SGK Uzmanından EYT için 9000 gün uyarısı!

HaberTürk canlı yayınında EYT konusunu değerlendiren Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Duman, “Dokuz bin gün formülü büyük bir mağduriyet yaratacak” dedi.

Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Duman, HaberTürk canlı yayınında Oya Çebi’nin sorularını yanıtladı.

Duman, EYT konusuna ilişkin “Tabii buradaki mağdurların kamunun tek sözü var. Bu yasa yürürlükten kalksın. Herkes faydalansın. Ama masadan aldığımız duyumlar, çalışmalar üzerinden edindiğimiz bilgilere bakarsak, son dönemde basında yazılanlar, çizilenler, bunları da dikkate aldığımızda bazı formüller ön plana çıkıyor. Bunlardan bir tanesi dokuz bin gün. Malumunuz dokuz bin gün, yirmi beş yıl aralıksız çalışma demek. Ve şu an dokuz bin üzerinden emekli olacak insanlar bak bu emekli sandığı personelleri, yani devlet memurları.. Burada SSK’lıları da dokuz bin güne mahkum etmek ciddi oranda mağduriyete sebep olacak. Birçok vatandaşımız çünkü SSK emeklilik geçmiş tarihler için konuşuyorum. Yani 4447 sayılı yasadan önce beş bin günlü olan bir emeklilik sistemi. Sonradan 5 bin günle kademeli olarak beş bin dokuz yüz yetmiş beş güne yükseltilmiş bir sistem. Daha sonra yedi bin güne çıkartılmış bir sistem. Şimdi bakın şu an yeni yasada yani iki bin sekiz yılının Mayıs ayından sonra ilk defa sigortaya girenler bile 7 bin iki yüz günle emekli oluyor. Geçmiş tarihte beş bin günde emekli oluyorlardı. Şimdi bugün Türkiye’de SSK’lı için dokuz bin gün emeklilik şartı gibi bir şart söz konusu değil” dedi.

DÖRT BİN GÜN FAZLADAN ÇALIŞMAK DEMEK

Hali hazırda konuşulan EYT’ye çözüm formüllerinin yeni mağduriyetler yaratabileceğine dikkat çeken Ali Duman, “Beş bin günle dokuz bin gün arasında dört bin gün var. Dört bin günde on bir yıl fazladan çalışmak demek. Bin dokuz yüz doksan dokuzdan sonra sigortaya girenler bile yedi bin günle, İki bin sekiz yılından sonra sigortaya girenler bile yedi bin iki yüz günle emekli oluyor. Yani şu an Türkiye’deki SSK emekliliğinin en uzun çalışma süresi çalışanlar için söylüyorum. Yedi bin iki yüz gün yani yirmi yıl. Bunu yirmi beş yıl artırmak. Bu şu demek. ya aslında biz Türkiye’de emekli yapmayı düşünmüyoruz da, işte çalışmış alın teri dökmüş, yirmi beş sene sabretmiş, aynı yerde işverenle işçi arasında herhangi bir problem yaşanmamış, yirmi beş yıldır çalışmaya devam edip dokuz bin günü tamamlayanları biz emekli edeceğiz. Ya bu iş garantisi sadece devlet memurlarında var ama oya hanım. Bugün ben yıllardır bu sektörün içindeyim. Yirmi beş sene aralıksız aynı yerde çalışan, hiç işsiz kalmamış, işten ayrıldığı gibi ertesi gün farklı bir firmada iş bulmuş insan tanımadım daha. Yani her ne kadar bir konuda ehil olursanız olun. Ki Türkiye’deki işsizlik sistemi de buna aittir zaten” ifadelerini kullandı.

VATANDAŞ KÖKLÜ ÇÖZÜM BEKLİYOR

Vatandaşın köklü bir çözüm beklediğini kaydeden Duman, “Ama biz şimdi son dönemlerde çalışma masasında neler var diye iletişim kurmaya çalışıyoruz. Masadan bilgi almaya gayret ediyoruz. Vatandaşın menfaatine neler var diye dikkate aldığımızda iki şey ön plana çıkıyor. Bunda ilk olarak Türkiye’de sizin ekranlarınızdan belirtmiş olalım. Bir tanesi evet dokuz bin gün. Bir diğeri de efendim yeni bir yaş mağduriyeti gelecek gibi duruyor. Bir yılda kaç hafta varsa öyle bir yaş gündemde şu an itibarıyla açık açık söyleyelim. Yani bir elli iki yaş çalışmasının olduğuna dair bir duyum aldık son günlerde özellikle. Yani eğer konu böyle olursa, sadece dokuz bin günü olanlar ya da sadece elli iki ve üzerindeki yaşlar emekli edilecek gibi bir durumla karşı karşıya kalırsak, emin olun ki halkın ve vatandaşın içinde olan herkes bunun sadece bir geçici çözümü olacağını, birçok vatandaşa fayda ve katkı sunmayacağını  söylüyorlar. Üçüncü bir yine masadaki çalışmada şöyle bir şey daha olduğuna dair ciddi duyumlarımız var. Yaşı ileri seviyede olup da gün eksik olanlar. Yani altmış yaşına gelmiş. Ama gün eksiği sebebiyle emekli olamayanlar da bir borçlanma hazırlığıyla alakalı bir şey kulağımıza geliyor” dedi.

