi. Prof. Dr. Toy, “Erzurum baÅŸta olmak üzere yüksek rakımlı yerleÅŸim yerleri ülkemizin biyoklimatik konfor açısından en avantajlı alanları olarak tespit edilmiÅŸtir” dedi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ‘2023 Yılı Temmuz Ayı Ortalama Sıcaklıklarının 1991-2020 Normallerine Göre Mukayesesi DeÄŸerlendirmesi’ne göre 2023 Temmuz, ülke genelinde 25,7 derece ortalama sıcaklıkla, son 53 yılın en sıcak 10’uncu temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. Aynı raporda, uzun yıllar ortalama sıcaklığı 23,3 derece olan DoÄŸu Anadolu Bölgesi’nde ise hava sıcaklığının 0,2 derece düşüşle 23,1 derece gerçekleÅŸtiÄŸi bildirildi. Ãœlkenin büyük bölümü sıcaktan kavrulurken serinliÄŸin yaÅŸandığı DoÄŸu Anadolu’da, daha yaÅŸanabilir ortamlar saÄŸlanabileceÄŸini belirten Atatürk Ãœniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı ve Åžehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Süleyman Toy, “Erzurum baÅŸta olmak üzere yüksek rakımlı yerleÅŸim yerleri, ülkemizin biyoklimatik konfor açısından en avantajlı alanları olarak tespit edilmiÅŸtir. Yaz aylarında özellikle ülkemizin batısı ve güneyinde yaÅŸanan uzunluÄŸu, sıklığı ve ÅŸiddeti artarak her yıl yeni sıcaklık rekorları kıran sıcak hava dalgaları, ülkemizin özellikle kuzeydoÄŸu Anadolu bölgesi için etkisini nispeten azaltmaktadır. Yaz mevsiminde özellikle düşük nem ve doÄŸu ve kuzeydoÄŸu yönlü serinletici rüzgarların etkisiyle olumlu biyoklimatik konfor özellikleri sunan Erzurum, insan vücudunun sıcaklık açısından kendini rahat hissedeceÄŸi sıcaklık aralıklarını, günün büyük bölümünde sunabilmektedir. DoÄŸu Anadolu Bölgesi ve Erzurum, sıklığı ve ÅŸiddeti artan sıcak hava dalgalarına karşı daha yaÅŸanabilir ortamlar saÄŸlanabilir. Bu nedenle, özellikle yüksek performans gerektiren dış mekan faaliyetleri, sporcu performansını arttıran yüksek irtifa kampları, doÄŸa turizmi faaliyetleri gibi sosyoekonomik kalkınma için de avantaj saÄŸlayabilecek insan faaliyetleri açısından Erzurum’un önemli bir potansiyele sahip olduÄŸu bilinmektedir. Bu avantajdan yararlanmak adına özellikle kent merkezinden baÅŸlanarak kentsel planlama ve tasarım ilkelerine uygun mekansal ve mimari düzenlemelere gidilmeli, sürdürülebilir kalkınma ve sektörel geliÅŸimi saÄŸlayacak ÅŸekilde baÅŸta turizm olmak üzere sektörler özelinde kısa, orta ve uzun dönemli stratejiler geliÅŸtirerek iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerine uyum saÄŸlayacak ÅŸekilde uygulamak gerekmektedir” diye konuÅŸtu.
SERİNLİĞİN DEVAMI İÇİN UYARILAR
Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸinin Türkiye’yi de etkilediÄŸini ifade eden Prof. Dr. Toy, bölgenin bu konudaki avantajının devam edebilmesi için birtakım hususlara dikkat edilmesi gerektiÄŸini bildirdi. Kentsel yüzey artışının sınırlandırılması gerektiÄŸine dikkat çeken Prof. Dr. Toy, ÅŸunları söyledi:
“Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi tüm dünyayla beraber ülkemizi ve bölgemizi de etkilemektedir. Bu etki mevsimlere, yükseltiye ve coÄŸrafi özelliklere göre deÄŸiÅŸmektedir. Mevsimlerin özelliklerinin deÄŸiÅŸmesine neden olan iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi, Erzurum gibi kış ve daÄŸ iklimi özelliÄŸi gösteren bölgelerde bir yandan ortalama sıcaklıkların artmasına neden olurken, diÄŸer yandan mevsim geçiÅŸlerini de uzatmaktadır. Yani kışların daha sıcak, yazların ise genel ortalamada daha serin olmasına neden olabilmektedir. Bu deÄŸiÅŸikliklerin yıldan yıla farklılık gösterebileceÄŸi de bilinmektedir. Yüksek oranda fosil yakıt kullanımı olmayan ve iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine katkısı sınırlı olan Erzurum’da, iklim deÄŸiÅŸikliÄŸine neden olan fosil yakıt kullanımı yoÄŸun olarak kentsel alanda ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle baÅŸta kent merkezinin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda azaltım ve uyum tedbirleri geliÅŸtirilerek çok önemli ve hassas bir ekosisteme sahip olan kent ve il genelinin iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin etkilerine hazır hale getirilmesi gerekmektedir. KentleÅŸmenin sınırlandırılması, beton, asfalt ve çatı yüzeyi gibi doÄŸal olmayan kaplı yüzey alanlarının azaltılması, su kaynaklarının korunması için ÅŸiddetli yağışların yüzey akışıyla kaybolmasının önüne geçilmesi amacıyla yaÄŸmur suyu hasadı gibi yeni tekniklerin uygulanması, kentsel açık ve yeÅŸil alanların miktarının arttırılarak kentin yaÄŸmur suyunu daha fazla emer hale getirilmesi ve gölgeleme etkisi oluÅŸturulması, azalan kar kalınlıkları ve karla kaplı gün sayısının kış turizmi faaliyetlerine etkisinin azaltılması amacıyla zaten uygulamada olan kar saklama ve teknik karlama gibi sistemlerin etkin kullanılması ve son olarak ÅŸiddeti ve sıklığı artan iklim tehlikelerine karşı ülkemizde meteorolojik ölçüm, gözlem ve tahminlerden yasal olarak sorumlu kuruluÅŸ olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile koordineli biçimde erken uyarı sistemleri ve kurumlar arası koordinasyon kurularak halkın bilgi ve bilinç seviyesinin arttırılması saÄŸlanmalıdır.”