BİR DE EPT’Yİ KONUŞACAĞIZ

EYT’nin yanı sıra artık EPT’nin de konuşulacağını kaydeden Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Duman, “Yani artık EYT var ve bir de EPT’yi konuşacağız. Yani emeklilikte prime takılanları konuşacağız. Prime takılanlar var. E tabii burada birinci önceliğimiz yaş haddi sebebiyle emekli olamayanlar. Çünkü biz her zaman söylüyoruz. Emeklilik bir yaşın değil, emeklilik bir çalışmanın hakkıdır. Belli bir dönem çalışmış insanlar emekli olmaya hak kazanır. Belli bir yaşa gelmiş insanlar değil. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nde Allah ömür vermiş yüz yaşına, yüz on yaşına gelmiş ama geçmişte bir çalışması yoksa sosyal güvenlik sistemine tabi, o kişinin emekliliğinden bahsedemeyiz. Ama yaşı ne olursa olsun, biri çalışmışlığı var ise, sosyal güvenlik sistemine dahil olmuş ise, evet bir gün onun emekli olacağına dair çalışma yapmak, fikir yürütmek, yasaları yorumlamak mümkün. Peki burada dokuz bin gün kesinlikle çok büyük bir haksızlık gibi duruyor” şeklinde konuştu.

EYT’LİLER BİZİ YÜK OLARAK KABUL ETMEYİN DİYOR

EYT’lilerin kamuoyunda tartışılan formüllerden memnuniyet duymadığını ifade eden Ali Duman, “Biz bu işlemlerin nasıl yürütüldüğünü bilen meslek mensupları olarak bugün sekiz on tane formülü oturup yazabiliriz. Bu işi hukukçular da yazabilir. Ama amaç burada formül yazmak, çeşitlilik oluşturmak, ayrımcılık yapmak. EYT’yi bölmek ise formül yazılır. Eğer çözüm üretmek ise mesele, bu konudaki haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı durmaksa, bu konuda oluşan mağduriyeti kalıcı bir çözümle sonlandırmaksa yapılacak tek şey var. Dört bin dört yüz kırk yedi sayılı kanunun ilgili maddesinin yürürlükten kalkması. Ve bu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde salt çoğunlukla yapılabilecek bir şey. Bunun için bakanlığın bir çalışma yapmasına da gerek yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir araya gelir, bu haksızlığı ve hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için yasa maddesi hazırlanır. Yasa teklifi verilir. Alt komisyondan, üst komisyona çıkar. TBMM gündemine çıkar. Salt çoğunluk tarafından kabul edilir. Ondan sonra bakanlık çalışmasını yapar. Yasa geldi. Kaç kişi faydalanıyor?  Biz bunları teker teker tespit edelim. Bu vatandaşlarımıza gerekirse kanuni bildirimde bulunalım. Bunlarla alakalı yapılacak olan çalışmaları yapalım. Hazine Bakanlığına bildirelim. Şimdi EYT’lilerden siz de ben de sürekli yorum alan, halkın içinde de karşı karşıya gelen insanlarız. Şimdi EYT’liler şunu açık açık söylüyor. Bizim ile ilgili bir mali bütçe konuşurken lütfen bizi yük olarak kabul etmeyin diyorlar. Haklılar mı haklılar. Neden haklılar? Sosyal güvenlik sisteminde çalışırken sigorta primlerini ve vergilerini düzenli olarak her ay ödediler çünkü. Yani biz bir lütuf, biz bir sadaka istemiyoruz. Biz matematiksel hesabın terazinin öbür tarafındaki dengede kaybolmak istemiyoruz diyorlar. Biz zamanla ödediğimiz primin vaktiyle döktüğümüz alın terinin karşılığını bekliyoruz. Ve bu konuda kesinlikle haklılar.” dedi.

Bizi takip edin: